| | | | Bu iki süreç birbirinden ilişkisiz gözükse de özünde birleşiyor.
Türkiye bir yandan yapısal reformları hızlandırırken, bir yandan da temizlenme sürecini başlattı. 21. yüzyılın dünyasında bu kaçınılmaz bir süreç. Dünyanın giderek entegre olduğu, sınırların kaldırıldığı bir ortamda Türkiye, hem ekonomik güç olarak hem de jeopolitik olarak önemli bir konumda bulunmasına karşın, suç ve kara para merkezi olmayı sürdüremezdi. Türkiye, Avrupa Birliği’ne hazırlanmaya başlayarak arınma sürecini hızlandırdı.
Bu, Türkiye’yi dünyaya tam anlamıyla entegre etmeyi hedefleyen bir süreç. Ekonomik reformlarda olduğu gibi, temizlenme sürecinde de zaman zaman tıkanmalar olsa bile, son gelişmeler iki cephede de Türkiye’nin doğru yolu takip ettiğini ortaya koyuyor. (2001 yılı bütçe yasa tasarısı ve banka operasyonu)
TESEV’in düzenlediği Yolsuzluk Sorunu başlıklı konferansta konuşan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, bu iki alandaki reformların birbirinden neden bağımsız olamayacağını birkaç cümleyle özetledi. “Yolsuzluk ekonomisi Türkiye için birinci tehdittir” diyen Tantan, yolsuzluğun fakir ve muhtaçların haklarını ihlal ettiğini, ekonomik rekabeti olumsuz etkilediğini, suça teşvik ettiğini, kalkınmayı geciktirdiğini, yoksulluğu artırdığını belirtti. Ankara’dan gelen bu açıklamalar da doğru yolda olduğumuz fikrini pekiştiriyor..
BANKA OPERASYONU DOĞRU ADIM
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BBDK), Bank Kapital ve Etibank’a el koyma kararı “tam” bir sürpriz değildi, çünkü bu iki bankaya her an fona alınabileceği aylardır biliniyordu.
Peki aylardır biliniyordu da neden bu kadar beklendi? Bir gecikme mi oldu? Bunda suçu kurulda aramamak gerekir. Çünkü BBDK faaliyetlerine Eylül’de başladı ve yeminli murakıpların raporu önlerine ulaşınca el koyma kararını gecikmeden aldı.
Bizce asıl sorulması gereken soru şu: “Bir yıl once bu karar alınabilir miydi?”
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, geçen aralıkta 5 bankayı devralırken, aslında daha fazla bankaya el konulacağı konuşuluyordu. Listedeki öteki iki banka ise Bank Kapital ile Etibank’tı. O zaman “bazı” nedenlerle liste dışı bırakılan bu iki banka için bugün gerekenin yapılması bile doğru yönde adımların atıldığını ortaya koyuyor.
BORSA DİNLENMEDE
Borsada ay başında başlayan yukarı hareket 21 Ekim Cuma günü gelen satışlarla kesildi. Geçen hafta, borsayı şimdilik izlemeye almakta yarar olduğunu, endeksin 14 bin puanı sert ve yoğun bir alım dalgasıyla geçmesi halinde yeni bir trendin başlayabileceğini belirtmiştim. Şimdilik izlemeye devam… | |
Turgut Tokgöz'ün tüm yazıları
