|
|
|
| |
|
Asyanın bu tropik cennetlerinin bir de öbür yüzü var. Sahildeki hamakta uzanırken, arkamıza bakıp da görmek istemediğimiz, üç gün sonra uçağa binip geri dönerken umursamazlıkla geride bıraktığımız fakirlik, açlık, iç savaşlar, terör
Bütun bunlar yetmiyormuş gibi bir de doğanın zulmü var burada. Acımasız ve adaletsiz.
Geçtiğimiz haftasonu Güney Asyadaki deprem ve tsunaminin ilk haberleri geldiğinde ilk aklıma gelen, Endonezya ve Sri Lankadaki sevdiklerimin durumu oldu. Kötü bir haber almadım ancak ortada ciddi bir trajedi vardı ve o ilk saatlerde Türk medyası haberi şu şekilde veriyordu: Güney Asyada 8.9 büyüklüğünde deprem. Dev dalgalar binlerce can aldı. Maldivlerde tatil yapan Galatasaray ve Beşiktaşlı futbolcuların durumu iyi.
Oh, ne mutlu bize! Bu yazının yazıldığı saatler itibariyle toplam ölü sayısı 115 bini buldu ve daha da yükselmesi bekleniyor. Bu arada futbolcularımız sağ salim memlekete döndü. Hepsine geçmiş olsun tabii, ancak Maldivlerde, Sri Lankada, Endonezyada, Taylandda anlatılması gereken başka onbinlerce hikaye vardı. Bunlar ancak futbolcularımız kurtulduktan sonra anlatılmaya başlandı. Depremin olduğu gün devletin bakanı, futbolcuların kurtulması için nasıl girişimlerde bulunulacağını anlatıyordu, Türkiyenin bölgeye yapacağı insani yardımı değil.
|
|
|
|
Deprem ve yarattığı tsunamiden en ağır etkilenen yerlerin başında Endonezya'nın Banda Aceh bölgesi geliyor.
| |
Üzücü hikayelerle size trajedinin boyutlarını anlatacak değilim. Ancak sizleri depremin ve tsunaminin vurduğu yerlere götürecek, yüzeydeki cennet görüntüsünü kazıyınca altından ne çıktığını göstermeye ve bu felaketin uzun vadedeki etkilerini değerlendirmeye çalışacağım.
ENDONEZYA: Depremin merkezi Sumatra adasının yakınlarındaydı. Bu nedenle felaketten en fazla zarar gören yer bu ada ve adanın kuzey ucundaki Aceh eyaleti oldu. Aceh, turistlerin pek sık gittikleri bir yer değil. Zaten isteseler de gidemezler buraya. Mayıs 2004ten beri Acehte sıkıyönetim var. Aceh bölgesi uzun zamandır Endonezyadan bağımsızlığını istiyor. Cakarta ise tabii ki buna yanaşmıyor. Bu arada Acehte ciddi miktarlarda petrol ve doğalgaz yatakları olduğunu söylemek lazım.
Acehin bağımsızlığını isteyen Gerakan Aceh Merdeka (Özgür Aceh Hareketi) isimli grup ile bölgede konuşlandırılmış Endonezya Silahlı Kuvvetlerine ait birlikler arasındaki çatışmalar uzunca bir süredir devam ediyor.
İki taraf arasında yapılan görüşmeler sonuç vermedi. Sonra dalgalar geldi, yıllardır kan ağlayan Aceh halkını yutup götürdü. Başkent Banda Acehin fotoğrafını gördüm. Yıkıntılar, çamur ve sokaklarda dizili cesetler
Cakarta, bu felaket üzerine ateşkes ilan etti ve yabancıların bölgeye girmelerine izin verdi. Gidenler geri gelmez, ama yaralar sarılsa ne olacak? Savaşa devam
The Jakarta Post gazetesinden gelen 30 Aralık tarihli bir habere göre Acehteki ölü sayısı 80 bine ulamış durumda.
