| |
|
|
Tezer, “İhracatın toplam üretim içindeki payı yüzde 70 seviyesine kadar çıkmıştır. 2003 ve 2004 yılındaki olumlu ekonomik gelişmeler sayesinde, ihracattaki artışa paralel olarak iç pazarda da büyük bir canlanma gerçekleşti” dedi.
Tezer, 2004’te üretimin 750 bin; ihracatın ise 500 bin adete ulaşmasını beklediklerini belirterek, “Olumlu gidişatın devam etmesi durumunda, yıl sonunda üretimde ve toplam pazar büyüklüğünde tarihi rekor kırılmış olacaktır” dedi.
Sektörün büyük sıçrama gerçekleştirerek ve küresel sahnede mükemmeliyet merkezi konumuna ulaşacağını dile getiren Tezer, “Orta vadede 1.5 milyon araçlık üretimi, 1 milyon araç ile 15 milyar dolarlık ihracatı ve ülke çapında 480 binlik istihdamı yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Sürdürülebilir başarı için Türkiye’nin yeni otomotiv yatırımlarını çekmesi gerekmektiğini vurgulayan Tezer, “Yeni model yatırımlarını çekmek için, Türkiye’nin ‘rekabetçi bir teşvik sistemi’ne ihtiyacı vardır. AB’ye katılan Eski Doğu Bloğu ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’nin teşvik sisteminin yeterince rekabetçi ve yeni yatırımlar için cazip olmadığını görülmektedir’ diye konuştu.
OTO TARİHİNİN BAŞLANGICI WILLY’S
Rahmi M. Koç Müzesi Genel Müdürü Anthony J. Phillipson, otomotiv endüstrisinin Türk ekonomisine çok büyük katkı sağladığını belirterek, şöyle konuştu:
“1954 yılında Tuzla Jeep fabrikasının kurulmasıyla yolculuğuna başlayan Türk otomotiv sektörü, Türk Willy’s Overland gibi Türkiye’de ilk üretilen ilk otomobillerin neredeyse elde yapıldığı dönemlerden, fiberglas teknolojisine ve seri üretime gelinceye kadar uzun bir yol katetmiştir.” |
|
Peugeot Türkiye'de payını artırdı
Bankaların kara tahtaları siliniyor
