Güncelleme: 23:35 TS 26 Kas., 2000
|
|
Almanya
|
ABde Türkiye karşıtı lobiler
|
|
Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, NTVMSNBC için kaleme aldığı yazasında Avrupa Birliği (AB) içinde Türkiye karşıtı lobileri değerlendirdi.
|
|
Türkiyeyi Dışlayan Kurumlar
Prof. Dr. Faruk Şen
Türkiyeyi ABde dışlayan sivil toplum kuruluşları ve partilere baktığımız zaman, son gelişmeleri yakında karşılaştırabiliriz.
Özellikle ABnin 15 ülkesindeki kamuyolarına yönelik araştırmalara bakıldığı zaman, Türkiyenin üyeliğine en sıcak bakan ülkeler İrlanda İspanya ve Portekiz kamuoyları olurken, Türkiyeyi istemeyen kamuoylarının en başında Almanya, Avusturya ve Lüksemburg ve Yunanistan gelmektedir. Yunanistanın konumu konusunda herhangi bir yorum yapmaya gerek yokken, AB bütçesinin % 31inin ödeyen Alman kamuoyu başta olmak üzere diğer önemli ülkelerdeki gelişmeleri ve kuruluşları kısaca bir incelemekte yarar var.
KÜRT VE ERMENİ KARTI
Türkiyenin tam üyeliğine, Almanyada Göttingende faaliyetlerini sürdüren Tehdit Altındaki Halklarla Dayanışma Komitesi ve Frankfurtta faaliyetlerini sürdüren Medico International en fazla karşı çıkan iki örgüttür. Tehdit Altındaki Halklarla Dayanışma Komitesi özellikle Ermeni sorununu Federal Alman Parlamentosuna getirmek istemekte ve Kürt konusunu Alman kamuoyuna çarpıtarak yansıtmaktadır. PKKya sempatisi ile bilinen Medico International aynı şekilde Türkiyeyi dışlayıcı tavrını sürdürmektedir. Almanyada Türkiyeye karşı tavır koyan partilerin başında, Hırıstiyan Demokratlar ve Hırıstiyan Sosyal Partileri gelmekte. Bavyerada Bavyera partisi olarak geçen Hırıstiyan Sosyaller son yaptıkları genel kurulda Türkiyeye verilen adaylık statüsünün bir hata olduğunu dile getirerek, bu konuda bir halk oylamasına gidilmesi ve Türkiyeden bu statünün geri alınmasını istemeye kadar gitmektedirler. |
Türkiye Araştırmalar Merkezi |
| | | | |
|
| Türkiye Araştırmalar Merkezi, Essen Ünivesitesi'ne bağlı, ekonomi, sosyal bilimler, göç konularında araştırmalar yapan bir kurumdur. 130'un üzerinde araşma yapan kurumda 42 kişi halen görev yapıyor. Merkez'in ağırlıklı konuları Avrupa Birliği, Balkanlar, Kafkasya, Türk ekonomisi ve göç. |
| |
|
| | |
| |
Aynı gerekçelerle İslam ve ayrı kültür dünyası tezlerini ortaya çıkararak Almanyanın ikinci büyük partisi olan Hırıstiyan Demokratlarla, Türkiyenin adaylığına karşı çıkmaya devam etmektedirler.
Yeşiller partisinin belli bir Fraksiyonu kendi seçmenini düşünerek, Türkiyeye karşı bir politika uygulamaktadır. Esas Türkiyeye karşı gelişmeler, Avrupa Parlamemtosunda Hırıstiyan Demokratların oluşturduğu Avrupa Parlamentosu Hırıstiyan Demokratlar grubunda görülmektedir. Bu konuda Belçikada Fransaya, Almanyadan Avusturyaya kadar bir konsens vardır ve Türkiyenin ABde yeri olmayacağından haraket edilmektedir.
LÜKSEMBURGUN DEVLET POLİTİKASI
Türkiyede devlet politikası olarak karşı çıkan ülkeler arasında Lüksemburg 1997den beri başı çekmekte, 400.000 nüfusu ile 63.000.000luk Türkiyenin AB içinde yer almasından büyük korku duymaktadır.
