Home page
Haber Menüsü


Untitled Document

Konu: Af Yasası Çıkacak Mı?
Konuklar: Adalet Komisyonu Eski Üyesi Yasin Hatipoğlu, Prof. Dr. Uğur Alacakaptan

Oğuz Haksever: Tarih 28 Ağustos 1999’du TBMM 4453 sayılı kanunu kabul etti. Bunun anlamı aftı. 4453 sayılı kanun yaklaşık otuz bin tutuklu ve hükümlünün salıverilmesini ön görüyordu. Cezaevlerinde bayram havası esti. İçeride sevinç ama dışarıda tartışma vardı. Dört gün sonra içerideki sevinç hayal kırıklığına dönüştü. Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel af kanununu veto etmişti. Yani yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderilmişti. Kanun geri gönderildi ve böylece kaldı. Meclis yenibir kanun çıkarmadı, çıkaramadı. Aradan günler, aylar geçti içerideki hüzün öfkeye dönüştü. Şimdiyse cezaevleri barut fıçısı gibi. En küçük bir gerilim af istemli eyleme dönüşüyor. Adana’da ve Bayrampaşa’da olduğu gibi. Artık Meclis Başkanı bile afın bir ihtiyaç değil bir zaruret olduğunu belirtiyor. Yani ok yaykan çıktı, geri dönüş pek mümkün görülmüyor. İyi geceler af konusunu Yakın Plan’a alıyoruz. Mecliste grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri gündeme alınacak bir af kanununa olumlu baktıklarını belirtiyorlar. Siyasiler tamam diyorlar ama nasıl bir af kanunu çıkacak bu henüz belli değil. Bu gece bunu irdeleyeceğiz. Dönemin Cumhurbaşrkanı Süleyman Demirel’in 1 Eylül 1999’da af kanununu veto etmesinin üzerinden bir yıldan fazla bir zaman geçti, bugüne gelindi. Son cezaevi isyanları hatta iki cezaevindeki açlık greviyle af kanunu yeniden hemde oldukça sıcak bir şekilde Türkiye’nin gündemine oturdu. Siyasetten bugün verilen mesajlar ise oldukça netti. Mecliste grubu bulunan siyasi parti temsilcilerinden, meclis başkanına hatta başbakana kadar yasa yapmaya yetkili kesimlerin görüşlerini getiren herkes af kanunun çıkacağını söylüyor. Söylüyor ama daha öteye gitmiyor. Sonuçta da akla sorular geliyor. Bütün demeçlere rağmen akla gelen ilk soru “bu af çıkarmı?” şeklinde. Biz meclisten bir isme dönüyoruz TBMM Eski Başkanvekil ve af konusunu konuşan Adalet Komisyonu’nun üyelerinden FP’li Milletvekili Yasin Hatipoğlu şu anda telefon hattımızda. Sayın Hatipoğlu iyi akşamlar efendim.
Yasin Hatipoğlu: Efendim iyi akşamlar diliyorum.

Oğuz Haksever: Şimdi bu af konusunda genel olarak siyasilerin bahsettiği bir konu var, cumhurbaşkanının veto ettiği şekliyle ele alalım diyenler var, o dönemdeki cumhurbaşkanının vetosunu göz önünde bulundurmayıp aynen geri gönderelim şeklinde konuşmalar ver. Nasıl bir af çıkabilir bütün bunları göze aldığımızda sizce?
Yasin Hatipoğlu: Sizin de takip edip ve kamuoyuna duyurduğunuz gösteriyorki siyasi parti grupları bu affın çıkmasından yana tavır koyuyorlar. Bana sorarsanız bu af çıkarmı, çıkmaz mı, hangi kapsamda çıkar biz çoktan gerilerde bıraktık. Hatırlayacaksınız bu yıl Haziran ayının sonunda meclis tatile sokulmak istendiği zaman biz  Fazilet Partisi olarak bir önerge verdik. Dedik ki çok acil zaruret haline gelmiş, çıkması lazım gelen teklif ve tasarılar var. Bir on beş gün daha çalışalım, bunları da çıkaralım sonra hayırlısıyla seçmenlerimizin halkımızın huzuruna gideriz çalışmalarımızı arazide yürütürüz dedik. Eğerbu bizim önergemiz kabul edilmiş olsaydı zannediyorum bizim sıralamamızda af öncelikli konulardan dı. Bu af çıkmış bitmiş olurdu. Şimdi bakınız Bayrampaşa, Adana ayakta ve bende şimdi diken üzerindeyim. Şimdi siz biraz önce haber verdiniz, dedinizki bir operasyon söz konusu. Her operasyonda mutlaka kan vardır, şöyle veya böyle. Onun için siyasi partilerimiz akıllarını başlarına devşirmeli, bütçeye gitmeden, bütçe çalışmalarına dalmadan önce sürattle bu af kanunu çıkarmalıyız. Af kanunu çıkarırken hatırlayacaksınız; ne hatırlaması, siz hatırlattınız zaten. İfa ettiniz ki Sayın Cumhurbaşkanı bu kanun tasarısı bir kere daha görüşülsün diye iade etti dediniz. Bu anayasanın cumhurbaşkanına verdiği yetkidir, cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullanarak parlementoya iade ettiğine göre şimdi parlemento için sorumluluk haline geldi. Yani bir kere daha görüşme sorumluluğunu anayasa bu parlementonun omuzlarına bir kere daha yüklemiştir. Dolayısıyla bu düşülecektir. Ayrıca bir husus daha var. Anayasa Mahkememiz daha yeni. Biliyorsunuz basın aracılığıyla işlenen, basın yoluyla işlenen suçların afına dair kanunu iptal ettik. O halde bizim gruplarımız derhal bu anayasa mahkmesinin gerekçesini esas almalı. Sonrada veto gerekçesini dikkate almak suretiyle herkesi rahatlatabilecek bir af kanunu sürratle gündeme getirmeli, komisyonlardan geçirmelidir. Bizim iç tüzüğümüz gayet açıktır.

