|
|
Murat Arın kimdir? |
|||
Yarışta Gore önde gidiyor. Son kamuoyu araştırmalarına göre, Bushun 6-8 puan önünde... Ancak, kendisi de bu araştırmalara güvenmediğini söylüyor. Ekim ayında televizyon tartışmaları var. İki aday burada karşı karşıya gelecek, ağırlıklı olarak ekonomik politikalar ve sosyal güvenlik sistemini tartışacaklar. Biz de başkan adaylarının ekonomi politikalarına bir bakalım dedik: Seçilecek adayın görev yapacağı 2001 yılı bütçesinde sosyal güvenlik haricinde 102 milyar dolar bütçe fazlası var. Gelecek 10 yıl içinde bu fazlanın 2.17 trilyon gibi bir rakama ulaşması bekleniyor. Sosyal güvenlik dahil rakam 4.6 trilyon dolara çıkacak. Bu paranın nasıl harcanacağı iki aday arasında tartışma konusu. ORTA GELİRLİLERDE ODAKLANIYOR Gore kampanyasını orta gelirli Amerikalılar üzerinde yoğunlaştırdı. Bütçeden eğitim ve sağlık harcamalarına daha fazla pay, daha yüksek asgari ücret, çocuklu, yaşlı ve düşük gelirli ailelere daha çok yardım gibi vaadleri var. Gelecek 10 yıl içinde bütçe fazlasının 4.6 trilyon dolar ile rekor kıracağını ve önerdiği ekonomik plan ile bu fazla sayesinde orta sınıfların güçleneceğini söylüyor. |
||||
Başkan adaylarını ekonomi konusunda, zorlu tartışmalar bekliyor. | Gore, Amerikan halkının Clinton dönemindeki refah artışını sürdürmek istediğini ve kendi döneminde bundan daha iyisini başaracaklarını söylüyor. Bütçeyi dengeleyeceklerini, iç borçları ödeyeceklerini, 50 bin dolar ve daha fazla tasarrufu olan ailelerin sayısını ikiye katlayacaklarını, yoksulluk oranını yüzde 10un altına düşüreceklerini, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetlerini güçlendireceklerini tekrarlayıp duruyor. Büyük sendikalar da Gore ile flört halinde. Ancak, serbest ticareti savunan Goreun, ABDnin Çin ile daimi ticaret ortağı olmasını öngören yasa tasarısını desteklemesi sendikaların ihtiyatlı olmasına da neden oluyor. BUSH VERGİ İNDİRİMİ YAPACAK Bushun kampanyası ise vergi indirimi konusu üzerine odaklanmış durumda. Demokratların küçük çaplı vergi indirimine nazaran kendi vergi planının orta gelir tabakasının yararına olacağını savunuyor. Bush, Goreun vaadlerinin yaklaşık 25 yıldır Washingtonda gündemde olduğunu ve Demokratların gerçekçi olmayan bu planları konuşmaktan yorulduğunu söylüyor. Busha göre, Gore En kolay işi yapıyor ve çok ucuz vaadlerde bulunuyor. TASARRUF ORANININ ARTIRILMASI Önemli bir sorun da Amerikalıların hızla düşen tasarruf oranının artırılması. Amerikalıların tüketim çılgınlığı nedeniyle bu oran halen yüzde - 0.2 gibi İkinci Dünya Savaşı sonrasının en düşük seviyesine inmiş durumda... Bush, hane halkının tasarruf oranını yapmayı vaad ettiği büyük çaplı vergi indirimleriyle artıracağını savunuyor. Düşük vergi oranlarının halkı tasarruf etmeye teşvik edeceğini savunuyor. Al Gore ise iç borçların vadesinden önce ödenmesinin halkın tasarruflarını artıracağını savunuyor. Çünkü, iç borçların ödenmesi ekonomik büyümeyi hızlandıracak, hane halkının gelirini artıracak ve böylece insanlar eğitim veya emeklilik için daha kolay tasarruf yapabilecek. EN ATEŞLİ KONU SOSYAL GÜVENLİK ABDde 1935 yılında Eisenhover döneminde yasalaşan Sosyal Güvenlik Sisteminin değişmesi kampanyanın en ateşli tartışma konusu. Her iki adayın da sosyal güvenlik konusunda teklifleri var. Ancak, sistem o kadar karışık ki fazla detaya inmiyorlar. Bush, sosyal güvenlik fonlarının Wall Streette değerlendirilmesinden yana. Çalışanlardan yapılan yüzde 12.4 oranındaki sosyal güvenlik kesintisinin yüzde 2lik bölümünün bireysel borsa hesaplarına yatırılmasını savunuyor. Bush, bu paranın güvenli bir şekilde fonlarda yönetileceğini