| | | İstanbul İlim ve Kültür Vakfınca düzenlenen ve dün başlayan Risale-i Nura Göre Kuranın İnsana Bakışı isimli sempozyum 2inci gününde Akgün Otelinde devam etti.
40ı aşkın konuşmacının katıldığı sempozyumun en önemli konuklarından biri Vatikan Dinler Arası İletişim Sekreteri Prof. Dr. Thomas Michealdı. Micheal ntvmsnbcye yaptığı açıklamada, İslamı batı medeniyeti için bir tehdit olarak görmediklerini, her dinden ve ırktan insanların aynı topraklarda barış içinde yaşayabilmesi gerektiğini söyledi.
Her toplumda zıtlık ve düşmanlık olur önemli olan müzakere yollarını açık tutmak ortak noktalarda buluşmaktır. diyen Micheal, Avrupada yaşayan Hıristiyanların büyük çoğunluğunun Müslümanlarla birlikte yaşamaktan rahatsızlık duymadığını aksine Müslüman toplulukların toplumda en çok çalışan ve ekonomiye katkıda bulunan kesim olduğunu belirtti.
Bazı kesimlerin iki dine inanan insanlar arasında düşmanlık yaratmaya çalıştıklarını söyleyen Thomas Micheal, Vatikan olarak dinler arası rekabet yaratanlara karşı mücadele içindeyiz. İslamı farklı ve hakir görenlerle aynı fikirde değiliz. Farklı dinlerden insanların barış içinde bir arada yaşamaları gerektiğini düşünüyoruz. dedi.
Fettullah Gülenin Vatikana yaptığı ziyaretin barış ve kardeşlik yolunda çok büyük bir adım olduğunu söyleyen Micheal Fettullah Gülen hakkında da Gülen çok etkileyici bir insan, Vatikan ziyaretinden sonra Papanın kendisi hakkında çok olumlu izlenimleri olduğunu öğrendim. Dinler arası barış ve kardeşliğin sağlanabilmesi için çok önemli bir isim olduğunu düşünüyorum şeklinde konuştu.
KIYAFET BASKI ALTINDA TUTULAMAZ
Amerikalı bayan ilahiyatçı Lucinda Allen Mosher de ntvmsnbc muhabirine verdiği demeçte, insanların giyim ve kuşamlarının baskı altında tutulmasının yanlış olduğunu herkesin dilediği gibi giyinebilme hakkına sahip olduğunu söyledi.
İnsanların giyim tarzının gerek devlet, gerekse toplum tarafından baskı altında tutulması son derece yanlış. Türkiyede başörtüsü giyenlerin eğitim hakkının elinden alındığını duydum. Bence bu ne dinsel hoşgörüyle, ne de demokrasiyle bağdaşmıyor diyen Mosher, İslam toplumlarında kadının yeri ile ilgili olarak da İslamda kadının hakir görüldüğü düşüncesine katılmıyorum. Ben İslamda kadının yerini peygamberin kadınlara davranışına bakarak değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Peygamberin, Hz. Haticeye ve diğer eşlerine davranışları İslamda kadının yerinin son derece saygıdeğer olduğunu gösteriyor. İslamın orijinalinde kadına baskı yok, bu sonradan yerleşmiş bir şey. Bence Müslüman kadınlar çalışarak, okuyarak ya da bir şekilde haklarını elde etmeliler. şeklinde konuştu.
| |