Güncelleme: 17:28 TS 30 Kas., 2000
|
|
Ankara NTV-MSNBC VE AJANSLAR |
Atasagunun açıklamalarının yankıları
|
|
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Şenkal Atasagun ve yardımcısı Mikdat Alpayın devletin Kürtçe televizyon yayını yapması, irtica ve terörist Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları konusunda siyasiler görüşlerini dile getirdiler.
|
|
KUTAN: MÜTEDEYYİN DEĞERLENDİRMESİ İSABETLİ
FP Genel Başkanı Recai Kutan, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun sözleri için, mütedeyyin insanların yanlış bir şekilde değerlendirilmesi hususunda görüşleri isabetlidir dedi.
Kutan, gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine şöyle konuştu:
Mütedeyyin insanların yanlış bir şekilde değerlendirilmesi hususundaki görüşleri isabetlidir. Bu zaten bizim eskiden beri üzerinde durduğumuz husustur. Yani mütedeyyin insanların yanlış bir şekilde itham edilmesi konusu...
Kutan, Atasagunun, (Apoyu biz astırmadık) şeklindeki sözlerinizi nasıl değerlendiyiyorsunuz? sorusunu ise yeterince inceleyemedim. İyice bir incelemem lazım. MİTin beyanlarını iyice inceleyemediğim için bir değerlendirme yapamam şeklinde yanıtladı.
GÜLEN İLE İLGİLİ SÖZLERİ RAHATSIZ EDİCİ
Kutan, Şenkal Atasagunun Fethullah Gülen ile ilgili sözleri için de Fethullah Hoca hakkında kullanılan bazı tabirler bizi rahatsız etti. Doğrusu bu beyanı en azından nezaketle bağdaşır bulmadığımızı ifade etmek istiyorum dedi.
Şenkal Atasagunun biz artık iç istihbaratı bırakıp, dış istihbarat ile meşgul olalım dediğini bildiren Kutan, şöyle konuştu:
Bu çok önemli bir prensip kararıdır. Bunun kamuoyunda müzakere edilmesinde yarar var. Aynı, Genelkurmayın yapılanmasına uygun bir yapılanmadan söz ediyor. Bu beyanların enine boyuna incelenmesinde yarar var.
KÜRTÇE TELEVİZYON
Kutan, MİT Müsteşarı Atasagunun söyleşisine akredite gazetelerin davet edildiğini bildirerek, bunun tasvip edilmesi mümkün değildir dedi. Kürtçe televizyon konusunda da Kutan, bunlar önemli, temel meselelerdir. Ayaküstü açıklama yapmak doğru değildir. Hangi sebeple o açıklamayı yaptığına bakmak lazım diye konuştu.
ANAPLI MUMCU: SAĞLIKLI VE TUTARLI AÇIKLAMALAR
ANAPlı Turizm Bakanı Erkan Mumcu, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun Kürtçe TV yayını konusundaki açıklamasını değerlendirken, son derece sağlıklı ve tutarlı bilgilerden hareket ederek bu yorumu yaptığını düşünüyorum dedi.
Bakan Mumcu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçesi kabul edildikten sonra gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı. Dünya tarihinde benzer örnekler bulunduğunu belirten Mumcu, genellikle serbesti sağlayan, özgürlük sağlayan tedbirler, birçok şiddet girişimini, birçok tehdidi ortadan kaldırırlar. Sayın müsteşarın yaklaşımının da bu noktadan olduğunu zannediyorum. Biz zaten parti olarak bu konudaki görüşümüzü pozitif yönde ifade etmiştik dedi.
DEĞİŞİME DİRENENLER VAR
Mumcu, MİT Müsteşarının, mütedeyyin insanları şeriatçı görmeyin şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de bu konudaki görüşlerimi daha önce ifade ettim. Ben özgürlükçü, demokrat çizgide olan bir politikacıyım. Dolayısıyla MİT Müsteşarının yaklaşımının verilere dayalı olarak benim yaklaşımımı teyit ettiğini düşünüyorum karşılığını verdi. 
Yakın Plan: MİTin Kürtçe TV açıklaması
Bakan Mumcu, MİT Müsteşarının sözkonusu açıklamasının reform çalışmalarını hızlandırıp, hızlandırmayacağına ilişkin soruyu da Türkiyede değişim gerektiği ya da ihtiyaç duyulduğu kadar hızlı gerçekleşemiyor maalesef. Bu kez de değişime karşı direnenler tarafından geciktirilmektedir. Olağan şeylerdir bunlar, zamana ihtiyaç var diye yanıtladı.
