| | |
|
|
|
Ben Güneydoğu meselesinin altını daha net çizerdim. Ama yönetmen Ersin Petan kendi açısından olayı böyle değerlendirmeyi tercih etmiş. Kendi baktığı noktadan da başarılı olmuş
BERHAN ŞIMŞEK
Acı Gönül
|
|
Sanatçı Berhan Şimşek, Film, Türkiyede Güneydoğu meselesinin nasıl başladığını, altını tam olarak çizmeden anlatan namuslu bir film dedi. Filmin yönetmen ve oyuncu kadrosuyla birlikte tüm unsurlarının mükemmel olduğunu savunan Şimşek, senaryonun iyi düşünülmüş, ancak biraz korkakça yazılmış olduğunu öne sürdü.
Şimşek şöyle devam etti:
Ben şahsen Güneydoğu meselesinin altını daha net çizerdim. Ama yönetmen Ersin Petan kendi açısından olayı böyle değerlendirmeyi tercih etmiş. Kendi baktığı noktadan da başarılı olmuş. Ama isteseydi daha iyi de işleyebilirdi. Ben oynadığım filmlerde senaryoya müdahale etmem, sadece öneri getiririm. Bu filmde oynayan bir sanatçı olarak da eleştiri yapma hakkını kendimde görüyorum
Berhan Şimşek, Altın Portakal Film Festivalinin bir yarışma gibi görmediğini, ödülün önemli olmadığını söyledi. Şimşek, Önemli olan izleyicinin beğenisidir diye konuştu. Türkiyede sinemanın baskı altında tutulduğunu ve sinemadan korkulduğu görüşünü savunan Şimşek, Antalyanın Altın Portakal Festivali ile önemli bir görevi başarıyla yürüttüğünü, ancak Melih Gökçekin göreve gelmesiyle birlikte Ankara Film Festivalinin yok olma noktasına geldiğini iddia etti.
ACI GÖNÜL
Yönetmenliğini Ersin Petanın yaptığı, Berhan Şimşek, Selçuk Yöntem, Elyse Mirto ve Erdinç Akbaşın oynadığı filmin konusu şöyle:
Amerikalı Rayna bir üniversitenin sağladığı burs ile Türkiyeye araştırma yapmaya gelir. Türk kadınının sosyal ve iş yaşamını araştıran Rayna, gittiği Anadolu kasabasında ilginç olaylara tanık olur. Kendisine tercümanlık yapan kasabadaki doktorun kocası İlhan, Raynaya aşık olur. Rayna ise bir namus cinayetinden aranan Rıza adlı kanun kaçağına aşık olur ve filmin sonunda Rıza polis tarafından vurularak öldürülünce, ülkesine döner.
AKPINARIN İKİ FİLMİ AYNI GÜNDE
|
|
|
Metin Akpınar, festivalin önümüzdeki yıllarda da geliştirilerek devam ettirilmesini istedi
|
|
37. Antalya Altın Portakal Film Festivalinin 2. günüde akşam seansında yarışma filmlerinden Zeki Öktenin yönettiği Metin Akpınar, Zeki Alasya, Yıldız Kenter, Şükran Güngör ve Eşref Kolçakın rol aldığı Türk-Fransız ortak yapımı Güle Güle filmi ile Tunç Başaranın yönettiği Abuzer Kadayıf sinemaseverlerle buluştu. Aynı günde başrol oynadığı iki filmle izleyici karşısına çıkan sanatçı Metin Akpınar, filmlerin ardından düzenlenen sohbet toplantılarında, uzun soluklu Altın Portakal Film Festivalinde zaman zaman, siyasi ve hatır ilişkileri nedeniyle amaçlı ödüllendirilmelerle karşılaştıklarını ancak, sebep ne olursa olsun bir sanatçı için ödül almanın çok motive edici olduğunu söyledi. Akpınar, festivalin önümüzdeki yıllarda da geliştirilerek devam ettirilmesini istedi.
KADAYIF, ANTALYADA İLGİ GÖRDÜ
Altın Portakal Film Festivalinin 2. gün etkinlileri son günlerde çeşitli tartışmalara neden olan Abuzer Kadayıf filmi ile sona erdi. Film, AKM Aspendos Salonunu dolduran yaklaşık yaklaşık 900 kişi tarafından ilgiyle izlendi. Toplumsal ve kültürel yozlaşma birlikte, sokak çocukları sorunu ve medya eleştirisi yapılan Kandemir Kondukun senaryosunu yazdığı Tunç Başaranın yönettiği film sonrası Metin Akpınar, Sibel Turnagöl, Özlem Savaş ve Kandemir Konduk düzenlenen sohbet toplantısına katıldı.
|
|
|
Akpınar, Abuzer Kadayıf filmi ile geç de olsa kamuoyunda yozlaşmaya karşı çıkmak anlamında bir şüphe yaratmak istediklerini anlattı
|
|
Filmin başrol oyuncusu Metin Akpınar, filmdeki performansıyla izleyiciden tam not alırken, bir soru üzerine toplumsal yaşamda insanların doğru bilgiyi ucuz yoldan alamadıkları takdirde, ülkede din istismarı, etnik istismar ve sosyolojik istismarın ortaya çıkabildiğini ifade etti. Akpınar, Abuzer Kadayıf filmi ile geç de olsa kamuoyunda yozlaşmaya karşı çıkmak anlamında bir şüphe yaratmak istediklerini anlattı. Akpınar, filmedeki Ersin Balkan tiplemesinde olduğu gibi sokak çocukların barındırılması konusunda gerçek hayatta da çaba harcayıp harcamadığını sorulması üzerine, çabaları bulunduğunu ancak bunu açıklamak istemediğini söyledi. Filmin senaristi Kandemir Konduk da Abuzer Kadayıf tiplemesinin İbrahim Tatlısesden esinlenerek ortaya çıkarıldığı yolundaki eleştirilerin hatırlatıması üzerine, Abuzer Kadayıfın ve filmdeki diğer tiplemelerin yazımı sırasında birilerine benzetme kaygısı düşünmeden yola çıktığını kaydetti.
| |
|