| | | | Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen “Türkiye Ekonomik Politikaları ve 2005’e Girerken Reel Sektörün Durumu” konulu konferansta konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 2001 yılındaki krizin ardından tasarladığı iktisadi toparlanma programını herşeye rağmen başarılı bir şekilde uyguladığını söyledi.
Türkiye’de bu reformlar tamamlanmadığı ve kamu kesiminin işleyiş biçimi düzeltilmediği müddetçe IMF’ye ihtiyaç duyulacağını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Hiç şüphesiz olması gereken, ülkeyi IMF’den finansman istemek durumuna getirmemektir. Bu sebeple başta kamu kesimi olmak üzere tüm kurumlarımızda reformları tamamlamak ve bir zihniyet devrimini gerçekleştirmek zorundayız.”
İSRAFIN BÜYÜKLÜĞÜ 195 MİLYAR DOLAR
TOBB olarak yapmış oldukları kapsamlı bir araştırmaya göre, son 10 yıldaki kaynak israfının 195 milyar dolara ulaştığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Son 10 yılda hep beraber kaynaklarımızı ziyan ettik. TOBB olarak yapısal reformların tamamlanarak Türkiye’nin bir kurumlar ve kurallar ülkesi olmasının gerekli olduğunu savunuyoruz” dedi.
Türkiye’de ekonomik büyümeyi artık özel sektörün sağladığına işaret eden Hisarcıkloğlu, “Ülkelere rekabet gücünü kazandıran şirketlerdir. Bu rekabet gücü de ancak ülkemizde yatırım ortamının bir an önce tesis edilmesi ile mümkün olacaktır” diye konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu, bu yıl büyüme oranının yüzde 9’un üzerinde olacağını, bu noktaya reel sektörde, şirketler kesiminde başlayan zihniyet değişimi sayesinde gelinebildiğini belirtti.
AB SÜRECİNDE DIŞ YATIRIMLAR ARTACAK
Avrupa Birliği sürecinde, Aralık’ta verilecek kararın Türkiye ekonomisi açısından önem taşıdığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin AB’ye tam üyelik konusunda ne kadar diğer ülkelere yakın, normal bir müzakere sürecinden geçeciği belli olursa, o kadar daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekebilmesi mümkün olacak.”
Mevzuat ve hukuk reformu ile yatırımcıların ayağındaki prangaların çözülmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, kalkınmış bir Türkiye için kamu yönetimini keyfi şekilde oyunun kurallarını değiştirmesinin önlenmesi, yapısal reformlar ve özelleştirme ile enerji ve sosyal güvenlik primi gibi yüksek girdi maliyetlerinin indirilmesi, kamunun ekonomideki payının azaltılması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, “Yapılmayan her reform, başta bu ülkenin tüccar ve sanayicileri olmak üzere, tüm vatandaşlarına ilave maliyet olarak geri dönmektedir” dedi. Son 20 yılda kişibaşına milli gelir 3 kat artarken, sosyal güvenlik primleri dahil vergi yükünün 10 kat arttığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, kamu kesiminin vatandaşın gelirine gittikçe artan bir şekilde ortak olduğunu söyledi. | |
'YTL devalüasyon yaratmayacak'
