 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
  |
 Bahçeli: 312, birliğimizin sigortası Türk: Kişiye özel af çabası yok FP: Ecevit 312 konusunda haklı |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Anayasa’da Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğu tanımlamasının yer aldığını anımsatan Kutan, ancak toplum kesimleri arasında sosyal adaletten söz etmenin mümkün olmadığını ileri sürdü. Sosyal devlette vatandaşların “sırtının pek, karnının tok” olması gerektiğini belirten Kutan, “Bu gidiş gidiş değil. Bu, sosyal patlamaya gider. Vatandaşlarımıza umut vermek zorundayız. En demokratik ülkelerde bile bu şartlar bir toplumsal patlama getirir” diye konuştu. Dernek Başkanı İsmail Arslan da emeklilerin sorunlarına işaret ederek, siyasileri çözüm üretmeye çağırdı. 312. MADDEDEKİ BELİRSİZLİK Kutan, bir gazetecinin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bahçeli’nin Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesinin değiştirilmemesi gerektiği yönündeki açıklamasını anımsatması üzerine, bir süre önce siyasi parti liderleriyle yaptığı görüşmeler çerçevesinde Bahçeli ile de biraraya geldiğini anımsattı. Bu görüşmede Bahçeli’nin kendisine Türkiye’nin bazı hassasiyetlerinin bulunduğunu, dolayısıyla bu maddenin kalkmasına karşı olduklarını ifade ettiğini söyleyen Kutan, zaten kendilerinin de bu maddenin kaldırılmasını değil, ikinci fıkrasındaki “belirsizliğin” kaldırılmasını istediklerini kaydetti. FP lideri Recai Kutan, söz konusu maddenin ikinci fıkrasının yargı mensuplarının farklı yorumlarına yol açtığını anlattı. “312 MHP’LİLERE DE İŞLETİLDİ” Kutan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Bahçeli ile yüz yüze yapılmış olan görüşmelerdeki fikirlere, görüşlere itibar ediyoruz ve inanıyoruz. Sayın Devlet Bahçeli’nin de ikinci fıkranın dediğimiz anlamda vuzuha kavuşmasına katkısı olacaktır, partisiyle birlikte... 312. madde öylesine lastik gibi her tarafa çekilebilecek bir madde ki, özellikle ikinci fıkrası... Şimdi o maddede ne diyor? Din ve mezhepler arasında, çeşitli kesim ve bölgeler arasında kin ve nefret tohumlarını tahrik etmek ve eylemde söylemde bulunmak... Böylesine belirsiz bir madde. Onun için MHP’li arkadaşlarımıza diyorum ki orada şu laflar söyleniyor. Efendim, (mezhepler, ırklar arasında) gibi tabirler var. Yani bugün geçer, yarın bir bakarsınız MHP’li bazı dostlarımız hakkında da 312 kılıcı kesmeye başlar. Ülkücü hareketin lideri olan rahmetli Türkeş 4 yıl hapiste kaldı, bölücülük mü yaptı? Ama bir değerlendirme yapıldı. Yanılmıyorsam birçok MHP’li dostum ve ülkücü gençlik için 312. madde de işletildi. 312. madde böylesine belirsiz bir maddedir. Onun için geliniz bunu bir an evvel tadil edelim. Türkiye’nin hassasiyetlerini biliyoruz. Türkiye’de bölücülük elbette olmayacak.” “Bölücülük” ve “irticai faaliyet” ifadelerinin net tanımlarının yapılması gerektiğini görüşünü yineleyen Kutan, bu sayede “keyfi değerlendirmelerin ve cezalandırmaların” önüne geçileceğini söyledi. TARİKAT LİDERLERİNE YEMEK Kutan, kapatılan Refah Partisi’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın başbakanlık yaptığı dönemde “tarikat liderlerine yemek verdiğini” anımsatan bir gazetecinin “bir gazeteye verdiğiniz demeçte (ben olsaydım izin vermezdim) şeklinde açıklamanız oldu. Bunu biraz açar mısınız?” sorusu üzerine, söz konusu yemekte kendisinin de bulunduğunu anımsattı. Kutan, yemeğe Diyanet İşleri Başkanlığı mensupları, ilahiyat fakültelerinin bazı öğretim üyeleri ile doğu ve güneydoğu’da “halkın itibar ettiği din alimlerinin” katıldığını anımsattı. Recai Kutan, din alimi diye tanımladığı kişilerin kıyafetlerini yadırgamadığını, ancak gazetedeki habere konu olan sözlerinden kastının bu insanların giydiği kıyafetlerin yanlış algılanabileceği