| | | | Gelişen dünyada serbest bölgelerin yatırımcılara kendi ülkelerinde başardıklarını dışarıda da başarma olanağı yarattığını da söyleyen Bakan Tüzmen, daha sonra Türkiye’deki serbest bölgeler hakkında bilgi verdi. Türkiye’nin coğrafi konumu ve potansiyel yapısı nedeniyle çok önemli bir ülke olduğuna işaret eden Tüzmen, Türkiye’de son 20 yılda çok büyük değişiklikler ve gelişmeler yaşandığını, korumacı politikaların kaldırıldığını ve liberal ekonomik programların uygulamaya konulduğunu anlattı.
YABANCI SERMAYE KÜRESELLEŞMENİN GEREĞİ
Devlet Bakanı Tüzmen, Türkiye’de 1985 yılında serbest bölge fikrinin oluştuğunu ve ilk serbest bölgenin 1987’de Mersin’de kurulduğunu anlatırken, şu anda sayıları 21’e ulaşan serbest bölgelerin 16.6 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yarattığını söyledi. Türkiye’nin hızlı bir büyüme sürecine girdiğini, enflasyonla mücadelede çok ciddi bir başarı sağlandığını da vurgulayan Tüzmen, şöyle konuştu:
“Türkiye’de serbest bölgelerin yanı sıra diğer bölgelerde de yabancı yatırımlara büyük önem veriyoruz. Yabancı sermayeyi global ekonomiye entegre olmada önemli bir faktör ve araç olarak görüyoruz. Türkiye AB’ye tam üyelik için de muhtemelen yıl sonuna kadar tarih alacak. Yabancı sermayenin önündeki engelleri de tek tek kaldırıyoruz. Burada yabancı kuruluşları da ülkemde yatırım yapmaya davet ediyorum. Gelin Türkiye’ye yatırım yapın. Serbest bölgelerimize ya da diğer yörelerde yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin jeolojik yapısı nedeniyle sadece Türkiye pazarına girmenin değil, komşu ve çevre ülkelere ulaşmanın da bir yoludur.”
Bakan Tüzmen, serbest bölgelerin ticaretin serbestleştirilmesi ve geliştirilmesinde de önemli bir araç olduğunu belirterek, “Şimdi Türkiye’deki serbest bölgelerin yerini ve burada yapılanları gördüğüm zaman gurur duyuyorum” dedi.
Tüzmen, konuşmasının sonunda Dünya Serbest Bölgeler 5. Yıllık Konferansı’nın 21-22 Nisan 2005 tarihlerinde İzmir’de düzenleneceğini sözlerine ekledi. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