TAYLAND: Tatil cenneti Phuketin ne hale geldiğini televizyonda izledik. Taylanddan son gelen haberlere göre ölü sayısı 3 bin. Dalgalar, Taylandın güneyini vurdu. Burası, sadece Phuket gibi tatil yörelerinin bulunduğu bir bölge değil, aynı zamanda etnik çatışmaların da yaşandığı yer.
Taylandda turizm sektörü ekonomide önemli bir ağırlığa sahip. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) verilerine göre Tayland GSYİHsinin yüzde 12.2sini oluşturan turizm, ülkedeki istihdamın yüzde 9unu yaratıyor. Tsunami felaketi, bu sektörü ağır yaraladı. Başbakan Thaksin Shinawatranın verdiği bilgilere göre toplam zarar 20 milyar baht (yaklaşık 510 milyon dolar) seviyesinde. Balide 2002 yılındaki terör olayından sonra turizm birden durmuştu. Ama bu bir güvenlik sorunundan kaynaklanıyordu. Nitekim Bali kısa sürede toparlandı. Taylandda durum farklı. Felaket turizm altyapısını yıktı. Phukette ayakta otel kalmadı ki turizm tekrar toparlansın.
SRİ LANKA: Bu ülke de iç karışıklıklardan nasibini almış yerlerden birisi. Yaklaşık yirmi yıldır ayrılıkçı Tamil Kaplanları örgütüyle hükümet güçleri arasında devam eden çatışmalar, iki yıl önce yapılan ateşkes ile sona erdi. Ancak halen ülkede istikrar sağlanabilmiş ve soruna kalıcı bir çözüm getirilebilmiş değil. Tsunami, ülkenin doğu ve güney kısmındaki turistik yöreleri etkiledi. Ayrıca başkent Colomboyu bu bölgelere bağlayan ulaşım hatları da büyük zarar gördü.
Turizm, ülke GSYİHsinin yüzde 20sini oluşturuyor. Bu arada Sri Lanka ekonomisinde tarımın ve özellikle de çay üretiminin büyük yeri var. Deniz suyu, Acehte olduğu gibi Sri Lankada da kimi yerlerde sahilden 10 kilometre kadar içerilere girdi. Buralarda tarıma elverişli topraklar denize karıştığı gibi gerek topraklar, gerekse bunları sulamada kullanılan kaynaklar deniz suyundaki tuzdan olumsuz etkilendi. Bu sebeplerden dolayı başta Sri Lanka ve Acehte olmak üzere tarım, uzun vadeli olarak zarar görmüş oldu. Bu yazının yazılmakta olduğu saatler itibariyle Sri Lanka Hükümetinin açıklamış olduğu ölü sayısı ise 23 bin. 750 bin kişi ise evsiz kaldı.
MALDİVLER: Denizden yüksekliği sıfır ila bir metre arasında değişen 1,190 tane mercan adasından oluşan bir ülke. Turizm, ülke ekonomisinin yüzde 71.4ünü oluşturuyor ve istihdamın da yüzde 64.4ünü yaratıyor. Burada çok sayıda insan hayatını kaybetmedi ama sular adaların büyük bir bölümünü sildi süpürdü. Ülkedeki 82 turizm tesisinden 20si tamamen yok oldu, diğerlerinde ise ciddi hasar var. Yaklaşık zarar 1 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
Tsunami, Hindistanın güney bölgelerini etkiledi. Ölü sayısı yaklaşık 10 bin. Turizmin yanısıra imalat tesisleri de dalgalardan nasibini aldı. Zarar yaklaşık olarak 500 milyon dolar olarak tahmin ediliyor.
EKONOMİYE ETKİSİ BÜYÜK OLMAYACAK
Bu felaketin küresel ekonomiye etkisi ne olacak? Mutlaka olumsuz bir etki olacaktır ama bu çok büyük olmayacak. Hint Okyanusu, dünyanın en önemli deniz ticaret hatlarını barındırıyor, Avrupayı Güney ve Doğu Asyaya bağlıyor. Bölgedeki başlıca limanlar, Hindistandaki Chennai, Bombay ve Kalkütta limanları, Sri Lankanın Colombo limanı ve Endonezyanın Cakarta limanı. Bunlardan sadece Chennai limanı zarar gördü ve burada da gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra faaliyetler devam etmeye başladı. Dünya ticareti, deprem ve tsunami felaketinden asgari ölçüde etkilendi.