Lüksemburgtaki gelişmelere baktığımız zaman, ABnin en küçük ülkesinde Türkiyeye karşı bütün parti ve sivil toplum örgütlerinin de aynı yaklaşıma sahip olduğu görülmektedir.
Genel olarak, Gümrük Birliğine ilk başlarda karşı çıkan ve sonra zoraki bir şekilde onay veren ABdeki Sosyalist Partilerin Türkiyeye yaklaşımları çok ılımlı bir hale gelmiş ve 15 AB ülkesinin 13ünde iktidar olan Sosyal Demokratlar ve Sosyalistlerin Türkiyeye yakınlıkları gözlenmeye başlamaktadır. Genel olarak Eurobarometrenin son iki araştırmasına baktığımız zaman AB tarafından aday statüsü verilen 13 ülke arasında en fazla karşı çıkılan ülke Türkiye olarak ortaya çıkmaktadır.
TÜRKİYEYE DESTEK % 30
Tüm 15 AB ülkesinde Türkiyenin AB üyeliğine destek verenler % 30 sınırında kalmaktadır. Bu konuda AB sınırları içerisinde yaşayan Türk toplumunun neler yapabileceği ve Türkiyenin bu konudaki aktiviteleri öne çıkmaktadır. Türkiye, AB ülkelerinde temsilci, Dışişleri ve diğer Bakanlık temsicilerini de ele alırsak, 400 üzerinde çalıştırmaktadır. Bu kişilerin kamuoyunu etkileme yönünde çabalarını artırma dışında neler yapılabileceği düşünülecek konuların başında gelmektedir. Ayrıca ortak sempozyumlar ve kültürel aktivitelere ağırlık verilmesi başlangıç olarak gereklidir.
| |
FARUK ŞEN KİMDİR |
| | | | |
| | | | Prof. Dr. Faruk Şen 1971 yılından beri Almanya'da yaşıyor. 1985 yılından beri, kuruluşunu gerçekleştirdiği Türkiye Araştırmalar Merkezi direktörlüğü görevini yapıyor, 1990'dan bu yana da Almanya Essen Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü. Prof. Dr. Şen'in Almanca, İngilizce ve Türkçe pek çok eseri var.
| |
| | |
|
Prof. Şen'e mail göndermek için tıklayın |
|
Türkiyenin şu anda AB sınırları içinde Türk toplumu dışında, en fazla spordaki (futboldaki) gösterdiği başarılar, Tarkan gibi sanatçılar gözönüne alınmakta. Bunun yanında az sayıda Türk kültür sanat elçisinin adları da duyulmaktadır. Türkiyeye yönelik, geniş halk kitleleri de serbest dolaşım hakkının verilmesi halinde Milyonlarca Türkün ABye akacağı görüşü hakimdir. Belirli olarak, Müslüman bir kitleye karşı çekincesi olan AB ülkelerindeki kamuoyları bu konuda karşı çıkmaya devam etmektedirler. AB sınırları içinde 13 Milyon Müslümanın yaşaması, İslam korkusu yanlız Hırıstiyan Demokratlarda değil Liberaller ve Sosyal Demokratların bazı kesimlerinde de ortaya çıkmaktadır.
ENTELLEKTÜELLER İÇİN PRİM
Türkiyenin önüne ilk önce Kürt sorunu daha sonra kökten dincilik ve şimdi de Ermeni sorununu çıkarmak isteyen Türkiyeye karşı faaliyet gösteren kişiler, ABnin önemli sanatçılarını, yazarlarını ve televizyoncularını yanlarına almaktadır. Türkiyeye karşı çıkmak belirli bir entellektüel kitlede hala prim yapmaktadır. Bu nedenle Türkiyenin, geleneksel lobi faaliyetlerinin dışına çıkarak daha ciddi, Türk sivil toplum örgütlerini ön plana çıkaran, devleti de geriye çekerek, akılcı bir Avrupa kamuoyunu etkileme politikası oluşturabilir. Bu konu, Türkiyenin adaylığının tartışıldığı bu günlerde çok daha aktüel bir şekilde ortaya çıkmaya devam edecektir. |
|