| | | | OECD raporunda, Rekabet Kurumu’nun güçsüz yönleri ise “AB rekabethukukuyla uyum konusunda bazı sıkıntılar yaşaması, sağlam bir rekabet kültürünü ortaya çıkaramaması ve en önemlisi devlet yasal altyapısındaeksiklikler bulunması” şeklinde sıralandı.
Türkiye’nin ekonomide güçlü devlet kontrolü esasına dayalı uzun yıllara dayanan bir geleneğe sahip olmasının rekabetle ilgili düzenleyici kuruluşların işlerini zorlaştırdığı kaydedilen raporda, diğer eksiklikler arasında “kamuoyunda rekabetle ilgili yeterli duyarlılığın bulunmaması, yargı organlarındaki deneyim eksikliği ve diğer kamu kuruluşlarından istenilen yardımın alınamaması” gösterildi.
HÜKÜMET KONUNUN FARKINDA
Raporda, hükümetin “rekabet politikasını daha da geliştirmenin AB’ye üyelik yolunda işleri kolaylaştıracağı” anlayışına sahip olmasının, bürokrasiden kaynaklanan sorunların dengelenmesini sağladığı ifade edildi. OECD raporunda, rekabetin geliştirilmesi için Türkiye’nin atması gereken adımlar özetle şu şekilde sıralandı:
 Rekabete aykırı devlet yardımlarını kontrol edebilecek bir mekanizma kurulmalı.
Piyasadaki işleyişi bozabilecek şekilde tekel ya da ayrıcalıklı haklara sahip olan kamu iktisadi teşekkülleri kontrol edilebilmeli ya da ortadan kaldırılmalı. Bu bağlamda banka satın alma ve birleşmelerinde rekabet denetimi belirleyici hale getirilmeli.
Rekabet Kurumu, yasal kısıtlamaların dışında tutularak etkin hale getirilmeli.
Rekabet Hukuku’nun; şirket birleşmelerinin ilanı, birleşme standartları ve birleşmeleri inceleme süresi gibi maddeleri değiştirilerek Rekabet Kurumu’nun eli güçlendirilmeli.
AB Rekabet Hukuku’na uyum konusunda daha katılımcı bir yaklaşım gösterilmeli.
Sektörel düzenleyici kuruluşlarla Rekabet Kurumu arasındaki işbirliği güçlendirilmeli. Saydamlığı artırıcı önlemler alınmalı.
Rekabet konusunda kamuoyunun duyarlılığı ve desteğini artıracak çalışmalar yapılmalı. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