söylüyor. Gore ise, Wall Streetteki ilk ayı piyasasında bu sistemin iflas edeceğini, çalıanların elinde değersiz kağıt parçalarıyla kalacağını iddia ediyor. Onun sosyal güvenlik önerisi ise, halen sistemden sağlanan gelir ile iç borçların ödenmesi ve böylece borçların azaltılması... Daha sonra faiz giderinden sağlanacak milyarlarca dolarlık tasarruf ile, Sosyal Güvenlik Fonlarına daha fazla katkı yapılması şeklinde... BORSACILARIN GÖZÜ BUSHDA Peki, borsa cephesinde durum ne? Beklentilere göre, Wall Street, Eylülde geri çekilme harekatından sonra seçimlere kadar güçlü bir rally yapacak. Ya seçimlerden sonra... Eğer Bush, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu bir Kongreyle birlikte seçilirse, Goreun hedef seçtiği petrol ve ilaç şirketleri prim yapacak. Menkul Değer Vergisini kaldırırsa ve sosyal güvenliğin bir bölümünü özelleştirirse, bundan bankalar, aracı kurumlar ve yatırım şirketleri faydalanacak. Eğer Gore seçilirse, çevre kirliliği kontrolü ve atık yönetimi şirketleri prim yapacak. Eğitime yapacağı yüklü harcamalar da on - line okul şirketlerine, McGraw Hill gibi okul kitabı basanlara yarayacak. Sigorta şirketleri de Gore döneminin gözdeleri arasında olacak. GORE BÜYÜK ŞİRKETLERE BAYRAK AÇTI Büyük şirketlerin ABDnin ekonomik ve siyasi yaşamında fazla güç kazanması da seçimlerin bir başka tartışma konusu oldu. Çünkü, Demokrat aday Gore, kendinden beklenen bir çıkış yaparak, Büyük sigara, büyük ilaç, büyük petrol şirketlerine ve çevreyi kirleten büyüklere karşı durun ve hayır deyin diye seslendi Amerikalılara. Zaten Amerikan halkı da dev Amerikan şirketlerinin fazla güçlendiğini düşünüyor. Businessweekin anketine göre, bu düşünceyi paylaşanların oranı yüzde 72. HALK DA GOREU DESTEKLİYOR Aslında Gore bu fikirleri ilk kez savunmuyor. 1976da ilk kez Kongreye seçildiği tarihten bu yana ilaç ve petrol şirketlerinin adil olmayan fiyatlandırma uygulamaları yaptığını sık sık sık tekrarlıyor. ABDde son yıllardaki refah artışının baş aktörü olan büyük şirketler, Yöneticilerine çok yüksek, işçilere ise hak etmedikleri ücreti verdiği, marka ve tüketim çılgınlığı yarattığı, partilere yaptığı bağışlarla siyasi hayata müdahale ettiği, küreselleşme ve serbest ticaretin nimetlerinden fazlasıyla yararlandığı ve tekel oluşturduğu gibi suçlamalarla karşı karşıya. Gorea katılmayan Cumhuriyetçiler ise, Demokrat adayı Neo popülist söylemlerle suçluyor ve Amerikan devlerinin yarattığı sorunlardan çok ekonomiye katkılarına dikkat çekiyor. PAHALI PETROLDE KİM NE DİYOR? Aslında Amerikan halkı en çok hızla yükselen petrol fiyatları nedeniyle iki adayın benzin ve yaklaşan kış nedeniyle kalorifer yakıtı fiyatları konusunda ne dediğine bakıyor... Gore, kendinden beklendiği gibi OPEC ve petrol şirketlerini suçladı ve önlem alınması gerektiğini söyledi. Son olarak ABDnin stratejik petrol rezervlerinden bir bölümünün satılmasını önerdi. Bushun yardımcısı olan Dick Cheneyin 1995ten bu yana ABDnin en önemli petrol yan endüstrisi şirketlerinden Halliburtonun Başkanı olması nedeniyle, Demokratlar Cumhuriyetçiler petrol lobisinin temsilcisi olmakla suçluyor. Bunda pek haksız değiller. Çünkü, ABD petrol şirketleri Busha seçim kampanyasında milyonlarca dolarlık yardımda bulunmuştu. Ayrıca uzmanlar da, Bushun seçilmesi halinde petrol lobisinin etkisiyle büyük bir petrol üreticisi olan İrana karşı beklenenden daha yumuşak bir politika izleyeceğini ve ambargoyu bile kaldırabileceğini savunuyor. İşte böyle... İki aydan az bir süre kaldı. Bakalım, ABD ve dolayısıyla dünya ekonomisi nasıl bir yöne doğru kıvrılacak... | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||