DYPLİ GÖNÜL: ÜNİTER YAPIMIZ KORUNSUN
DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Gönül, Türkiyede herkesin dilediği şekilde konuştuğunu, kendi kültürünü yaşatacak etkinlikleri serbestçe yaptığını söyledi.
Gönül, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi.
Gönül, bir gazetecinin MİT Müsteşarı Atasagunun açıklamaları ve Kürtçe TV konusundaki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusuna karşılık, Türkiyede herkesin birinci sınıf vatandaş olduğunu, etnik kökeni, dili, dini, rengi, inancı nedeniyle farklı bir uygulamaya tabi tutulmadığını ve tutulamayacağını kaydetti. Gönül, şöyle konuştu:
Üniter devlet yapımız hakkındaki hassasiyetimiz, ülkemizin ve vatanımızın bölünmez bütünlüğü gibi önemli hususlar, hassasiyet ifade ediyor. Bu konudaki çekincelerimiz, üniter devlet yapımızın korunmasına yöneliktir. Bir kültürün yaşanması ya da yaşatılmaması üzerine kamuoyunda tartışmalar yapılıyor. Türkiyenin bugünkü şartlarında, herkesin istediği gibi yaşayıp, yazıp, söylediği bir ortamı görüyoruz. Türkiye, bunun dışında tavır takınacaksa, bu Anayasanın ihlali olur. Hukukun üstünlüğünü koruma kollama görevinin savsaklanması olur.
DEVLETİN YETKİLİ KURULLARI DEĞERLENDİRİR
MİT Müsteşarının açıklamalarının kendisini bağladığını ve devletin yetkili kurumlarında değerlendirileceğini belirten Gönül, ülke ve toplum için gerekli olanın bu kurumlar tarafından belirleneceğini söyledi. Gönül, Siyasiler, net tavırlar ortaya koymadığı için mi MİT Müstaşarı konuşuyor? sorusuna, kişilerin kaanatlarinin yorumlanamayacağını ve hangi amaçla söylendiğinin de tespit edilemeyeceğini savunarak, Ülkenin varlığı, üniter devlet yapısının korunması ve kollanması sadece siyasileri değil, 70 milyon insanı ilgilendirir. Sözünüze katılmıyorum dedi. Gönül, bir soru üzerine, MİTin iç siyasete karıştırılmak istenmesinin doğru olmayacağını ve bunun kurumu yıpratacağını belirterek, MİTin, kanunda kendisine verilen görevleri yerine getirebileceğini sözlerine ekledi.
BAYKAL: GÜZEL BİR HAREKET
CHP lideri Deniz Baykal, bulunduğu İzmirde bir soru üzerine MİTin şeffaflaşmasının, toplumla düşüncelerini paylaşmasının güzel bir hareket olduğunu belirtti. MİTe siyasi partiler arasında diyalogu kolaylaştırma gibi görev yüklenmesinin mutad dışı olduğunu ifade eden Deniz Baykal, MİT açıklamasıyla siyasi partiler arasında uzlaştırma işlevini, görevini üstlenmiştir. Kendisine bu görev, başbakan tarafından verildiği anlaşılıyor. Türkiyede kurallar, hukuk, devlet yönetimiyle ilgili temel ilkeler çok sık sarsılıyor. Ciddi krizlerle kuşaltılmış haldeyiz dedi.
Dışişleri Bakanlığı, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun büyük yankı uyandıran açıklamalarını şahsi görüşleri olarak değerlendirdi.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: KENDİSİNİN GÖRÜŞLERİ
Haftalık basın toplantısında Atasagunun Kürtçe TV ve Abdullah Öcalan konusunda yaptığı açıklamaları değerlendiren Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Hüseyin Diriöz, bu görüşlere Dışişleri Bakanlığınında katıldığı yönündeki iddiaları da yanıtladı. Diriöz, metnini görmedim. Ama kendi makamının ve kendisinin görüşlerini dile getirdi. Bakanlık olarak biz sorumluluk alanımıza giren konularda görüşlerimizi İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulunda dile getiriyoruz dedi.
