| | | | Akın Birdal, saat 10.30’da Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nden çıktı. Tahliye dolayısıyla cezaevi önüne gelen ailesi, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, Yeniden Doğuş Partisi eski Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, TMMOB Başkanı Yavuz Önen, avukatı Sedat Aslantaş ile İHD üyeleri, Birdal’ı çiçeklerle karşıladı. Akın Birdal, cezaevi kapısında yaptığı açıklamada, “Umuyor ve diliyorum ki, düşüncelerinden, düşüncelerini yazmak ve anlatmaktan ötürü cezaevine giren ve çıkan son kişi ben olayım” dedi.
Gazetecilerin kapatılan RP’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın mahkumiyeti konusundaki soruları üzerine Birdal, konuyu kişilere indirgemenin doğru olmayacağını, konunun Türkiye’nin demokratikleşme ve insan hakları sorunu olduğunu ifade etti. Birdal, “Elbetteki bu sorunların çözümü için bazı kurbanlar olacaktır. Biz de bundan onur duyuyoruz. Yeter ki Türkiye’de düşünce suç olmasın” dedi.
Birdal, tahliyesini “fiziki özgürlük güzel” diye değerlendirirken, düşünce olarak da özgür olmak gerektiğini söyledi. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Avrupa Birliği yolunda önemli engelleri bulunduğunu savunan Birdal, bu alanda adımlar atılmasını herkesin beklediğini kaydetti. Hükümetin, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu’nun hazırladığı raporu dikkate alarak, bir yol takvimi hazırlaması gerektiğini de ifade eden Birdal, “Kopenhag kriterleri olmazsa Türkiye demokratikleşmeyecek mi, Türkiye halkı buna layık değil mi?” diye konuştu.
Akın Birdal, 312. madde uyarınca aldığı ceza nedeniyle, demokratik ve siyasi haklarının elinden alındığını, ancak insan haklarını ve özgürlükleri savunmak için bir koltukta oturmak gerekmediğini, bu yöndeki mücadelesini sürdüreceğini söyledi. Birdal’ın tahliyesi dolayısıyla Uluslararası Af Örgütü’nün ABD, Hollanda, İngiltere, Fransa ve Norveç Seksiyonları da Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi önüne çiçek gönderdi.
CEZASININ SON BÖLÜMÜNÜ YATTI
Birdal, “Dünya Barış Günü” dolayısıyla 1 Eylül 1996’da Ankara’da düzenlenen mitingdeki konuşması nedeniyle Ankara 1 No’lu DGM, 1 Eylül 1995’te Mersin’de düzenlenen açık hava mitinginde yaptığı konuşma nedeniyle de Adana DGM tarafından 1’er yıl hapis cezasına mahkum edilmişti. Cezalarının kesinleşmesi üzerine 3 Haziran 1999’da Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’ne konulan Birdal, cezasının infazının sağlık nedenleriyle 6 ay süreyle ertelenmesi sonucu 25 Eylül 1999’da serbest bırakıldı. Erteleme süresinin dolması üzerine yeniden yaptığı erteleme başvurusu kabul edilmeyen Birdal, kalan cezasının infazı için 23 Mart’ta cezaevine girmişti.
BİRDAL’DAN ENERJİYE AFLI ÇÖZÜM
Birdal, Türkiye’deki 649 cezaevinde 10 bini aşkın koğuş bulunduğunu, koğuşların ışıklarının zorunlu olarak tüm gün açık olduğunu belirterek, “Çıkarılacak bir genel af, bu enerji tüketimini ortadan kaldıracaktır” dedi. Birdal, Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nden tahliyesinin ardından İHD Genel Merkezi’nde, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, TMMOB Başkanı Yavuz Önen, Yeniden Doğuş Partisi eski Genel Başkanı Hasan Celal Güzel ve eski milletvekili Sırrı Sakık’la birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Düşünce ve anlatım özgürlüğünün önünde engeller bulunduğunu, bu engellerin, demokrasi ve insan hakları kapsamında ele alınarak kaldırılması gerektiğini kaydeden Birdal, düşünce ve anlatım özgürlüğünün önündeki bu engellerin, Avrupa Birliği’ne üyelik için de bir sorun oluşturduğunu söyledi.
F TİPİ CEZAEVLERİ
F tipi cezaevleri konusuna değinen Birdal, koğuş sisteminin istenilen ve yaşanabilir bir ortam olmadığını, bunun yerine getirilmek istenen F tipi cezaevlerinin de ideolojik ve politik bir yaklaşımın ürünü olduğunu öne sürdü. Birdal, F tipi cezaevlerinin tutuklu ve hükümlülerin hayatla bağlarını koparmaya yönelik bir cezalandırma aracı olduğunu savundu. Birdal, BM ve Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde tutuklu ve hükümlülere uygulanması gereken standartlar ve Avrupa’daki örnekleri esas alarak bir proje hazırladıklarını, cezaevlerinin nasıl olması gerektiğine ilişkin cezaevi modelini, kamuoyu ve Adalet Bakanı’na önümüzdeki günlerde sunacaklarını bildirdi.
“ZİNDANLARI KARARTALIM, TÜRKİYE’Yİ AYDINLATALIM”
Enerji sorununa da değinen Birdal, gerekli önlemlerin alınmaması halinde yakın bir gelecekte Türkiye’nin karanlıkta kalacağını, bazı tasarruf tedbirleri ile yüzde 10 elektrik tasarrufunun öngörüldüğünü kaydetti. Birdal, şöyle konuştu: “Alınması düşünülen önlemlere eklenebileceğini ve dikkate alınabileceğini umduğum bir öneride bulunmak istiyorum. Bugün Türkiye’de 649 cezaevinde 10 bini aşkın koğuş var. Koğuşların ışıkları zorunlu olarak tam gün açık tutuluyor. Cezaevlerinde bulunan toplam 72 bin tutuklu ve hükümlü televizyon, radyo, teyp, bir çok yerde elektrik ocağı, buzdolabı, şofben, ütü ve benzerlerini kullanmakta. Isıtma için de ayrıca yakıt ve enerji tüketilmekte. Acaba bu cezaevlerinde harcanan elektrik kaç milyon saat? Bunun bir hesabını yaptırsınlar. Biz de yaptıracağız. Çıkarılacak bir genel af, bu enerji tüketimini ortadan kaldıracaktır. Bununla hem krizin azaltılmasına, hem de toplumsal beklentiye karşılık verilmiş olacaktır. Yani bir taşla iki kuş vurulmuş olunacaktır. Zindanları karartalım, Türkiye’yi aydınlatalım.”
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
