Home page
Haber Menüsü


Tsunami, haritaları değiştirdi mi?
Tsunaminin ardından deniz haritalarının yeniden çizilmesi gündemde. Kimi adalar okyanusa üzerinde barındırdıkları ilkel kabilelerle beraber gömüldü. Kimi noktalarda ise deniz derinlikleri değişti.
ASSOCIATED PRESS
6 Ocak 2004 — Uluslararası kamuoyu öncelikle ölenlerin bulunması ve tespiti, geride kalanların sağlığı, salgın hastalıklar gibi yaşamsal sorunlara yoğunlaştı. Öncelik taşıyan insanlık trajedisinin ardından ekolojik sorunlar gelecek haftalar öne çıkacak. Bilim adamları uydu görüntülerinden tsunaminin altında kalan kara parçalarını saptamaya çalışıyorlar. Sular altında kalan adalar nedeniyle Güneydoğu Asya haritasının değişmiş olabileceği belirtiliyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

 
BATAN ADALAR ÇIKACAK MI?
       Bilim adamları gömülen kara parçalarının geçici bir süre için suların altında kalacağını, tektonik tabakaların yerine oturmasıyla suların da boşlukları dolduracağını ve deniz seviyesinin dengeye oturacağını öngörüyor. Ancak bu öngörü sadece anakaraya bağlı kıyılar için geçerli. Hint Okyanusu’nda sular altında kalan birçok ada, belki de hiçbir zaman su yüzüne çıkamayacak.
       Endonezya Ulusal Harita Koordinasyon Merkezi yetkilisi Cecep Subarya, depremden sonra tümüyle batan büyük bir adaya rastlanmadığını belirtiyor. Depremin merkezi olan Sumatra adasının kuzeybatısındaki Aceh’te de ancak geçici düzeyde değişiklikler tespit edildi. İşin ilginç yanı, esas tahribatın depremin merkezi Aceh’ten kilometrelerce uzaktaki bölgelerde meydana gelmesi. Bunun nedeni ise, merkezden alıdığı güçle dışa doğru çığ gibi büyüyerek kıyıları vuran tsunami.
Sumatra adasının Aceh bölgesinde bir kıyı köyü.
       
       
TSUNAMİNİN GELİŞ YÖNÜ ÖNEMLİ
       26 Aralık’ta meydana gelen depremi diğerlerinden ayıran ise, tsunamilerin karaya çarpış yönü ve şekli. Sumatra’nın kuzeydoğusundan başlayan sarsıntı tektonik tabakalarda kuzey-güney boyunca bir kırık yarattı. Bu fay kırığı suları doğu-batı hattında ittirdi. Ve sonuçta, su kütleleri doğuda Tayland’a, batıda ise Sri Lanka’yı vurdu. Örneğin, Hint Okyanusu kıyısında yer alan Bangladeş’in tsunamiden etkinlenmemesinin nedeni de bu ülkenin güneye bakması.
       Derin sularda etkisi okyanus tarafından emilen tsunamilerin esas gücü kıyıya ulaştıklarında ortaya çıkıyor. Tsunaminin kıyıda yarattığı darbenin oluşumunda sualtı jeolojisinin de etkisi var. Örneğin kıyıya yakın yerlerde, derin suya geçiş aniden dikleşme şeklinde olursa, bu eğim tsunamiye karşı doğal bir dalgakıran işlevi görüyor. Buna karşın kıyıdan derine istikrarlı bir eğim söz konusu olursa, tsunami güç yitirmeden yerleşim bölgelerini vuruyor.
       
YAN BATAN ADALAR
       Tsunaminin bütünüyle değiştirdiği kıyı şeritleri Andaman ve Nicobar takım adaları. Sumatra’nın 150 km kuzeybatısındaki takım adaların haritasının artçı şoklar nedeniyle değişmiş olabileceğinden endişe ediliyor. Uçaktan çekilen fotoğraflarda Tarasa adasının ikiye, Trinkat’ın ise üçe ayrıldığı, Sentinel adasının ise şekil değiştirdiği tespit edildi. Adanın etrafındaki mercan kayalıkları su yüzüne çıkarken, adanın bir tarafı suya gömülüp, diğer tarafı da yükseldi. Adalardaki görüntü değişikliklerinin tsunamiden mi yoksa depremden mi kaynaklandığı henüz bilinmiyor.
Sri Lanka'da Kalutara kıyı bölgesi.
       
