|
|
Ancak bunlar içerisinde birtanesi şu sözüme takılmıştı : Bu arada, hatırlıyormusunuz, serbest meslek sahiplerinin yıllık ödedikleri ortalama vergi kaç paraydı? Antalyalı züccaciyeci bir okurumdan gelen bu e-postada kısaca şöyle diyordu : Yılda ortalama ödediğim vergi 250 milyon lira. Bu ilk bakışta az gibi gelebilir, ama dükkan kirası, aidat, yakıt, ilan ve diğer giderlerle belki bunun on katı masrafım var. Okurum, Türk halkının vergi ödememek için kendini kandırdığı, ya da bizleri kandırdığını sandığı mazereti açık bir şekilde ortaya koymuştu. Ona göre, ödediği vergiye bu tür masraflar da eklenmeliydi. Halbuki muhasebecisine sorsa, sırf işiyle ilgili masrafları değil, kendi özel yaşamıyla ilgili bir çok masrafı bile, bir şekilde masraf olarak gösterdiğini ve vergi öncesi karından düştüğünü öğrenecekti. Eğer hakkaniyetli bir şekilde vergi ödese, vergilerinin çarçur olacağını öngörmesi ve vergi ödememek istemesine de bir yere kadar hak vermemek zor gibi gözüküyor. Ama öyle olması gerekmiyor mu? ŞARK KURNAZLIĞININ İYİ BİR ÖRNEĞİ Bahsettiği diğer konularda son derece haklıydı. Egebank ve diğer bankaların devlete verdiği zarardan ve bunun halkın üzerine enflasyon olarak kalacağına kadar çeşitli konularda son derece doğru saptamaları varken, genel olarak vergi vermeme konusundaki şark kurnazlığımızın tipik örneklerini de sergiliyordu. E-postayı aldığım gün, Anadolu Ajansının bir haberi ise sanki gerçekleri su yüzüne çıkarak bir can simidi gibiydi. Gerçi bu haberdeki rakamlar kurumsal vergi ödemeleri ile ilgili, yani şirketlerin vergi ödemeleri, ama aynı nitelikte bir gösterge. KÜRKÇÜ AYDA 36 MİLYON KAZANIYORMUŞ Habere göre, ki ayrıntısı NTVMSNBCde de veriliyor, Satıyorlar, kazanıyorlar vergi vermiyorlar başlığıyla, kürk imalatçıları yılda (ayda değil yılda) 518 milyon lira kazanıyor, bunun ise 155 milyonunu vergi olarak devlete ödüyorlar. Kalıyor 363 milyon lira, bunu 12ye böldüğümüzde ayda kazandıkları net para sadece 36 milyon 250 bin lira. Kürk imalatçıları ayda evlerine yaklaşık olarak bu kadarlık bir para götürüyorlar. Bunun 10 milyon lirasını kiraya, 5 milyon lirasını da ısınma, su, elektrik ve telefon, cep telefonu ve internet (aylık 1 dolar = 675 bin lira) verseler, kalıyor 21 milyon lira. GÜNDE AİLECE 7 EKMEK YİYORLAR 30 güne bölersek, zavallı kürk imalatçıları günde 700 bin lirayla karnını doyurmaya çalışıyor. Tabii işe yürüyerek gittikleri için çok sağlıklı oluyor ve hiç hastalanmıyorlar. Günde ailecek 7 ekmek yiyebildikleri için, abur cubur yemiyorlar, yağlı yiyecekler ve kolestrol yok. Sağlıklı hayat. Devletimizin bu insanları kürk imal etmeye bir anlamda mahkum etmesi, ve bu paraların 2-3 katına refah içerisinde yaşayacakları bir iş temin etmemesi sonucu çok ilginç sonuçlara da yol açıyor. Örneğin, bu insanlar yanlarında çalıştırdıkları insanlara kendi gelirlerinin 3 katı para vermek zorunda kalıyorlar. Tabii, patronluk kolay değil. SANMAYIN Kİ SADECE KÜRKÇÜLER Kürk imalatçıları bu konuda yalnız değiller, diş hekimleri ve laboratuvarları, dericiler, mobilyacılar, kuyumcular, fırıncılar, lokantacılar, ayakkabıcılar, doktorlar, mobilyacılar, butikler, kasaplar, nalburlar, müteahhitler, bakkallar, mühendis-mimarlar ve diğerleri, tümü aşağıdaki listede. Maşaallah, bu konuda herkes birbiriyle yarışıyor. Sanırım serbest meslek ve ticarette gelir düzeyi bu denli düşük olduğu için herkes devlet memuru olmaya çalışıyor. Peki devlet memurlarının vergisini kim ödüyor. Bu da ayrı bir soru... SOKAKLAR LÜKS OTOLARLA DOLAR MIYDI? Tabloda tüm mükellefler için verilen ortalama rakamı da bankalar yukarı çekiyor yanlış anlamayın, yoksa serbest meslek erbabı yılda ortalama 28 milyar lira brüt kar elde etse ve bunun 8.5 milyarını devlete verse, kalan 19.5 milyar lira yıllık, 1.6 milyar lira aylık net gelirle, sokakları şu anda çok az görülen lüks otomobillerle doldurur, ithal otomobil sayısı ilk 9 ayda 177 binde kalmazdı. Sadece devlet memurlarının, işçilerinin ve ücretlilerin aldığı ücretlerle ancak bu kadar lüks otomobil alınabiliyor.
Bu arada gazetelerde yayınlanan ve Kum Ajansın yaptığı bir gelir dağılımı araştırması da ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Buna göre illerin en yoksul yüzde 1lik kısmının hane halkı geliri araştırılmış. Bu rakamlara göre örneğin Kocaelinin en yoksul yüzde 1lik kesimi kürk imalatıyla uğraşıyor. EN ŞANSLI YOKSULLAR DERİCİLER Diş hekimleri ise Doğu Anadolunun en yoksul kesimini oluştururken, protezlerini ta Kayserideki yoksul diş laboratuvarı sahiplerine yaptırmak zorunda kalıyorlar. Dericiler ise çok şanslı yoksullar. Sefalet içerisinde olmalarına karşın, hiç olmazsa Antalyanın güneşinin tadını çıkarıyorlar. |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||