| |
|
| |
NESLİ TEHLİKEDE |
| | | | |
| | | | Nesli tehlikede: (EN) IUSN
| |
| | | | Sınıfı: Memeli
| |
| | | | Takımı: Proboscidea
| |
| | | | Yaşadığı yer: Afrika'nın kuzeyi hariç hemen her yeri.
| |
| | | | Yaşam süresi: 60-70 yıl
| |
| | | | Erkek: 4000-6300 kg
Dişi: 2200-3500 kg
| |
| | |
|
|
Afrika filinin üç metreye varan uzun dişlerinin ağırlığının 120 kgı aştığı görülebilir. İlk olarak iki yaşında görülmeye başlayan dişler, yaşamları boyunca da büyümeyi sürdürür. Filler 12-40 yaş arasında hamile kalabiliyor. Hamilelik 22 ay sürüyor(ortalama 656 gün). Yavru ortalama 125 kg doğuyor. Bir fil yavrusu günde 30 litre süt emiyor. Süt emmeyi 3-4 yaşına kadar sürdürüyor. Bazen yeni bir yavru doğana kadar annesinin sütünü emiyor.
GÜNDE 200 LİTRE SU İÇİYOR
Fillerin görüşleri iyi olmamasına karşı koku alma ve duyma duyuları çok gelişkin. Uzun, hassas ve güçlü hortumları lezzetli bitki kokularını çok uzaktan alabildiği gibi ağaçları köklerinden sökebiliyorlar. Devasa fillerin her bir kulak büyüklükleri 2 metre kareyi buluyor. Kulakları, sıcaklığı azaltıyor ve serin tutuyor.
Su ve çamuru çok seven filler su bulmak için 30 kilometre yol katedebiliyor. Fillerin banyo yaptıktan sonra vücutlarını toprak veya çamurla kaplamalarının nedeni ise, parazitlerden ve sıcaktan korunmak.
20li gruplar halinde yaşayan sosyal hayvan filler birlikte seyahat ediyorlar. Gelişmiş bir fil günde 140 kg yemek yiyor ve 200 litre su içiyor. Günün 20 saatini yemek yemekle geçiren fil sürekli hareket halinde yaşıyor. Yemek için otları seçen filler; çim, yaprak, kök, ağaç kabuğu, aromalı ve şifalı bitkiler yiyorlar. Filler ağaç kabuğu yemek için çok fazla sayıda ağacı kökünden söküyorlar. Bu nedenle bulundukları bölgeler çöl haline gelebiliyor. Bundan ötürü kontrol altında tutulmaya çalışılıyorlar.
ÇOK NAZİKLER!
Filler olgunluğa 20-30 yaşında ulaşıyor. Fiziksel kontağa çok önem veriyorlar. Birbirleriyle uzak mesafelerden düşük frekanslı seslerle iletişim kuran filler çok centilmenler, hasta ve yaralı olanlara yardım ediyorlar. Dişiler ölülerin üzerine bazen yaprak ve çalılarla örtü yapıyor. Dişlerinden dolayı avlandıkları için yüzde 50 si 15 yaşına bile ulaşamadan avcılar tarafından öldürülüyor.
Fildişi avcılığı büyük ve vahşi bir rant. Bir tek fildişi bile bir avcının bir yıllık masraflarını karşılayabiliyor. Ölümleri çok uzun sürüyor ve acılı oluyor. Fil avcılığı modern silahlar, zehirli oklar ya da tuzak (kapan) ile yapılıyor. Bazen de helikopterlerle belli bir yere sürülerek orada öldürülüyorlar. Hafızaları gelişmiş olan filler bunu hatırlıyor ve bu nedenle helikopter sesinden çok korkuyorlar.
DİŞLERİ İÇİN ÖLDÜRÜLÜYOR
1979 da 1 ton fildişi için 54 fil öldürmek gerekiyordu şimdi ise 1 ton fildişi için 113 fil öldürmek gerekiyor, çünkü artık büyük fil bulmak güçleşti ve küçükler öldürülmeye başlandı. (Bu rakamlar açlıktan ölen yavru filleri içermiyor.) Çok trajik olan ise henüz bebek denecek kadar küçük yavru fillerin bile küçücük dişleri için öldürülmeye başlanmış olması.
500 yıldan fazla zamandır fil avcılığı yapılıyor. Dişler, piano, mücevher ve lüx tüketim ürünleri yapımında kullanılıyor. Ekim 1999da fil nüfusu çok azaldı. Ve uluslararası ticaret denetime alınmaya çalışılıyor. Bütün bu uygulamalara rağmen avcılık azalmadan sürüyor. Fillerin bu gün yok olmasının temel nedenleri; yılda 70 bin filin öldürülmesi, yaşam alanlarının daralması ve benzer nedenlerle yaşam alanlarını değiştirmek zorunda bırakılmaları.
| |