       
DEĞİŞİKLİKLER SANTİMETRE ÖLÇEĞİNDE
       Sumatra’da devam eden çalışmaların ilk sonuçları üç hafta sonra alınacak. Bilim adamları kıyılardaki değişikliklerin kalıcı olması durumunda dahi, korkulanın aksine sadece santimetrelerle ifade edilecek ölçekte olacağını vurguluyor. Sumatra ile ilgili yapılan uydu ölçümleri, adanın depremin hemen ardından Hindistan’a doğru birkaç santimetre yaklaştığını, fakat aradan geçen bir hafta içinde eski konumuna geri döndüğünü gösteriyor.
       Bilim adamları, karalarda kalıcı değişiklikler yaratması itibariyle volkan patlamalarının depremlere göre daha etkili olduğunu belirtiyor. Örneğin, 1883’te Krakatoa adasında meydana gelen volkan patlamasında fışkıran lav ve magma denizde yeni adaların oluşmasına neden olmuştu.
       
İLKEL KABİLELER KURBAN GİTTİ
       Haritacılar kara parçalarındaki kırılmaları takip ederken, antropologlar da 500’den fazla ada üzerinde yaşayan ilkel kabilelerin peşine düştü. Suların altında kalan bölgelerde, soyu tükenmekte olan son ilkel kabilelerin bulunduğu belirtilirken, antropolojik olarak son derece değerli bulguların yitirilmiş olmasından korkuluyor. Antropologlar, Hint Okyanusu’nda yaşayan 5 ilkel kabilenin akıbetinden endişe ediyor.
Jarawa kabilesi üyeleri.
       Tahminlere göre, su kıyılarında yaşayan ve balıkçılıkla geçinen Andaman, Onge, Jarawa, Sentinel ve Şompen kabilelerinden sadece 400 ila 1000 kişi hayatta kalabildi. Bu kabileler onbinlerce yıl önce Afrika’dan çıkarak, Hindistan üzerinden Endonezya’daki takımadalara yerleşmişlerdi. Sentinel adasında yaşayan Sentinel kabilesi, dünyanın bilinen en eski topluluklarından; DNA araştırmaları bu kabilenin 70 bin yıl geriye gittiğini gösteriyor.
       
ESKİ BATIKLARIN YERİ DEĞİŞTİ
       Hint Okyanusu’ndaki bazı tarihsel veya denizcilik açısından önemli noktalarda da tsunaminin etkileri gözleniyor. Yüzyıllar boyu sömürgeci ticaretin yapıldığı ve daha 20’inci yüzyıla kadar korsanların cirit attığı bu denizlerde birçok batık gemi var. Tsunami bu batıkları sürükleyerek, yerlerinden değiştirdi. Bilim adamları bu batıkların yerlerini yeniden tespit etmek durumundalar.
       
KORSANLARI TSUNAMİ YUTTU

       Sumatra adasından Hong Kong’a uzanan şerit boyunca modern zaman korsanları hâlâ gemilere saldırmaya devam ediyor. Ancak modern dönem korsanları ataları gibi karasakallı değil. Sürat motorlarıyla ticari deniz yollarında gezinen modern korsanlar, genellikle gemilere yanaşarak tehdit ve silahlı gasp ile para veya mal sızdırıyor. Uzmanlar tsunaminin bu korsan gemilerini büyük ihtimalle yutmuş olabileceğini belirtiyor.
       
SU SEVİYELERİ İNİP ÇIKIYOR
       Okyanus zemininin ne durumda olduğu ise apayrı bir konu. Depremin tektonik tabakalarını kaydırması ve tsunaminin su seviyelerini değiştirmesi, dar sularda gemi geçişlerini zorlaştırıyor. Yardım taşıyan gemilerin bölgedeki onlarca boğazdan güvenli bir şekilde geçebilmesi, başlı başına bir risk. Tsunami ile yükselen su seviyesi aradan geçen zamanda geri çekiliyor. Bu durumda suyun aşırı sığlaşarak gemilerin karaya oturması problemi ortaya çıkıyor. Örneğin, Malezya ile Sumatra’yı ayıran Malaka Boğazı’nda deprem öncesi 1.250 metre olan su yüksekliği, şimdi 30 metreye kadar indi. Bir başka boğazda ise seviyenin 25 metreye inmesi üzerine, gemi geçişlerinin tehlikeye girdiği uyarısı yapıldı. Okyanus zemininde açılan çatlaklara dolar suyun, bir ihtimalle su seviyesinin geçici olarak inmesine neden olabileceği ifade ediliyor.
       Okyanusbilimciler gelecek 10 yılda bölgenin sualtı haritasını güncellenmesi, derinlik analizleri ve batıkların yeniden korumlandırılması ile uğraşacaklar.
       
       
    TOP5 Türk Telekom’dan ücretsiz masal ve müzik servisi  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları