|
|
16 Ekim Societe Generaleın dört ay önce Türkiyede görev almış yeni Genel Müdürü Eric Faivre, bankacılık sisteminin sağlıklı bir yapıya kavuşabilmesi için, kamu bankaların özelleşmesi gerekli olduğunu belirtiyor: Ekonomi böylece ağır bir yükten kurtulur. Fakat özelleştirmenin iyi koşullar altında gerçekleştirmeli. Sermaye yapısı Basel kurallarına uymalı, aktifler temizlenmiş olmalıdır diyor. |
Societe Generaleın İktisat Bankası ile yüzde 30 ila 50 oranında ortaklık kurmak üzere olduğu yönündeki haberlere gelince, Faivre: İktisat Bankası incelenen tek alternatif değil. Şu sıralarda mümkün olan tüm olanaklar inceleniyor. Fiilen yatırım bankacılığı ve perakende bankacılığı olarak ikiye ayrılmış olan Societe Generalede, perakende bankacılığa Paris bakıyor ve nihai karar orada verilecektir. Perakende bankacılığa başka bankalar satın alarak mı yoksa kendi operasyonlarını genişleterek mı gerçekleştirecekleri sorusuna Faivre: Bulgaristan ve Romanyada banka satın almış olan Societe Generale, bireysel hizmetler sunduğu gibi, KOBİlere de hizmet ediyor. İstikrar programının başarılı gelişmesiyle, sunulan hizmetleri çeşitlendirmek mümkün olacak. Sektörün büyüceğini inanıyoruz, bu sürece ortak olmak istiyoruz ve iyi bir fırsatı yakalamaya çalışıyoruz diyor. Türk bankalarının yeni ortama uyum yeteneğini kimsece göz ardı edilmemesi gerektiğini savunan Faivre, sektörde çalışanların yüksek niteliğine işaret ediyor ve bu nedenle Türkiyede yabancı bankaların sıkı bir rekabet ortamını bulacaklarını söylüyor. PASTA BÜYÜYECEK Bugüne dek Türkiyede faaliyetleri yatırım bankacılık bağlamında yürüten Societe Generale, şirketlere katma değerli finansman ürünlerini ve danışmanlık hizmetlerini sunuyor. Faivre, Türkiyede bankacılık sisteminin ufak olması nedeniyle sektörde bir konsolidasyonun kaçınılmaz olduğu görüşüne katılmıyor. Türkiyede bankaların toplam öz varlıkları 120 milyar dolar ulaştığını, başka bir deyişle, Türkiye bankacılık sektörü Deutsche Bankın büyüklüğüne ancak erişebildiğini kabul ediyor. Birleşmelerin gerçekleşeceğini de kabul ediyor. Ancak bankaların artık karlılık kaynağı olarak hazine işlemlerine yönelmeyeceklerini, yeni kurumsal ve bireysel ürünler geliştirileceklerini ve asıl değişimin pastanın büyümesinden geçeceğini savunuyor. KONSOLİDASYONLAR KAÇINILMAZ Bankacılık sektöründe, öz varlıkların sadece yüzde 5ine sahip olan yabancı bankaların sistemdeki ağırlığının zaman içinde önemli ölçüde büyüyeceği, ürün yelpazesinin çeşitlenmesi ile birlikte, sektörün derinlik kazanacağı konusundaki beklenti yaygın. Faivree göre: * Bankacılık sektörünün ufak olması doğrudan ekonomik ortamın bir sonucudur. Konsolidasyonlar olacaktır, ama asıl değişim pastanın büyümesi ile gerçekleşecektir. * Makro ekonomik ortam bankacılık sektöründeki sıkıntıları açıklayacak nitelikte. Enflasyonist ortam, sektörde gözlenen yönetim zaaflarını açıkladığı gibi, bankaları, sundukları hizmetleri çeşitlemesine değil de, devlet bonoları gibi verimi yüksek olan faaliyetlere yöneltti. * İstikrar ve makro ekonomik ortamının yarattığı güvensizlik nedeniyle, Türkiyeye özgü bir durum gelişti ve bir çok grup banka sahibi oldu. İstikrar programının başarısı kanıtlandıkça, güven ortamı yeniden kurulacak ve bu durumun değişecektir. * Türkiyede finansman araçlarının az gelişmiş olması nedeniyle, Turkcell gibi bir çok şirketin fon bulmak için başka piyasalara yöneldiğini görüyoruz. İstikrarla birlikte, bireyler dolardan uzaklaşacak, tasarruf eğilimi gelişecek, bir çok ülkede geliştirilmiş olup Türkiyede var olmayan bir çok yeni hizmet geliştirilecek. * Sermaye piyasasının gelişmesini engelleyen bazı mali engellerin kalkması gerekecek. Büyümeyi ve tasarruflar eğilimlerini desteklemek, bunların ekonomiye ve yatırımları yönelmesini teşvik etmek için, kamunun mali durumu düzeldikçe, paranın akışkanlığı kolaylaştırılmalı, vergiler de buna göre düzenlenmelidir. Faivre, Türkiyede yasaların yabancı yatırımları kolaylaştırıyor görünürken, bürokratik işlemlerin aksine yabancı karşıtı görünmesi ve işlerin böylece yokuşa sürüldüğü görüş konusunda çekimser. Başta eski Doğu Bloğu ülkelerinde olmak üzere bir çok ülkede buna benzer durumların yaşandığı görüşünde. Yabancı yatırımları caydıran başlıca neden olarak enflasyonu ve ekonomik ile siyasi istikrarsızlığı görüyor. Dünyada enflasyon kayboldukça, yabancı yatırımcının enflasyon ile nasıl başedildiğini unuttuğunu ve daha güvenli ortamları tercih ettiğini düşünüyor. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||