| | | | |
|
Penang, yaklaşık 300 kilometrekarelik bir ada. Üzerindeki en büyük yerleşim biriminin adı ise Georgetown, ancak bu isim halk tarafından pek kullanılmıyor. Şimdi Güneydoğu Asyain göbeğinde bu İngilizce isimler nereden çıktı? diye sorabilirsiniz.
Bu isimler, Malezyanın İngiliz sömürgeciliği geçmişinden kaynaklanıyor. 1786 yılında Britanyanın bölgedeki ticaretini ve dolayısıyla sömürgecilik faaliyetlerini yürüten East India Companynin kaptanlarından Francis Light, bu adayı yerel yöneticilerden sudan ucuz bir fiyata satın almış ve ilk çıktığı yere dönemin Britanya Kralı 3. Georgeun adını vermiş. Asyada özellikle şehir adlarında sömürgecilik geçmişinin izlerinin silinmesi konusunda büyük bir hassasiyet varken, buraların hala bu isimleri taşıması ilginç. Belki de amaç, tarihin unutulmamasını, ibret alınmasını sağlamak.
Penang adası, anakarada yer alan Butterworthü de içine alan 48 kilometrelik bir kıyı şeridiyle beraber Penang eyaletini oluşturuyor. Butterworthten karşıya geçmek için iki yol var. Ya feribotla geçeceksiniz, ya da Penang Köprüsünden. Köprü deyip geçmeyin, 13.5 kilometre uzunluğundaki bu yapı, Asyanın en uzun köprüsü. Tüm dünyada ise beşinci sırada. 1985 yılında hizmete açılan Penang Köprüsü, 800 milyon ringgite (bugünkü kurla yaklaşık 210 milyon dolar) malolmuş.
SİLİKON ADASI PENANG
Köprünün ihtişamı, aslında size ada hakkında bir ipucu veriyor. Penang, sadece tarihsel zenginliği ve muhteşem doğal güzellikleriyle birlikte bir turist cenneti olması yanısıra aynı zamanda bir teknoloji merkezi. Bu küçük ada, başkent Kuala Lumpuru da içine alan Selangor eyaletinden sonra ülkenin en büyük ikinci ekonomisine sahip. Penanga sadece Doğunun İncisi değil, Silikon Adası da deniyor.
Penang ekonomisinde imalat sektörünün büyük bir ağırlığı var. Eyalet GSYİHsinin yaklaşık yüzde 50sini imalat oluşturuyor ve sektöral olarak başı elektronik çekiyor.
|
|
|
|
| | 
Bir çok uluslararası firma Penanga yüksek teknoloji getirmiş ve burada üretim tesisleri kurmuş. Bu firmaların arasında Intel, Dell, Hitachi, Seagate, Agilent, Motorola, Bosch ve Clarion gibi küresel devler de var. Söz konusu tesislerin tamamı, Bayan Lepas adındaki serbest sanayi bölgesinde yer alıyor.
Penangın gelişimi baş döndürücü bir hızda olmuş.
Tarih, burada gerçekten hızlı akmış, 1970 yılında, büyük ölçüde turizm gelirlerine bağımlı olan bu adada sadece 30 üretim tesisi varmış varmış. 1980 yılında bu rakam 200e, 1990da 450ye çıkmış. Bugün ise yaklaşık 800 tesis faal durumda.
Penang modelinde dikkat çekici bir nokta var. Burası, Doğu Asyanın çoğu yerinde olduğu gibi ucuz işgücü sayesinde yabancı yatırım çekmiyor. Malezya hükümeti ve yerel kuruluşlar, öyle bir yatırım ortamı hazırlamışlar ki, yabancı firmalara sunulan mevzuat, fiziksel altyapı, teşvikler ve çeşitli avantajlar sayesinde bu firmalar, işgücü yoğun üretimlerini Çin ve Hindistan gibi ülkelere kaydırırken, Penangı yüksek teknoloji ve katma değeri olan imalat için tercih etmişler. 1997-98de tüm Asyayı etkileyen mali krizden, Penang asgari derecede etkilenmiş. Burada ihracata yönelik üretim yapan firmalar çabuk toparlanmışlar.
