|
Raporda, geçen üç yıl içinde enflasyonun düşüşüne katkıda bulunan faktörlerin 2005de de aynı ölçüde katkı yapması olası görülmediği vurgulandı. Buna göre, iç talepteki canlanma, iş gücü maliyetlerindeki göreli yükseliş, ithal hammadde fiyatlarının seyri, gerek cari işlemler gerekse enflasyon üzerinde baskı yaratabilecek. BÜTÇE UYARISI Bu durumda, önümüzdeki dönemde üç yıllık ulusal programda öngörülen yapısal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi, bütçe disiplininden ödün verilmemesi ve mali disiplinin kalitesinin artırılması çok daha büyük önem taşıyor. Böyle bir durumda, herhangi bir dışsal şokun etkisi kısa dönemli dalgalanmalar yaratabilecekse de temel eğilimleri değiştirme etkinliği kazanamayacak. Rapora göre, uygulanmakta olan sıkı maliye ve para politikaları nedeniyle iç talepteki canlanma kontrollü olarak gerçekleşmekte ve fiyatlar üzerinde henüz belirgin bir baskı oluşturmuyor. Nitekim, zorunlu tüketim mallarına olan talep seviyesinin tarihsel olarak düşük seviyelerini koruduğu gözlendi. Ancak yine de, iç talebin daha geniş bir alt gruba yayılmış olması nedeniyle önümüzdeki dönemde talep göstergelerinin yakından takip edilmesi büyük önem taşıyor. TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER Döviz kurlarının seyrinde piyasadaki risk algılamasını etkileyen faktörler büyük önem taşıyor. IMF ile ilişkiler, üyelik sürecinde ABnin tutumu, ABDnin faiz politikası ve tarihi seviyelere yükselen petrol fiyatları piyasanın risk algılamasını etkiliyor. Bu nedenle, iç ve dış politik gelişmelerin AB süreci ile uyumlu olması, yapısal sorunlarla ilgili mücadelenin devam etmesi, etkin işleyen bir mali sistemin oluşturulması, sosyal güvenlik sistemi açıklarının aşağı çekilmesi ve ekonomik programın kararlılıkla sürdürülmesi, piyasadaki risk algılamasının kontrol altında tutulması açısından büyük önem taşıyor. PETROL FİYATLARI RİSK OLUŞTURUYOR Raporda petrol fiyatlarının etkisine de yer verilirken, petrol fiyatlarının uzun süreden beri artış eğiliminde olmasının ve arz-talep dengesinin fiyatlar üzerinde daha da yukarı yönlü baskı oluşturmasının, önümüzdeki dönemde bu konunun enflasyon üzerinde risk oluşturmaya devam edeceğine işaret ettiği kaydedildi. Rapora göre, önümüzdeki dönemde büyüme oranlarının 2004 yılı ilk yarısına göre daha düşük olacağı beklentisi ve 2005 yılına ilişkin faiz dışı fazla hedefinin yüksek olması da akaryakıt ürünleri üzerindeki ÖTV oranlarının ayarlama marjını oldukça daralttı. Önümüzdeki dönemde bu sektördeki fiyat artışlarının devam edeceği tahmin edildi. Öte yandan raporda, son dönemde yatırım harcamalarında gözlenen yüksek oranlı artışlar nedeniyle, verimlilik artışlarının 2005 yılında da süreceği ve reel ücretlerdeki gelişmelerin yaratabileceği maliyet yönlü baskıları dengelemeye devam edeceği tahmin edildi. Rapora göre, 2005 yılından itibaren IMF ile üç yıl için yeni bir stand-by anlaşması imzalanacağına dair algılamalar netleşti. Yeni programla beraber, mevcut programın ana ilkelerinin devam ettirileceği ve mali disiplin ile enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının temel unsurlar olacağı belirginleşti. Ayrıca, önümüzdeki üç yıllık dönemde yapısal reformların daha da derinleşeceği algılamaları güçlendi. 2005 yılı faiz dışı fazla hedefini tutturmaya yönelik olarak uygulanacak politikalar büyük önem taşıyor. Akaryakıt, doğalgaz, alkollü içkiler ve tütün mamulleri üzerinden alınan ÖTV deki öngörülenin üzerinde olası artışlar enflasyon hedefini riske sokacak. Bu nedenle, 2004 yılındaki bütçe disiplinin önümüzdeki yılda da devam ettirilmesi ve mali disiplinin kalitesinin artırılmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||