|
9 Ocak 2005 Vorkink, Ayrıca, AB ile müzakerelere başlayan bir ülkenin IMF ile de bir program yürütmesi, yabancı yatırımcıların (Türkiyenin ekonomik programında değişiklik yapmayacağını göstermesi nedeniyle) daha çok Türkiyeye gelmesine katkıda bulunur diye konuştu. |
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, Türkiyenin, AB müzakereleri çerçevesinde, ekonomik ve yapısal koşulları yerine getirdiği sürece IMFnin mali desteğine ihtiyacı kalmayacağını bildirdi. Vorkink, Türkiyenin, müzakere süreci çerçevesinde, ekonomik kriterleri yerine getirdikçe, diğer AB üyesi ülkelerde olduğu gibi sadece IMFnin rutin olağan denetimlerine tabii olacağını söyledi. Andrew Vorkink, bütçe disiplini, makro ekonomik istikrar ve yapısal reformların sadece IMFnin değil, ABnin de istediği koşullar olduğunu vurguladı. Dünya Bankası Türkiye Direktörü, AB ile müzakere sürecinde, IMF ve Dünya Bankasının, Türkiye ile AB Komisyonu arasında ikincil bir role sahip kurumlar olarak görev yapacaklarını belirtti. STAND-BYIN FAYDASI Türkiyenin IMF ile yeni bir stand bya gitmesinin en önemli amacının, Hükümetin ekonomide istikrarı sürdüreceğine dair kararlılığını, ulusal ve uluslararası düzeyde göstermek istemesi olduğuna işaret eden Vorkink, IMFden alınacak krediden çok, Türkiyenin, üç yıl daha IMF ile kendisini bağlamasının ekonomideki kararlılığını göstereceğini, bu sürecin Türkiyeyi ABnin ekonomik kriterlerine daha da yaklaştıracağını ifade etti. EKONOMİK VE SOSYAL İSTİKRAR Vorkink, Ayrıca, AB ile müzakerelere başlayan bir ülkenin IMF ile de bir program yürütmesi, yabancı yatırımcıların (Türkiyenin ekonomik programında değişiklik yapmayacağını göstermesi nedeniyle) daha çok Türkiyeye gelmesine katkıda bulunur diye konuştu. Türkiyenin, bundan sonraki ekonomik ve sosyal istikrarı, yapısal reformların sürdürülmesine bağlı ifadesini kullanan Vorkink, sosyal güvenlik, vergi, bankacılık ve eğitim alanındaki reformların, hem Türkiyenin istikrarını kalıcı hale getireceğini, hem de AB ile entegrasyonu hızlandıracağını işaret etti. TÜRKİYE İÇİN GEREKLİ REFORMLAR Türkiye için orta ve uzun vadede gerekli reformları, Kamu Yönetimi Reformu, Mali Sektör Reformu, Sosyal Güvenlik Reformu, Eğitim Reformu ve İstihdam Piyasası Reformu olarak sıralayan Vorkink, Bu reformlar, Türkiyenin ABye uyum sürecinde daha kalifiye bir işgücüne sahip olmasını sağlar dedi. YABANCI SERMAYE GİRİŞİ ARTACAK Türkiyeye Doğrudan Yabancı Sermaye girişi açısından, bir yıl öncesine göre, daha ümitli bir durumdayım ifadesini kullanan Vorkink, Türkiye, 10 kat daha küçük Bulgaristan ile aynı düzeyde doğrudan yabancı sermaye çekiyor. Halbuki Türkiye, Bulgaristanın 10-15 katı doğrudan yabancı sermaye çekebilmeli şeklinde konuştu. Yabancı sermayenin aradığı iki önemli unsurun bulunduğuna işaret eden Vorkink, bu unsurları istikrar, öngörülebilirlik ve yatırım dostu bir yatırım ortamı olarak tanımladı. Türkiyede istikrar sağlandı, yatırımın önündeki engellerler kaldırılıyor. Türkiye, özelleştirme de gelişme kaydediyor diyen Vorkink, AB ile müzakerelere başlayan ülkelerde, hem iç hem de dış yatırımların arttığını gördük. En son üye olan 10 ülkede böyle oldu. Türkiyede de böyle olacak şeklinde konuştu. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||