BİLİŞİM TEKNOLOJİSİ HIZ VERİYOR
Son birkaç yıldır ise Penang ekonomisi hızını kesmiş durumda. Bunun en büyük sebebi başta ABD olmak üzere önemli ihracat pazarlarındaki talebin azalmış olması. Ekonomiyi tekrar canlandırmak için Penanglılar yıllardır elektronik imalat temeli üzerinde duran ekonomilerini yeni bir boyuta taşımak ve Penangı bilişim ve iletişim teknolojileri ile bioteknoloji konularında ön plana çıkarmak istiyorlar.
Bu doğrultuda Penanga yakında Multimedya Süper Koridoru statüsü verilecek. Böylece Penangda bu alanda yatırım yapacak olan firmalar, Kuala Lumpurdaki Cyberjayada yer alan firmalarla aynı şartlara ve teşviklere sahip olacaklar. Ayrıca adadaki sanayi bölgelerinin altyapılarında da geniş çaplı bir yenilenmeye gidilecek.
Penangda tarih hızlı akmış, ama akarken de her adımında bir iz bırakmış. Georgetown şehir merkezinde Kaptan Lighttan yadigar Fort Cornwallis adlı kale hala ayakta duruyor ve ziyaretçileri kabul ediyor.
Kalenin biraz ilerisinde Birinci Dünya Savaşında hayatlarını kaybeden İngiliz askerleri için dikilmiş bir anıt görüyorsunüz. Buradan kısa bir otobüs yolculuğuyla yüksek teknoloji merkezlerine, multimedya koridoruna gidebilirsiniz.
Georgetown sokaklarında 19. yüzyıldan kalma Çinliler tarafından kurulmuş dükkanlarda alışveriş yapabilir, oradan yürüme mesafesinde bir Hindu tapınağına ya da bir camiye gidebilir, isterseniz Batu Feringghideki lüks hotellerin ve enfes plajların tadını çıkartabilirsiniz. Bunlarin hepsi de bu küçük adanın üzerinde.
REFORMLARIN SEMBOLÜ ANWAR IBRAHİM
Penangın diğer bir özelliği de Malezya siyaset sahnesindeki birçok tanınmış ismi yetiştiren yer olması. Başbakan Abdullah Badawi, Penanglı. Penangdan çıkan diğer bir önemli siyasetçi de Anwar Ibrahim.
|
|
| Anwar İbrahim
| |
Anwar Ibrahim, Malezyada reform hareketinin bir sembolü durumunda. Ancak bir sembol haline gelişini, Bakanlığı sırasındaki icraati kadar daha sonra başına gelenlere de borçlu. Anwar, 1991de Maliye Bakanı oldu, 1993te Başbakan Yardımcılğı görevini de üstlendi. Dönemin Başbakanı Mahathir Muhammed ile arası çok iyiydi ve herkes onu Mahathirin halefi olarak görüyordu.
Ta ki Asya Krizi patlak verene kadar. Temmuz 1997de Taylandda başlayan ve kısa sürede tüm Güneydoğu Asyayı etkisi altına kriz, krizle nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda farklı görüşleri olan Mahathir ile Anwarin arasını açtı. Reformcu Anwar, ekonominin yabancı yatırıma ve rekabete açılması gerektiğini söylüyor, dış ticarette liberalleşmeyi savunuyor ve kamu harcamalarına kısıtlamalar getirmek istiyordu. Kuala Lumpurdaki Ikiz Kuleler gibi mega projelere karşıydı. Mahathir ise sermaye hareketlerine kısıtlamalar getirilmesi gerektiğini savunuyordu. Sonuçta tabii ki Mahathirin dediği oldu ve hatta Başbakanın önlemleri başarılı da oldu. Ama iki siyasetçinin arası açılmıştı bir kere.
Ne olduysa 1998in yaz aylarında oldu. Anwar Ibrahim, birden bire yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı ve üstüne üstlük bir de kendisinin cinsel tercihleri hakkında iddialar ortaya çıkmaya başladı. Mahathir, Anwarin hem Bakanlık görevine son verdi hem de partisi UNMOdan (Birleşik Malaylar Ulusal Organizasyonu) ihraç etti. Anwar ise bir kenara çekilmedi ve protestosunu sokaklara taşıdı.
