Home page
Haber Menüsü


 
Yeni ekonomi ve umut
 
Bir önceki, yazımızda yeteri kadar ümitsiz bir tablo çizmiştik. Oysa Türkiye’de umut yok mu? Bir kuşak daha iş hayatında gerçek rekabeti görmeden, karşılıksız büyüklüklerden şişinmiş veya gereksiz küçüklüklerden yılmış mı geçip gidecek..
 
İskender Özturanlı
 
8 Kasım—  Bunun hiç de böyle olmadığını düşünüyourum. Bu köşeyi izleyenler bileceklerdir. Ben burada yeni ekonomi üzerine yazarken ne başka herşeyi yeni ekonomiye indirgiyorum, ne de temel ekonomi bilgisinin genel kurallarını ihmal ederek herşeyi internet sonrasında başlatma gibi bir hedefim var.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Bir önceki, yazımızda yeteri kadar ümitsiz bir tablo çizmiştik. Oysa Türkiye’de umut yok mu? Bir kuşak daha iş hayatında gerçek rekabeti görmeden, karşılıksız büyüklüklerden şişinmiş veya gereksiz küçüklüklerden yılmış mı geçip gidecek?
       Bunun hiç de böyle olmadığını düşünüyourum. Bu köşeyi izleyenler bileceklerdir. Ben burada yeni ekonomi üzerine yazarken ne başka herşeyi yeni ekonomiye indirgiyorum, ne de temel ekonomi bilgisinin genel kurallarını ihmal ederek herşeyi internet sonrasında başlatma gibi bir hedefim var. Bu yazılardan böyle sonuçlar çıkıyorsa bu yanlıştır.
       Bu konuda sadece ben değil bir çok kişi yazıyor. Bu oldukça sağlıklı bir gelişme çünkü iş yapma süreci artık, bizzat iş yapanın üstüne düşünüp yeniden ürettiği bir söylemle iç içe gelişmek zorunda. Bunun, yaşadığımız dönemi önceki dönemlerden ayıran temel bir farklılık olduğunu düşünüyorum. Artık pratik ile teori aynı maddi altyapının bir parçası. bu çok ilginç bir gelişme ayrıca üzerinde duracağım.
       Geçtiğimiz yazıyla ilgili fikirlerimi aktardığım bir arkadaşım dedi ki, ne yani Türk ekonomi ve finans dünyasındaki bir dizi bozukluğa internet mi derman olacak, ülkeyi web siteleri mi kurtaracak dedi. Bakın bu bir yanlış anlaşılma benim iddia ettiğim yeni ekonomik açılımın bilginin paylaşılması ve herkesin her an bir diğerinden haberdar olmasının yanı sıra, herkesin bir diğer guruba anında aktif katılıyor olmasının gerektireceği daha açık daha rekabetçi yapının ve özellikle yönetim anlayışında daha şeffaf ve açık bir ortam yaratacağını düşünüyorum.
       Bir yeni ekonomi yazarı olarak salt pazarlama teknikleri, ya da ‘Kim nerede ne yapıyor ?’un ötesine geçmem gerektiğini düşünüyorum. Bu dış deneyim ve iç deneyin paylaşılması şeklinde olacaktır. Dünyadaki bir çok şeyi bir çok kişiden önce takip eder, duyar öğrenirim, ama asla duyar duymaz, kendi süzgecimden, ülkemin süzgecimdem geçirmeksizin yazmamam gerektiğini düşünürüm.
       
YENİ EKONOMİK SÜREÇ NASIL OLMALI
       Dünyadaki yeni ekonomik süreç bana göre, salt bir web sitesi açma ya da dot.com şirketlerinin hisse performanslarının ötesinde eşitlilik içerisinde geliyor. Bu noktada bu hareketin temel bileşkelerini, dikkatle sorgulamak gerekiyor. Bunun endüstriyel gözlüklerle açıklanması yetmez. Burada bütün iş süreçlerini etkileyen bir yapıdan bahsediyoruz. Yoksa hepimiz dünyayı izliyoruz.
       İzlemek kelimesine dikkatle bakın. İzlemek ile yapmak arasındaki mesafenin kısalması neredeyse eşitlenmesinden doğan dinamizm ancak bu döneme özgü bir gelişme. Yeni ekonomik dönem sosyolojik ve tarihsel paradigmalarıyla birlikte değerlendirilmeli. Burada yapmak istediğim bu.
       