olduğunu belirtti. Kutan, “O insanların kıyafetini hiç yadırgamadım. Niye? O bölgenin şartları o. Ardından ekledim, dedim ki bundan evvel de buna benzer iddialar ortaya atıldı (tarikat şeyhleri) diye. Bunu bildiğim için (Ben olsaydım bu meselede daha dikkatli davranır, onları davet etmezdim) dedim. Bunun anlamı, onlar bu davete layık kimseler değil anlamında değil. Nasıl değerlendirileceklerini tahmin ettiğim için böyle dedim” diye konuştu. FP lideri, “Türkiye’nin, Demoklesin kılıcı gibi, düşünürlerin, yazarların, siyasilerin tepelerinde sallanan kılıç olayını aşmak zorunda olduğunu” söyledi. Kutan, Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti Başkanı Ethem Ezgü’yü ziyareti sırasında ise 312. madde sorununa, sadece, Necmettin Erbakan açısından bakmadıklarını belirtti. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ Kutan, “dil, din, ırk, mezhep ayrımı yaratmak” suçlarından hüküm giyenlerin affını önleyen Anayasa’nın 87. maddesinin değiştirilmesi konusundaki öneriyle ilgili soru üzerine, kendilerinin baştan beri meseleye, Erbakan açısından bakmadıklarını söyledi. Kutan, şöyle devam etti: “Erbakan, evet 312. maddeden dolayı mağdur olmuştur. Ancak geriye dönüp baktığınız zaman, bu maddeden dolayı mağdur olan pek çok gazeteci, yazar, düşünür, siyasi var. Ve şu sıra hapse girmek üzere olan yine çok vatandaşlarımız var. O halde bu meseleyi kökünden halletmek gerekir. Şimdi, sayın Adalet Bakanı’nın basına intikal eden görüşü, hakikaten o istikamette midir bunu tam olarak bilemiyorum. “DEMOKLESİN KILICI” Bu, geçici bir dönem için meseleyi hallediyor. Yani nasıl vaktiyle yazarların bir kısmı, o vakit bir nevi tehir kararı alınmıştı, yani ‘tekrar bir yasa ihlali olduğu ahvalde, tekrar yatmak kaydıyla’ diye... Halbuki, bu meselinin kökü yanlış. Tamam, bir yasa çıkarırsınız, Erbakan da kurtulur, değerli dostumuz Hasan Celal de bir daha hapse girmez. Hapse girmeyi bekleyen değerli basın mensupları da girmez. Ama onun ardından, bu 312. maddenin 2. fıkrası ‘Demoklesin Kılıcı’ gibi bütün düşünürlerin, yazarların, siyasilerin tepesinde sallanıp durur. Türkiye, bunu mutlaka aşmak mecburiyetindedir. Tabii iyi niyetle sayın Adalet Bakanı’nın getirdiği bu teklifi, biz FP olarak yeterli görmüyoruz.” “312 AMAÇ DIŞI KULLANILIYOR” FP Genel Başkan Yardımcısı Bahri Zengin, 312. maddenin amacı ve özü dışında kullanıldığını iddia etti. Zengin, FP Muğla İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, TBMM’nin yeni yasama yılının başlamasıyla Meclis’in gündemine 312. maddenin geleceğini belirtti. Zengin şöyle devam etti: “Meclis gündeminde 312. maddenin dışında yüzlerce yasa bulunmaktadır. Özellikle 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanı’nın hakim ve savcılara verdiği brifingden sonra, savcı ve hakimlerin tüzel kişiler hakkında farklı şekilde yorum yaptıklarını ve çok farklı alanlarda bu yorumları uygulamaya koyduklarını görüyoruz. Bugün yapılan uygulamalar, TCK’nın 312. Maddesi’nin ruhuna aykırıdır. 312. Madde özü ve amacı dışında kullanılmaya başlanmıştır.” Devlet görevlilerinin irticai faaliyetlerinden dolayı işlerine son verme gerekçesinin insan haklarına ve yasalara aykırı olduğunu savunan Zengin, Anayasa’nın 72. Maddesi’ndeki kamu hizmetlerine girme hakkının belirlenmesinde böyle bir hususun bulunmadığını kaydetti. Zengin, memuriyete alınacak kişide sadece mesleki bilgi ve kapasitenin aranması gerektiğini söyledi. Zengin, antidemokratik uygulamalara karşı partisinin geliştirdiği tavrın diğer siyasi partilerden prim görmediğini de kaydetti. Bahri Zengin, Türkiye’yi bürokratların değil, seçilmişlerin yönetmesi gerektiğini dile getirerek, Yüksek Askeri Şura, MİT ve YÖK’ün faaliyetlerini de eleştirdi. | ||||
| |
|||
 Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
