| | | | İstanbul’da Hizbullah’a yönelik düzenlenen ikinci büyük operasyonda yakalanarak Diyarbakır’a getirilen ve sorgusu sonucu Diyarbakır DGM Başsavcılığı’na sevkedilerek tutuklanan Sudan savcıya, 7 sayfadan oluşan ifade verdi. İstanbul’da bulunduğu süre içerisinde “Osman” kod adını kullandığı bildirilen sanık Sudan ifadesinde, örgüt elebaşı olmadığını ve sadece örgütün Doğu ve Güneydoğu sorumluluğunu yaptığını söyledi. Diyarbakır’ın Mardinkapı semtinde 1986 yılında tuhafiye dükkanı işlettiği belirtilen Sudan, ifadesinde, ölü elegeçirilen örgüt elebaşı Hüseyin Velioğlu ile 1988-1989 yıllarında tanıştığını ve örgüte girdiğini anlattı. Sudan, Velioğlu ile tanıştıktan sonra cemaatleşme konusunda görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti. Cemaatleşme konusunda Velioğlu’na belirli aralıklarla bilgi verdiğini ve talimatlar aldığını kaydeden Sudan, ilk çalışmayı da Diyarbakır’daki İskenderpaşa Cami’nde yaptıklarını ve burada örgütün diğer üst düzey yöneticileriyle tanıştıklarını bildirdi.
Sudan, örgütün 1992 yılına kadar tüm çalışmalarını aleni yaptığını ve bu tarihten itibaren de çalışmaların birer rapor haline getirilmeye başlandığını ifade etti. Velioğlu’nun talimatıyla, örgüte girmek isteyenlerden, el yazılarıyla vesikalık fotoğraflı özgeçmiş raporları istendiğini, bunlarla birlikte diğer tüm bilgilerin arşivlenmeye başlandığını kaydeden Sudan, yine Velioğlu’nun talimatıyla 1993 yılında Diyarbakır’daki camilerin sorumluluğuna getirildiğini, ancak bundan iyi sonuç alınamaması üzerine görevinin semt sorumluluğuna dönüştürüldüğünü bildirdi. Sudan, şöyle devam etti: “Velioğlu ile direkt görüşüyordum. 1994 yılında deşifre olduk. Batman’a gittik. Burada Aziz Tunç adlı bir kişinin vasıtasıyla, bir kişinin evine gittik. 1995 yılında Batman’daki camilerin sorumluluğuna getirildim. Velioğlu’nun talimatıyla Mardin’e gittim. Örgütte yeni bir yapılanmaya gidildi. Daha sonra Tekrar Batman’a döndüm ve 1999 yılına kadar Batman’da kaldım. 1999 yılında Mersin’e gittim ve burada 3 ay kaldım. Örgütsel faaliyetim olmadı. Mersin’den de Ankara’ya geçtim ve burada Mahmut Demir ile (örgütün bombacısı) görüştüm. Daha sonra da döndüğüm İstanbul’da yakalandım.”
“CANLANDIRMA GİRİŞİMİM OLMADI”
Sanık Sudan, örgütün askeri kanadıyla ilişkisi olmadığını ve hiç görev yapmadığını da ileri sürerek, örgütün sadece siyasi kanadında görev aldığını belirtti. Örgüt içerisinde olduğu sürede hiçbir silahlı eyleme katılmadığını ve sadece islamı yaymaya yönelik çalışmalar yaptığını iddia eden sanık Sudan, örgütün düzenlediği kanlı saldırıları tasvip etmediğini kaydetti. Sudan, ifadesinde, şöyle devam etti: “Örgüte Allah rızası için katıldım. Ancak, daha sonra örgüt benim de tasvip etmediğim kanlı eylemlere girişti. Hizbullah’ın kanlı eylemleri beni üzmüştür. Ben islami düşünceyi yaymak için örgüte girdim. Velioğlu’nun ölümünden sonra örgütü canlandırma girişimim olmadı. Pişmanım.”
| |