JAPONYA ÖRNEĞİ
       Tam geçen yazımı bitirdikten sonra, Anadolu Ajansı kaynaklı bir haber ilişti gözüme. Başlık gazetede şöyle atılmıştı “Japonya’nın umudu bilişimde”. Haber şöyle diyordu; “Japonya’nın durgunluk içindeki ekonomisini canlandırmak için hükümet, enformasyon teknolojisini teşvik edip ülke çapında bilgisayar ve internet eğitimi ağı oluşturacak. Toplam tutarı 102.1 milyar dolara (yaklaşık 70 katrilyon lira) ulaşan ekonomiyi canlandırma paketinin 36.2 milyar doları (25 katrilyon lirası) doğrudan devlet harcamalarını kapsayan mali uyarıcılardan oluşuyor. Enformasyon teknolojisini ön plana alan Japon hükümeti bu sektöre 8.4 milyar dolar (6 katrilyon lira) tahsis edecek. Paket çerçevesinde, 10 binden fazla okulu ve topluluk merkezlerini birbirine bağlayan kişisel bilgisayar şebekesi ile 7 milyon kişiye internet temel eğitimi için kaynak ayrılacak.”
       Yukarıdaki haber yeni ekonominin temel üç omurgasından biri olan bilişim ile gelişmiş bir ülkenin ekoomideki durgunluğa son vermek için, hem de bugüne kadar olan bütü yolları deneikten sonra, ayrıca yüksek bir teknoloji potansiyeli olmasına rağmen internet teknolojilerini ve bilişimi oldukça geniş bir alanda kullanmak için devletin teşvik ve kalkınma modeli uyguladığna işaret ediyor. Bu yolla ekonomiyi büyütmek, canlandırmak üzere yola çıkılmasının önemine bilmem ayrıca işaret etmenin gereği var mı? Çünkü yeni ekonomi salt yaratıcı ve yenilikçi bir kitlenin kendi kendine yaratıp olmayan bir Pazar hayali ederek oyun oynaması değil bizzat kendi pazarını kendi yaratan bir hizmetler bütününün adıdır.
       Bu giderek büyüyen bir çığdır, ister kaçalım ister izinde gidelim: Japonya örneğinde bütün bu teşvikler ve önlemler alınırsa yılda yarım puan dah fala biyiyeceği öngörülüyor ekonominin. Bu bir ortam meselesi, yeni ekonomi bir kanallar bileşkesinin yerine başka bir kanallar bileşkesinin geliyor olmasıdır.
       
YENİ EKONOMİYE, YENİ STRATEJİLER
       Yeni ekonomi, herşeyden once bir pazar yeri gerektiriyor, bir ana iş kolunu ve bu kanala açılım satratejisini gerektiriyor. Bu açılım içinde lojistikten yazılıma dek bir dizi yeni iş alanı doğuyor.
       Ancak biz bunlar uzun zamandır doğuyor deyip kendi doğumumuzu yapamazsak, kendi kuluçkamızı bulamazsak biz ne kadar konuşursak konuşalım, bu süreçten uzakta duruyoruz demektir.
       Türkiyedeki yeni ekonomi tartışmalarının gerçekten çok başarılı örneklerini gördüğümüz yaratıcı fikir ve uygulamaları yeni üye olduğum bir e-group aracılığıyla öğreniyorum. Burada gerçekten dünya ölçeğinde kaliteli tartışmalar ve ciddi arayışlar ve iş süreçleri oluşuyor.
       Gene kafamda yeni ekonomi ve köhne ekonomi arasındaki bu iki yazının geçişi sırasında, gurupta bir tartışmaya tanık oldum. “Internet civcivleri yatırımcı bekliyor” adlı toplantıya pek katılım olmadığını söylüyordu bir arkadaş. Oysa yatırımcılar gereken ilgiyi göstermişti. Bu görüşe başka bir katılımcı bu konuda çalışan bir arkadaşının kendi kurduğu şirketini civciv olarak hiç düşünemediğini, bu adda bir caydırıcılık olabileceği yolunda bir itirazı oldu.
       Bu bence önemli bir kavramsal farkılığa getiriyor işi. Ekonomik süreçlerdeki çok bilmişlik ve paylaşılamayan bilginin, mikro iktidarlar yoluyla tilki hamleleri yerine, civciv hamleleriyle gelişip büyümesi gerkiyor biraz da. Bu ülkenin artık civcivlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Kimsenin de civciv olmaktan gocunmaması gerekiyor. Civciv canlılık, doğum, yaratıcılık, büyüme, zorlukların üstesinden gelmeyi de çağrıştırıyor…
       Sonuçta yeni ekonomi sadece internet şirketlerinin çok para kazanmaları üzerine kurulmuş, iki üç hınzır yaratıcı beynin bir girişimi değil ekonomiden, sosyal hayata, yukarıda alıntısını yaptığımız Japonya örneğinde gördüğümüz gibi topyekün bir kalkınma modeli de olabiliyor.
       Ekonominin harekete geçirici unsurlarına yeni bir dinamizn ve rakamlara bir süre sonra gerçekten bir farklılık getiremiyorsa o zaman yeni ekonomi neye yarar? Burada yeni ve yaratıcı buluşların cazibesi kadar, ortamlar öne geçiyor. Benim ne kadar önemli olduğum kadar benim bilgiyi paylaştığımın da önemi var. Biz burada nerede duruyoruz? Yeni ekonomi, bilişim, teknolojik devrim adına ne derseniz deyin, bu yeni gelenin bir umut olma ihtimali var mı?
       
 
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları