| | | | Çubukçu, şirketteki bilgi birikiminin paylaşılması ve çalışanların gelişimini sağlamak amacıyla Toplam Verimlilik Yönetimi (TPM) Akademisi’nin kuruluşu dolayısıyla düzenlenen toplantıdaki açıklamasında, Çin’in, Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesiyle birlikte kapılarını dünya ticaretine açacağına işaret etti.
Çin’in üyeliğinin ardından bazı fabrikalarını özelleştireceğini, bazı fabrikalarda devlet desteğini bir miktar sürdüreceğini kaydeden Çubukçu, burada yüksek teknolojiye sahip fabrikalara yabancı şirketlerin ilgisinin büyük olduğunu belirtirken, şöyle dedi: “Bu fabrikalar, herkes için enteresan. Bizim için de enterasan. Devlet bunların yüzde kaçını özelleştirir, karşılığında ne ister henüz bilmiyoruz. Ancak, bizim de şartlarımız var. Teknolojilerinin çok demode olmaması ve yönetimin bizim tarafımızdan yapılması şartlarımız var. Ayrıca, devlet desteğinin hangi alanda devam edeceğini de bilmemiz lazım.”
Çubukçu, beyaz eşya ve kahverengi eşya sektöründe faaliyet gösteren Çinli birkaç fabrika ile ilgilendiklerini kaydetti ve “Aklımızda 1-2 tane fabrika var” dedi. Aydın Çubukçu, bu yıl sonuna kadar Beko ürünlerinin satılacağı plazalar açmak istediklerini de bildirdi.
EĞİTİM İÇİN TPM
Bu arada, Beko Elektronik, şirketteki bilgi birikiminin paylaşılması ve çalışanların gelişimini sağlamak amacıyla Toplam Verimlilik Yönetimi Akademisi’ni (TPM) kurdu.
Uzman kuruluşlarca ve modern test yöntemleriyle seçilmiş çalışanların tamamen iş ortamı dışında 20’şer kişilik gruplar halinde iki ay süreyle eğitilecekleri akademide, çalışanlara, teknik disiplinler, fabrika makina parkı, öneri sistemi, otonom bakım ve diğer konularda bilgi verilecek.
Beko Elektronik Genel Müdürü Aydın Çubukçu, Avrupa’nın en büyük beşinci televizyon üreticisi Beko’nun, ürünlerini başta Avrupa olmak üzere toplam 50 ülkeye pazarladığına ve hatta bazı ülkelere teknoloji ihraç ettiğine işaret etti.
Verimi topyekün artırmayı hedefleyen bir Japon yönetim sistemi olan TPM’nin, üretimdeki 16 büyük kaybın, eğitimli çalışanlar tarafından izlenip yok edilmesi ve çalışma şartlarının gelişmesi esasına dayandığını anlatan Çubukçu, bu mükemmelleşmeyi sağlamak için Beko’nun 1997 başında Japon Fabrika Bakım Enstitüsü ile anlaştığını kaydetti.
Çubukçu, TPM kapsamında 1997’den beri 2 milyon doların üzerinde yatırım yaptıkları, bütün çalışanların temel TPM eğitiminden geçirildiğini, verimlilik ve ürün kalitesinin sürekli artırıldığını söyledi.
ÖZEL SEKTÖR ZAMLARI
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Beko Genel Müdürü Çubukçu, tüketici kredilerine ilişkin bir soru üzerine, tüketici kredilerinin ucuzlaması sonucunda, iki yıldır ertelenen talebin tekrar canlandığını, bundan da memnun olduklarını söyledi. Çubukçu, şöyle konuştu: “Talebi hızla aşağı düşürecek olaylar olmadığı takdirde, bu yılı tahminlerimizin üzerinde bitireceğimizi düşünüyoruz. Yıl sonu adetsel neticelerimizin, tahminlerimizin yüzde 20-25 üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. İhracatı da 1 milyon 200 bin adet olarak düşünüyorduk, ama 1 milyon 500 bin adete gideceğini görüyoruz.”
Özel sektör zamlarına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de Çubukçu, beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren özel sektörün hiçbir zaman enflasyonun üzerinde zam yapmadığını, zamların her zaman enflasyonun yüzde 10-15 puan altında kaldığını kaydetti.
Çubukçu, şöyle konuştu: “Özel sektör, girdisi pahalılaştığı için zam yapıyor. Bunları ise devlet pahalılaştırıyor. Özel sektör, girdilerin pahalılaşmasının bir kısmını absorbe ediyor, enflasyon seviyesinde zam yapmayarak sineye çekiyor. Ama, bir yerden sonrada hiç zam yapmadan yürümek mümkün değil. Beko olarak, ilk 9 aydaki enflasyonun yaklaşık yüzde 7-8 altında zam yaptık.”
Beko Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Uran Tiryakioğlu da, geçen yıl 18 bin adet bilgisayar sattıklarını, bu yıl ise satışlarda yüzde 30-35 civarında artış beklediklerini belirtirken, Anadolu’daki satışların toplam satışlar içinde yüzde 70 civarında pay aldığını söyledi. | |
