|
|
Ancak, aradan sıyrılan bir ülke var: Irak... Uluslararası tecritten sıyrılıyor ve Irak halkını 10 yıldır kasıp kavuran BM ambargosu yavaş yavaş deliniyor. Siyasi analistler, Ortadoğudaki Filistin - İsrail çatışmasından ve ABDnin İsraile verdiği düşünülen destekten dolaylı da olsa en karlı çıkan liderin Saddam Hüseyin olduğunu savunuyorlar. Washington merkezli Petroleum Finance Corp. Irakın son aylarda diplomatik tecriti ağır ağır azaltarak başarılı bir biçimde geri dönüş stratejisi uyguladığını belirtiyor. Peki neler oluyor? Irakın geri dönüşü, tecritten kurtulması derken neler kasdediyoruz? İLK KEZ ZİRVEYE KATILIYOR 1991 yılından bu yana ilk kez Cumartesi günü Kahirede yapılacak Arap zirvesinde Irak da temsil edilecek. Saddamdan sonra ülkenin en güçlü iki adamı; Devlet Başkanı Yardımcısı İzzet İbrahim ve Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz Irakı temsil edecek. KOMŞULARLA ARASI DÜZELDİ Irakın belki de son zamanlardaki en önemli kazançlarından biri Suriye, İran ve Türkiye gibi komşularıyla arasının düzelmesi oldu. Komşular arasındaki yakınlaşmayı bütün Ortadoğu uzmanları yakından izliyor. Uzmanlara göre, Tahran ve Şam, Irakın bölünmesinin veya karışmasının kendileri için de kötü olacağını, olası bir değişikliğin de kendi çıkararı doğrultusunda olması gerektiğini anladılar. Bağdatlı yetkililer, geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Kemal Harazi ile 1975teki sınır anlaşmasını yenilemek üzere anlaştılar. Irak, bu sınırdan İrana girerek 8 yıl süren savaşı başlatmıştı. Irakın Suriye ile olan ticareti de hızla artıyor. Ayrıca, Şam, Irakın tek ticari ilişki noktası olan Ürdünün Akabe limanının yerini almak üzere Akdenizteki limanlarını açmayı düşünüyor. İran, Ürdün ve Türkiyeden yapılan mazot kaçakçılığı da, BM yasağına rağmen Irak halkına nefes alma imkanı sağlıyor. SUUDİ ARABİSTAN BİLE SICAK Ayrıca, Iraka yönelik politikasını halkının da baskısıyla gözden geçiren ülkeler arasında yüzü daha fazla ABDye dönük olan Suudi Arabistan ve Mısır da bulunuyor. Mısır, Irak ile ticaretini artırdığı gibi yaptırımların kaldırılması çağrısını sık sık yineliyor. Hatta Suudi Arabistanın, gizlice kendi topraklarından ABD uçaklarının güney Iraka devriye uçuşlarının durdurulmasını istediği belirtiliyor. Ankara da, sözde Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısının ABD Temsilciler Meclisinden geçmesi halinde ABDden benzeri bir talepte bulunacağını bildirmişti. BAĞDATA 26 UÇAK İNDİ Son bir ayda ilaç ve gıda yardımı amaçlı 26 uçak Bağdata indi. Aralarında Fransa, Rusya, Suriye ve Mısıra temsilcilerinin de bulunduğu bu kervana Türkiye de katıldı. Biri nedense halen cezaevinde bulunan Murat Demirele ait Güven Aira ait uçak olmak üzere ilaç ve gıda yardımıyla dolu iki yardım uçağı Türkiyeden gitti. Tabii bu yardımlar tamamen sembolik. 26 küçük uçak 22 milyonluk Irakın gıda ve ilaç ihtiyacını nasıl karşılar ki... Ayda 150 - 200 ton gıda gerekiyor. Bağdata gelen ilk büyük uçak, (Boeing 727) Suriyenindi. Çarşamba günü gelen uçak gıda, ilaç değil, tohum ve gübre doluydu. Iraklıya balık tutmayı öğretiyorlar yani... GİYECEK ELBİSE KALMADI Irak halkının durumu gerçekten vahim. Elbise veya ayakkabı almak için, sınırlı olarak verilen yiyecekleri birbirlerine satıyorlar. Kıdemli bir memurun aylık maaşı sadece 2-3 dolar. Elektrik, su ve sağlık hizmetleri asgari düzeyde yürütülüyor. TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ FIRSATLAR Ancak, Irak son 3 yıldır izin verilen miktarda petrol ihracatından 33 milyar dolar kazandı. Ambargonun kalkması durumunda altyapı sistemininin onarılması için gerekli olacak milyarlarca dolarlık ihalelere hazır olduğu belirtiliyor. Bu Türk işadamları için bir fırsat... TOSKAY DA GİDECEK Türkiyenin Irak konusunda önemli bir atağı da, TOBBun gelecek ay Bağdatta yapılacak fuara katılması olacak. Bir zamanlar İranla birlikte en büyük ticaret ortağımız olan Iraka işadamlarıyla birlikte Devlet Bakanı Tunca Toskay da gidecek. Toskay, Yavaş yavaş uluslararası kararlara uymak kaydıyla ticareti, iktisadi ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz diyor. Toskaya göre, Iraktan doğalgaz alımı da gündemde. Ama bunun için boru hattına ihtiyaç var... PETROL FİYATLARINI YÜKSELTİYOR Gelişmeler böyle. Petrol devlerinin yöneticilerinin de belirttiği gibi, Ortadoğu dünya barışı için büyük bir başağrısı, bir belirsizlik... Ancak, hafızaların da kuvvetli olması lazım. Çünkü, her an her şey değişebilir. Çünkü, petrol burada... İran, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Abu Dhabi tüm dünyanın ihtiyaç duyduğu petrolü sağlayabilir. Ancak, bölgede sürekli kriz ve belirsizlik var. Bu da petrol fiyatlarını yükselmesine neden oluyor. PETROL DEVLERİNİN TOPLANTISI Bu sözleri söyleyenler, Exxon-Mobil, Royal Dutch Shell, BP Amaco gibi devlerin yöneticileri. Geçen haftasonu İtalyanın Venedik kentinde bir toplantı yaptılar. International Herald Tribuneun Yayın Yönetmeni David Ignatius da oradaymış. Köşesinde Venedikte konuşulanları anlattı. FİYATLAR 35 DOLARDA KALMALI Yazdığına göre, petrol devlerinin ilginç görüşleri var: Eğer petrol endüstrisi varil başına 35 dolarlık fiyatın sürdürülebilir olduğuna karar verirse, yatırım yapacaklar, yeni alanlardan çıkacak petrolle arz artacak. Ve fiyatlar gelecek birkaç yıl içinde hızla düşecek. Ama eğer fiyatların 35 dolarda kalıcı olduğuna karar veremezlerse, yatırım yapmayacaklar ve fiyatlar sürekli yüksek kalacak. Ortadoğuya bağımlılık devam edecek, kriz çıktıkca fiyatlar artacak vs.. İşte böyle, isteyen istediği bağlantıyı kurabilir, istediği analizi yapabilir... Belki de hiçbir bağlantı yok... | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||