Oğuz Haksever: Süre ne olabilir efendim?
Yasin Hatipoğlu: Bu gönüllü olup olmamaya bağlıdır. Bana izin versinler, yetki versinler, gruplar destek verdiklerini ifade etsinler bir hafta içerisinde bu kanun tasarısını veya teklifini TBMM’den geçirmek gayet kolay. Önümüzde bir Cumhuriyet Bayramı var, çok değerli bir gündür o güne yetiştirmeliyiz. Şu anayasa mahkemesinin iptal kararını alıp baksanız benim genel kurulda ifade ettiğim gerekçelere aşağı yukarı aynen gerekçeye almışlar. Ben burdan tutuklularımıza, hükümlülürimize sabır diliyorum. Kendilerine, ailelerine, devlete, toplumsal huzura zarar vermesinler, sabretsinler biz bunu çıkarırız, çıkarmaya mecburuz.

Oğuz Haksever: Af kanunu incelemeye devam ediyoruz.  Telefon hattımızda Prof. Dr. Alacakaptan var. İyi akşamlar efendim.
Prof. Dr. Alacakaptan: İyi akşamlar.

Oğuz Haksever: 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bu yasayı 4453 sayılı af kanunu nesafet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle bir takım gerekçeleri vardı ama özel gerekçe buydu veto etmişti. Şimdi Çankaya Köşkünde bu konularda son derece hassas bir hukukçu da var asslında. Sizce yeni bir sıkıntıya yol açmayacak nasıl bir af kanunu olabilir efendim. Bu af kanunu zaten kendiliğinden sıkıntının skaynağı oldu. En azından siyasi açıdan tekrar irdelenmiş sorunlar yarattı. Bir af kanunu bir buçuk senedir gündemde olduğu için bir yandan da suçluluğu teşvik eder bir ortamın yaratılması sonucunda oldu. Şimdi af kanunu çıkaracaksınız. Hangi tarihe kadar işlenmiş suçları af edeceksiniz. Eğer bugüne kadar işlenmiş suçları affetmezseniz yine kıyamet kopacak cezaevlerinde. Oysa af hemen hemen çıkarılmalı. Çıkacacağı zaman da çıkacağı gün af kanunu yürürlüe konulmalıdır. Biz zaten şimdiden bir çıkmızın içine girmiş bulunyoruz. Dolayısıyla hangi kanunu yaparsanız yapın, hangi kuralları koyarsanız koyunuz bu sorunlu bir kanun olacaktır. Ama dediğniz çok doğrudur, siz söylemeseydiniz ben söyleyecektim. Bugün Çankaya hukuk ve anayasa kurallarına son derece vakıf ve bunları yakından geçerli kılmak, kararlı olan bir cumhurbaşkanı bulunduruyoruz. Bu itibarla eşitlik kurallarına, nasefet kurallarına aykırı bir verilecek olursa bunu cumhurbaşkanı bunun her halde geri gönderecektir. Ama bir tek şans var meclisin ilk yolladığı metne sahip çıkarsa ki o sahip çıkılabilecek bir metin değildi. O zaman cumhurbaşkanının bunu imzalayıp resmi gazeteye göndermekten başka iş çıkarmaz. Ama şartları varsa gerekçelerin bulunduğuna inanıyorsa Anayasa Mahkemesi’ne baş vurarak kanuun anayasaya aykırı gördüğü hükümlerin iptalini isteyebilir. O zaman da belki yeniden sıcak tartışmalar başlayabilir, çok enteresan bir yere ettiniz. Cumhurbaşkanı aynen kanun giderse kabul etmek durumda ve anayasa mahkemesine de baş urma yetkisi var. Gelecek konusu bu konuda oldukça bulanık görünüyor. Sayın Alacakaptan çok teşekkür ediyoruz yayınımıza katıldığınız için. AF kanunuyla ilgili tartışmaları Yakın Plan’a başladık. Adana’da cezaevi’ndeki isyanı bastırmak amacıyla operasyon devam ediyor. 

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları