| | | Günümüzde Meksikanın başkentindeki Ulusal Antropoloji Müzesinde sergilenen Aztek Takvimi anıtı, 15. yüzyılda yapılmış 25 ton ağırlığında, 3.7 metre çapında dev bir yapıt. Monolit, Aztek kültürülünde Cuauhxicalli Kartal Kasesi olarak adlandırılmış ama günümüzde Aztek Takvimi ya da Güneş Taşı olarak biliniyor. Avrupada astronomi bilimi daha tam gelişmemişken, Aztekler hassas hesaplara dayanan bu takvimi, günlük hayatlarında kullanıyorlardı.
Anıt, VI. Aztek hanedanının hüküm sürdüğü 1479 yılında inşaa edilmiş ve Azteklerin baş tanrısı Güneşe adanmış. Anıtın hem mitolojik, hem de astronomik değeri bulunuyor. Aztek Takvimi, Mexico Citynin meydanı olan Zocalodan 17 Aralık 1760ta çıkarıldı. Bulunduğunda toprağın derinliklerinde gömülüydü. Anıt, Metropolitan Katedralinin Batı kulesinin duvarına monte edildi ve 1885 yılına dek orada kaldı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Porfirio Diazın emriyle Ulusal Arkeoloji ve Tarih Müzesi taşındı.
GÜNLERİ VE YILLARI SAYMAK
Aztek Takvimi, temel olarak Mayalarınkine benziyor. Mayalarınkine benzer olarak 1den 13e dek numaralandırılan bir döngüde tekrar eden 20 tane gün adı var. Aztek Takvimi 365 günlük (20şer günlük 18 ay, artı 5 uğursuz gün) bir güneş takvimi ile 260 günlük (20şer günlük 13 devre) bir dinsel yıldan oluşuyor. Birbirine koşut giden bu iki yıl döngüsü, 52 yıllık daha büyük bir döngünün parçası. Taşın tam ortasında Aztek Güneş Tanrısı Tonaiuthun yüzü bulunuyor. Bu yüzün çevresinde de tanrının önceki cisimleşmiş biçimlerini yansıtan ve dünyanın dört eski çağını simgeleyen kare biçimindeki dört pano var. Bunları da Aztek ayının 20 gününü simgeleyen işaretler çevreliyor.
Aztekler Mayalara göre daha ilkel bir numaralandırma sistemi kullanıyorlardı ve tarihleri kaydetmek de de daha az özenliydiler. Yıl içinde tekrarlanan olayları da farklı biçimlerde kaydediyorlardı. Ancak takvime göre işaretlenen bazı tarihler incelendiğinde, Miladî Takvim ile taşıdığı benzerlikler de göze çarpıyor. Meksikalılar, peridyodik kiyametleri ve dünyanın yeniden yaratılışına inanıyorlardı. Dünyanın çeşitli doğal afetlerle yok olacağını belirtiyorlardı.
Aztek takviminde iki farklı zaman birimi var: Tonalpohualli ve xiuhpohualli. Her iki sisteminde farklı amaçları var. Tonalpohualli günleri saymaya yarayan bir sistem. Maya kenti Copandaki belirli bir noktaya her 260 günde bir güneş vurduğunu gözlemleyen insanların bulgularına dayanıyor. Bu nedenle ilk sistem, 260 günlük bir döngüye (yıl) sahip. Bu 260 gün, 20 periyoda bölünmüş duruma ve her periyotta 13 gün bulunuyor. Bu periyotlara da trecena adı veriliyor ve hiyeroglif bir simge ile tanınıyor. Aztekler bu takvimi dini amaçlarla kullandılar. Aztek rahipleri takvimi ev inşaası, hasat zamanı gibi işlerin düzenlenmesi amacıyla işaretliyorlardı.
Xiuhpohualli ise yılları saymaya yarayan bir sistem. Bu takvim 365 günden oluşuyor. Aztek devletinin tarım ve törenler için kullandığı resmi takvim de bu. 18 aya bölünen bu takvimde, her ay 20 günden oluşuyor. Aylara veintenas adı veriliyor. Haftalar ise 5 gün sürüyor. Arada belirsiz bir 5 günlük süre var. Nemontemi adı verilen bu 5 günlük süre, eski yıl ve yeni yıl arasında bir dönem. Bu dönemde festivaller düzenleniyordu. İnsanlar en iyi giysilerini giyiyor, dans ediyor, şarkı söylüyordu. Rahipler kurban törenleri düzenliyorlardı.
Her 52 yılda bir Tonalpohualli ve Xiuhpohualli takvimleri kesişiyor. Bu da Mezo-Amerikalılar için yüzyıl anlamına geliyor. Bu dönemde 12 günlük bir festival düzenleniyor.
GİZEMLİ GELİŞMELER
İnsanlık, zamanı ölçmek genel olarak güneşi kullanmış. Farklı yerlerde, farklı dönemlerde gelişen kültürlerde hep bunun izleri bulunuyor. Arkeolojik bulgular, bize insanlık tarihinin ilginç gerçeklerini gösteriyor. Azteklerin dışında, Maya, Tibet, Afrika ve İbrani kültürlerinde de benzer takvim düzenleri var.
15, yüzyıl Aztekler için parlak bir dönemdi. Uygarlıkları kültürde ileri noktalara ulaşmıştı. Avrupada Astronomi biliminin temelleri henüz yeni atılırken, onlar gelişmiş takvimleri ve gözlemleriyle dikkat çekiyorlardı. Matematikte, mimaride ve tekstilde çok gelişmişlerdi. Aztek topraklarında her biri birer mimari ve mühendislik dehasını gösteren piramitler kuruluyordu.
Azteklerin ilginç gelişimi konusunda bugüne dek pek çok farklı görüş ileri sürüldü. Bir kısım araştırmacı, bu uygarlığı uzaydan gelen ziyaretçilerle, bir kısmı da mucizelerde bağdaştırdılar. Ancak eldeki buluntular bize hala Azteklerin o dönemde nasıl bu kadar gelişmiş bir medeniyet yaratabildiğini, hangi evrelerden geçerek Aztek Takvimi gibi bir yapıtı ortaya çıkarabildiklerini tam olarak açıklayamıyor.
KAYNAK: www.efeslight.com.tr
| |