Mahathiri yolsuzlukla, adam kayırmakla, devletin kaynaklarını kendi yakınlarına peşkeş çekmekle ve demokratik hakları ihlal etmekle itham ediyor ve hem ekonomik hem de siyasi alanda reformlar yapılması gerektiğini söylüyordu.
29 Eylül 1998 tarihinde Anwar Ibrahim, birkaç gün önceki tutuklanmasından hatıra kalan mor gözüyle mahkeme karşısına çıktı. Yolsuzluk ve eşcinsel ilişkiye girmek suçlarından yargılanıyordu. Mahkeme aylar sürdü ve Anwar, 14 Nisan 1999da yolsuzluk suçundan 6 yıl, 8 Ağustos 2000de ise eşcinsel ilişkiye girme suçundan 9 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Sadece Malezya değil, tüm dünya şok olmuştu.
Ne Anwarin hukuki mücadelesi, ne Malezyanın birçok şehrinde yapılan sokak gösterileri, ne de uluslararası sivil toplum kuruluşlarının girişimleri hiçbir sonuç vermedi ve Anwar Ibrahim hapiste kaldı.
ANWAR ARTIK SERBEST
2003 yılının Ekim ayında Mahathir Muhammedin 22 yıldır sürdürdüğu Başbakanlık görevini Abdullah Badawiye bırakmasıyla Malezyada esmeye başlayan değişim rüzgarları Anwar Ibrahimi de etkiledi. Dosyayı tekrar ele alan Malezya Federal Mahkemesi, Anwari eşcinsel ilişkiye girmek suçundan akladı ve yolsuzluk suçundan çektiği cezayı tamamlamış olduğu için de tahliyesine karar verdi.
Anwar Ibrahim, reform istediği için hapse girmişti. Şu anda kendisi serbest ama artık Mahathir de yok. Yeni Başbakan Badawi zaten reform hareketine sıcak bakan, geçmişin hatalarını düzeltmeye çalışan bir lider. Bu yüzden artık Anwarin hapse girmeden once üstlenmiş olduğu muhalif rolü devam ettirmesinin bir anlamı yok. Zaten kendisi bir takım fiziksel rahatsızlıklardan muzdarip ve Malezya yasalarına göre 2008 yılına kadar aktif olarak siyaset yapması yasak.
Anwar, tekrar siyasete döner mi, dönerse nasıl bir çizgi izler, bunların hepsi birer soru işareti. Ancak şu anda bir gerçek var ki, o da Anwarin serbest bırakılmasıyla Malezyanın büyük bir ayıbından kurtulmuş olduğu.
Anwar Ibrahim hapiste olduğu müddetçe Badawi hükümeti tarafından gerçekleştirilen hiçbir reform ve yenilik hareketi, dünya kamuoyu tarafından tam anlamıyla samimi olarak algılanmayacak, hep bir dudak bükme olacaktı.
|
|
|
|
Anwar Ibrahim (solda) halen başbakanlık görevini sürdüren Abdullah Badawi ile iyi ilişkilere sahip.
| | 
Abdullah Badawi, Ramazan Bayramı nedeniyle Penangda bir davet verdi. Konuklardan biri de Anwar Ibrahimdi. Malezya siyasetinin ve bu iki önemli ismi, birlik beraberlik mesajları verdiler. Malezyanın da aslında buna ihtiyacı var. Geçmişin hatalarından ders almak, ekonomik gelişmenin demokratik gelişmeyle paralel gittiğini anlamak, zamanı geldiğinde beyaz bir sayfa açmasını bilmek ve bunu yapacak kararlılığa sahip olmak, kendisiyle barışarak geleceğe güvenle bakmak.
Tren, kanımca yabancı topraklarda seyahat etmenin en güzel yolu. Trenle geldiğimiz Penangdan yine trenle ayrılacak ve gelecek yazımızda Taylanda geçeceğiz. | |
|