| | | | İşadamlarının, işlerine uygun olduğu taktirde bankacılığa soyunmasının bir suç olmadığını belirten Yücaoğlu, ancak bugün bankaların güçbirliği yaparak, çok ortaklı, halka açık, şeffaf ve büyük kurumlar halinde faaliyetlerini yürütmesi gerektiğini söyledi. Yücaoğlu, şöyle devam etti: “Türk bankalarının, Türkiye’de ve dünyada rekabete açık bir şekilde yürüyebilmeleri için çok büyük kurumlar olmaları gerekiyor. Bizde 80 banka var. Buna, lüzum yok. Bana kalırsa, bütün sermaye güçleri birleşsin ve bankaları böyle çok şeffaf, açık ve büyük kurumlar olarak ortaya çıkarsınlar. Çoğunu da borsaya açsınlar. O zaman Türkiye 15-20 tane sağlıklı bankaya sahip olur. “
“OLAYLARI İYİ TETKİK ETMELİ”
Erkut Yücaoğlu, “trilyonlarca lirayı kendi şirketlerine aktaranların, cezalandırılmasına” ilişkin soruya karşılık, olayları iyi tetkik etmek gerektiğini, burada hangisinin tam suç unsuru ile hareket ettiğinin ve hangisinin bilgi veya yönetim eksikliğinden dolayı zor duruma düştüğünün belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
Yücaoğlu, şunları kaydetti: “Tamamen likidite krizine düşüp, çaresizlik içinde olan bankacılar var. Bir de hakikaten kasten alıp, o parayı kendisine hortumlayanlar var. Bunların affa girmesi doğal değil. Ama, zorluk nedeniyle zor duruma düşmüş olanların, borçlarını ödeyebilme, plan yapabilme ve hukuk çerçevesi içinde olma kaydıyla affa girmelerinde bir mahsur görmüyorum.”
Yücaoğlu, ek vergiler konusundaki görüşlerinin sorulması üzerine, genelde ek vergiye bir miktar karşı olduklarını bildirdi ve verginin tabana yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etti.
KIBRIS VE EGE KONUSU
AB-Türkiye arasındaki gelişmelere de değinen Yücaoğlu, şunları söyledi: “Türkiye haklı konularını sert bir şekilde müdafaa etmeli. Sert bir şekilde müdafaa etmeli derken, kabul edilemez Kıbrıs veya Ege konusunun kısa vadeli birtakım siyasi kriterler içine alınmasını Türkiye kabul edemez. Burada, Türkiye haklı.”
Erkut Yücaoğlu, bir soru üzerine, TÜSİAD’ın son gelişmeler sonrasında AB politikasını revize etmeye ihtiyacı bulunmadığını bildirdi. Yücaoğlu, “Türkiye kendi üzerine düşen uyum stratejilerini hızla yürütmeli. Türkiye’nin bu politik veya siyasi manevra içinde dahi bunu yapması kendisine çok büyük güç kazandıracaktır” dedi.
Yücaoğlu, Türkiye’nin siyasi kriterlerin tamamlanmasının ardından, 2002 yılında tam üyelik müzakerelerine başlayabileceğini bildirdi.
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
