|
Turizm Bakanlığının verilerine göre bu yıl ekim ayında Türkiye 1 milyon 167 bin turist ağırladı. Turist sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 45.83 oranında artış yaşandı. Türkiye bundan önce sadece 1998 yılı ekim ayında 1 milyon 35 bin turistle, bir ekim ayında 1 milyonun üzerinde turiste ev sahipliği yapmıştı. 1999 yılında ise bu rakam 800 binde kalmıştı. Ekimdeki bu gelişmeden sonra Türkiyeye yılın ilk 10 ayında gelen turist sayısı 1999 yılının eş dönemine göre yüzde 39.5 oranında artarak 9 milyon 389 bine yükseldi. Türkiye bundan önceki en iyi turizm sezonunu yaşadığı 1998 yılının aynı döneminde 8 milyon 879 bin, geçen yılın eş döneminde ise 6 milyon 730 bin turist ağırlamıştı. Kasım ve aralık aylarında gelen turist sayısı sektör açısından kötü bir yıl olan 1999 yılıyla aynı olsa bile yılın tümünde gelen turist sayısı 10 milyonun oldukça üzerine çıkacak. 1999 Kasım ve Aralık aylarında Türkiyeyi toplam 757 bin turist ziyaret etmişti. Bu yıl kasım ve aralık girişleri bu düzeyde kalsa bile yılın tümünde gelen turist sayısı 10 milyon 146 bine yükselecek. 1998 yılının aynı aylarındaki seviyesinde gerçekleşmesi halinde ise 10.3 milyona ulaşacak. Bu yılın önceki aylarında yüzde 39.5 olan ortalama artış trendinin kalan iki ayda da devam etmesi halinde ise 10.5 milyona ulaşılabilecek. GELENEKSEL TURİSTLER DÖNDÜ Turistlerin ocak-ekim dönemine ilişkin ülke dağılımları, Türkiyenin çeşitli nedenlerle 1999 yılında turist bulamadığı Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İngiltere, İtalya gibi geleneksel pazarlara hızlı bir dönüş yaptığını gösteriyor. Bu dönemde Almanyadan gelenlerin sayısında yüzde 60.5, Avusturyadan gelenlerde yüzde 153, Fransadan gelenlerde yüzde 65, İtalyadan gelenlerde yüzde 179 İspanyadan gelenlerde yüzde 146 oranlarında artış yaşanması dikkat çekiyor. Hızlı bir artış yaşanan söz konusu ülkeler çeşitli nedenlerle PKK olumsuzluğundan geçmiş yıllarda çok fazla etkilenmeleri nedeniyle dikkat çekmişti. Bu yıl yaşanan artışlar turizm sektörünün PKK olumsuzluğunu büyük ölçüde aştığını gösteriyor. İLK SIRADA YİNE ALMANYA AB en fazla turisti 2 milyon 51 binle Almanya gönderirken, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden gelenlerin sayısı da yüzde 32.4 artarak 1 milyon 221e ulaştı. BDTden gelenlerin sayısındaki artış bavul turizmindeki canlanmanın da bir sinyali olarak değerlendiriliyor. Türkiyeye en fazla turist gönderen ülkeler sıralamasında İngiltere ise 871 bin kişiyle üçüncü sırada bulunuyor. Ancak bu ülkeden gelenlerin sayısında sadece yüzde 9.7 oranında bir artış yaşanması dikkat çekiyor. Bu yılki rakam 1998 yılının da oldukça altında kalıyor. Dördüncü sırada ise 462 bin turistle ABDnin gelmesi dikkat çekiyor. ABDden gelenlerin sayısının geçen yıla göre yüzde 32.4 artmasında Bill Clintonun Türkiyeye yaptığı ziyaret sırasında Türkiyenin tarihi ve turistik yörelerini gezmesinin büyük etkisi olduğu belirtiliyor. Türkiyeye bu dönemde Fransadan 413 bin, Hollandadan 410 bin, Avusturyadan 302 bin turist geldi. Ülke grupları itibariyle bakıldığında ise gelenlerin 5 milyon 100 bininin AB ülkelerinden, 350 binini OECD üyesi diğer Avrupa ülkelerinden, 884 bininin ise Avrupa dışındaki OECD ülkelerinden geldiği gözleniyor. Böylece OECD ülkelerinden Türkiye bu dönemde toplam 6 milyon 135 bin turist ağırladı. Türkiyeye gelen her 100 turistten 65ini OECD üyelerinden gelenler oluşturdu. Turizmciler: Hedef 20 milyon Kemer Turizmci ve İşadamları Derneği Başkanı Ali Nail Kılıç, 2000 yılının turizm değerlendirmesini yaptı. Türkiyenin ABye aday ülke olarak açıklanmasının Türk turizmine olumlu yansıdığını, bu olumlu havanın daha da yoğunlaştırılması gerektiğini belirten Kılıç, 2000 yılında Türkiyenin 10 milyon turist hedefini de aştığını bildirdi. Bu yıl turizmde 10 milyon turist hedefini aşmanın çok önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Kılıç, şunları söyledi: Ancak yılda 12 milyon turistin ziyaret ettiği 500 bin nüfuslu İspanyanın Mayorca Adası gözönüne alındığında 70 milyonluk bir ülke olarak, önümüzde yapılacak çok şeyler olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiyenin hedefi yılda en az 20-30 milyon turist olmalı ve bu hedeflere uygun pratik çalışmalar ortaya koymalıdır. Marmara depreminden sonra Türk ve Yunan halkları arasında dostluk ilişkilerinin geliştiğini hatırlatan Kılıç, bununda Türk turizmine olumlu katkıları olduğunu bildirdi. İki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin tesadüflere bırakılmaması gerektiğini anlatan Kılıç, şöyle devam etti: Türk-Yunan dostluk ilişkileri tesadüflere bırakılmayacak kadar önemlidir. İki ülke yakın ve geçmiş tarihlerde hep gelişmiş batılı ülkelerin menfeatlerine alet edilmiş ve bunun sonucu iki ülke halkları zararlar görmüşlerdir. Önemli olan iki ülke halklarının dostluğudur. Bu gayretten hiç bir zaman vazgeçilmemelidir. Bu ilişkilerden en çok etkilenen turizm sektörüdür. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||