|
|
|
|
Tsunamiden etkilenen bölgelerde en büyük sorun temiz içme suyu bulunamaması. İçme suyu yokluğu ardından salgın hastalıkların başgöstermesinden endişe ediliyor.
| |
Ne var ki, ateş düştüğü yeri çok kötü yaktı. Ölü sayısı çok yüksek. Ama şu anda hayatta kalanlar için ne yapılması gerektiğini düşünmek gerekiyor. Cesetler, o tropik sıcağın altında hala sokaklarda bekliyor. Bu da hastalıkların ortaya çıkması ve yayılması anlamına gelecek. Ölü sayısı artacak, zaten fakir olan insanlar daha da fakirleşecekler. Sağ kalabilenlerin büyük bir kısmının ekmek tekneleri de suya karışıp gitmiş durumda. Günde 2 doların altında bir gelirle yaşayan insanların toplam nüfusa oranı halihazırda Hindistanda yüzde 86.2, Endonezyada yüzde 55.3, Sri Lankada ise yüzde 45.4.
Dünya, felaket bölgesine yardıma koşuyor. Ama yapılan yardımların ne kadar yeterli olacağı tartışılır. Avrupa Birliği 44 milyon dolar, ABD 35 milyon dolar, Kanada 30 milyon dolar, İngiltere 29 milyon dolar, Avustralya 27 milyon dolar, Danimarka 15 milyon dolar yardım sözü verdi. Bunlar sadece en yüksek oranları veren ülkeler, daha başka birçok ülke gerek nakdi yardım olarak gerekse personel, malzeme, gıda göndererek yardımda bulunuyor.
Türkiye ise halihazırda bölgeye 1.25 milyon dolar gönderdi ve ayrıca Kızılay tarafından da bir yardım kampanyası başlatıldı. Türkiyenin yardımı azmış gibi görülebilir ama bu rakamla şu anda Türkiye bölge ülkelerine en yüksek miktarda yardımı yapmış olan 16. ülke konumunda.
İHTİYAÇ DUYULAN MİKTAR 5 MİLYAR $
Peki, bu rakamlar ihtiyacı karşılıyor mu? Dünya Bankasının ilk hesaplamalarına göre ihtiyaç duyulan miktar tam tamına 5 milyar dolar!
Dünya ne yazık ki, Güney Asyadaki bu felakete timsah gözyaşları döküyor. Vah vah deyip geçiyoruz. Fakir insanların dünyalarında olan bir olay olarak görüyoruz. Önce futbolcularımızı düşünüyor, sonra ah yazık garibanlara diyoruz ve geçiyoruz. Bu ülkeleri yine ziyaret edeceğiz, ama Baliye gidip Cakartaya uğramayacağız, Bangkokun gece alemine dalacak, ama o eğlence sektöründe çalışan insanların iş çıkışı içine girdikleri dünyayı tanımayacağız. Tayland sahillerinde uzanacak, ama yanımıza gelen 1 dolarlık hediyelik eşya satmaya çalışan insanlara defol diyeceğiz.
Küreselleşiyoruz deyip dünya vatandaşı olduğumuzu iddia edecek, ama bu insanlara kardeşim demeyeceğiz. Hatta biliyor musunuz, yılbaşı geldi! Ölen yakınlarının başında ağlayan esmer derili insanları unutup eller havaya yapacağız!
Yazının sonunda Ulaş Başar Gezginin Okyanus Yazıtı başlıklı şiirinden bir alıntı yapacağım. Herkese mutlu yıllar diyorum.
Ve ey sen evinden rahat koltuğunda izleyen bizi, Ey Avrupalı ey Türkiyeli,
Yalnız bizim buralarda büyük değildir dalgaların boyları.
Ve timsah gözyaşları dökerken siz, şöyle böyle olmuş uzaklarda diyerek,
Bilin, Doymayabilir toprağa dalgaların boyları
Ve içine alabilir sizi de, uzak ülkenizi de. |
|
|