|
|
17 Ekim Türk tekstilcileri Avrupa azman mağazalar piyasasının dinamik rekabet koşullarına henüz ayak uydurabilmiş görünmüyor. Koşullar ne olursa olsun pazarlık yapma alışkanlığından vazgeçemeyen tekstilcilerimizin bir çoğu, kalite-fiyat ilişkisini henüz yeterince önemsemiyor. Kalitede standart anlayışı sektörde yerleşmemiş olmasından ötürü, yetersiz kalan kalite kontrolu tekstilcilerimizin rekabet gücünü zayıflatıyor. |
TEKSTİLDE KÜRESEL TEDARİK Dünya pazarında ikinci, Avrupa pazarında ise birinci sıraya yerleşen Carrefour, Promodes ile birleştikten sonra yönetimini merkezleştirdi. Vestel ve Beko markalarını Avrupadaki mağazalarında dağıtan Carrefour, tekstil alanında Türkiyede küresel tedarik bürosunu kurmuş bulunuyor. Tekstilden sorumlu Satın Alma Müdürü Alexis de Villepin, Türkiye bürosunun hangi koşullar altında rekabet ettiğini anlatıyor: Carrefourun merkezileşen sisteminde en iyi teklifi vermek önemli. Sipariş edilecek ürün niteliğini belirten teklif talebi dünyanın her tarafına gönderiliyor. Üreticiler alım kararında kalite fiyat denkleminin belirleyici olduğunu asla unutmamalılar diyor. Alımlar TEX markası için olduğu gibi, diğer ihtiyaçları da karşılamak için yapılıyor. Bu alımlar dışında, Carrefour çeşitli alanlarda yiyecekten, konfeksiyona geliştirdiği kendi markaları için Türkiyeden teklifler alıyor, anlaşmalar yapıyor. REKABET ORTAMI Promodes ile birleşmesinden sonra, Carrefour ciddi boyutlara ulaşmış bulunuyor: yirmi altı ülkede 680 hipermarket, 2.260 süpermarket ve 3.120 indirim mağazası ile, 9.000e varan satış noktası. Yılda 2 milyar kişiye hizmet sunan Carrefour, küreselleşmeyi başarmış olmaktan gurur duyan bir grup. Eskiden Türkiyeden alacağı ürünleri doğrudan üreticiden ya da temsilcileri aracılıyla tedarik Carrefournun alımları artık merkezileşti. Türkiyede kurulan ve başında Alexis de Villepinin bulunduğu Global Sourcing adına kurulan büro böylece dünyadaki Carrefourlardan tekstille ilgili gelen taleplere cevap vermek, bu arada başka ülkelerle de rekabet etmek durumda. Villepin, büronun 200 milyon Fransız Franklık cirosunu iki yıl içinde 500 milyon franka çıkartmak hedefinde. NİTELİKLİ HİZMET ÖNEMLİ Türk tekstilini hipermarket pazarına açmayı kararlı görünen Villepin, kalite kadar hizmeti önemsiyor. Numune, kumaş ve bitmiş ürün olarak, kendilerinin üretimin her aşamasında kalite kontrolunu talep ettiklerini anlatıyor. Ancak bunların da yeterli olmadığı ve Hızla tepki veren, müsterinin isteklerine cevap verebilen, gerekli stokları bulundurabilen firmaların kendi rekabet gücünü artırdıklarını, alıcının da zaten bu tür hizmetleri beklediğini belirtiyor. Türkiyenin temel ürünler alanında rekabet gücünü kaybettiğini düşünen Villepin, daha nitelikli ürünler açısından Türkiye tekstilinin rekabet gücüne inanıyor. Anlatıklarına göre, Carrefour gibi cirosu yüksek hipermarket pazarlarında rakiplerinin önüne geçebilmeleri için, Avrupadan sadece on günlük bir kamyon mesafesinde bulunan Türk tekstilcilerinin, bu avantajı iyi kullanabilmeleri, lojistiğe önem vermeleri, sundukları hizmetin niteliğini sürekli yükseltmeleri, yüksek cirolardaki kar marjlarını mantıklı düzeyde tutmaları ve rakiplerini yakın takip tutmaları gerekiyor. BİRLİKTE BÜYÜMEK Alımları 40 bin parçadan başlayan Carrefourda sipariş tutarı 500-600 bin parçaya ulaşabiliyor. Villepine rakip bürolar dünyaya yayılmış durumda: Hong Kong, Endonezya, Maurice Adası, Magrip ülkeleri, Romanya, İspanya, İtalya. Türkiyeden Avrupadaki Carrefourlara çarşaf, havlu, iç çamaşır, penye ve deri gönderen Villepinin tercihi, entegre tesislerle çalışmak. Dokumadan, paketlemeye kadar konfeksiyonun tüm aşamalarına kalite kontrolundan emin olmak istediğini belirtiyor. Kaliteli olduğum için fiyatım daha yüksek gerekçesini kabul etmediğini söylüyor: İsteklerimi açık bir şekilde belirttiğime göre, fiyat kaliteyi etkilememeli. Ancak üretimin her aşamasında etkin bir kalite kontrolu nedeniyle bir fiyat farkı kabul edilebilir. Koyduğu hedefler çerçevesinde iki yıl içerisinde cirosunu katlamak isteyen Villepin: Birlikte çalıştığımız şirketlerle çalışma ortaklıklarını kurmak, birlikte sağlıklı bir şekilde büyümek istiyoruz diyor. Avrupa Birliğine hazırlık bakımından herkesce kayıp bir yıl olduğu kabul edilen 2000de, Türkiye, eğitim alanında da AB ile işbirliğini başlatamadı. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||