Diriöz, Avrupa Parlementosunda Dışişleri Bakanı İsmail Ceme yapılan saldırının da tasvip edilemeyeceğini söyledi. Diriöz, AP çatısı altında fikir, konuşma ve kürsü özgürlüğüne yönelik bir saldırı. Bunu tasvip etmek mümkün değil diye konuştu. Henüz saldırganların kimliklerinin tespit edilemediğini belirten Hüseyin Diriöz, konunun AB nezdindeki Türk temsilciliği tarafından takip edileceğini bildirdi.
YAZICIOĞLU: HÜKÜMETİ YÖNLENDİRME ANLAYIŞI
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun açıklamalarını değerlendirirken, devlet memuru durumunda olan kişilerin demeç verme, kamuoyu oluşturma ve hükümet politikalarını yönlendirme gibi bir anlayış içerisinde olmaması gerekir dedi.
Yazıcıoğlu, Maden-İş Yatağan Şube Başkanı Murat Beken ile Tes-İş Yatağan Şube Başkanı Erol Soğancıyı, parti genel merkezinde kabul etti. Tes-İş Şube Başkanı Soğancı, Yatağan Termik Santraline ilişkin özelleştirmenin durdurulması için, Yazıcıoğludan destek istedi.
Muhsin Yazıcıoğlu da özelleştirmeye karşı olmadıklarını, ancak özelleştirmenin üretimi artıran, çalışanların özlük hakkını koruyan bir çerçevede yapılması gerektiğini söyledi. Yazıcıoğlu, bir gazetecinin, Kürtçe tv yayını tartışmalarına ilişkin sorusu üzerine, Katılım Ortaklığı Belgesinde yalnızca Kürtçe televizyondan bahsedilmiyor. Azınlıklara, kendi dilleriyle eğitim, yayın ve kendi dilleriyle emir alma hakkının verilmesi de isteniyor dedi.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun basında yer alan açıklamalarını bir soru üzerine değerlendiren Yazıcıoğlu, şöyle dedi:
Devlet memuru durumunda olan kişilerin demeç verme, kamuoyu oluşturma ve hükümet politikalarını yönlendirme gibi bir anlayış içerisinde olmaması gerekir. Yasalar kimilerine uygulanır, kimilerine uygulanmaz diye bir şey yok. Hukuk devletinde, yasa varsa herkes için geçerlidir. 28 Şubat sürecinde kaumoyu oluşturma görevini belli bir bürokratik kesim üstlenmişti, şimdi de anlaşılıyor ki MİT üstleniyor. MİTin bilgi vereceği makam Başbakandır. Eğer görüşleri varsa, bu anlamdaki görüşlerini gayet rahatlıkla hükümete aktarabilirler ve hükümet bu politikaları değerlendirerek TBMMye getirir. İhtiyaç olarak ortaya çıkıyorsa Meclisten bu tarzda bir yasal düzenleme istenebilir. MİTin, önce kamuoyuna açıklayıp sonra hükümete açmasını, doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum.
PERİNÇEK: ATASAGUN, KOB AĞZIYLA KONUŞTU
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagunun dün basına yansıyan
açıklamalarını, Türk devletinin bir kamu görevlisi gibi değil, Katılım Ortaklığı Belgesi ağzıyla konuşmuştur diye değerlendirdi. Perinçek, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında, MİT Müsteşarı Atasagunun açıklamalarına değindi.
Atasagunun çıkışının, Türkiye devletinin hukuku ve disiplini içinde açıklanamayacağını savunan Perinçek, bunun, Batı kaynaklı ve Türkiyeye yönelik tertip ve baskıların bir parçası olduğunu söyledi.
Perinçek, Atasagunun, Türk devletinin bir kamu görevlisi gibi değil, Katılım Ortaklığı Belgesi ağzıyla konuştuğunu bildirdi. Perinçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Atasagunun, (Apoyu biz de kullanalım) ifadesi, bir kamu görevlisinin ağzına yakışmayan, yürüttüğü görevle hiç bağdaşmayan bir ifade olmanın ötesinde, provokasyon özelliği taşımaktadır. Öcalan,
Türkiyenin birliği yönünde tavırlara girmişken, bu ifadeler, provokasyon ve sabotajdan başka ifadelerle adlandırılamaz. Bu sözler, Kürt yurttaşların üzeninde belli bir tepkiye yol açacaktır. Birlik yönündeki davranışları soğutacak, hatta baltalayacaktır. Bunlar hesapsız çıkışlar değildir, planlı ve hatta AB ile paraleldir.
Perinçek, hükümetin, Atasagunun açıklamalarından medet umar hale geldiğini öne sürdü. |
|