|
![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|||
![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Dünya Bankası ve IMFnin Washingtonda yapılan yıllık toplantıları kapsamında ABDye geldiklerine işaret eden Bakan Babacan, geçtiğimiz Perşembe gününden beri temaslarımız sürüyor. İlk önce Washingtonda toplantılarımız vardı Salı günü Bostonda bir toplantımız oldu. Salı gecesinden bu yana da New Yorkta temaslarda bulunuyoruz. Yarın (Perşembe) da Frankfurta geçeceğiz. Frankfurtta da birkaç toplantımız olacak oradan da Türkiyeye döneceğiz. dedi. FİNANS ÇEVRELERİNİN TEPKİSİ OLUMLU Türkiyedeki hızlı değişim ve dönüşümün herkesi şaşırttığını ifade eden Bakan Babacan, artık Türkiye deyince, adeta insanların gözlerinin içi parlıyor. Türkiyeden büyük bir başarı hikayesi olarak bahsediliyor ve bu da bizi sevindiriyor dedi. Özellikle Avrupa Birliğinin yayınladığı rapordan sonra yaptığı toplantılarda, finans çevrelerinin tepkileri gerçekten son derece olumlu olduğuna işaret eden Babacan, zaten iyi bir rapor bekliyorduk, oldukça dengeli bir rapor da yayınlanmış oldu. Bu çevrelerden bu konuda aldığımız ilk tepkiler gayet olumlu şeklinde konuştu. Türkiyenin ABye üyelik sürecinin Türkiyeyi bundan sonra hızla diğer gelişmekte olan ülkelerden ayıracağını söyleyen Bakan Babacan, Yani Türkiye artık, normal bir yükselen piyasa (emerging market) dediğimiz ülkeler kategorisinden çok farklı bir kulvara hızla girmiş olacak. Zaten bir Latin Amerika ya da Güney Asya ülkesinden farklı bir ülke olarak değerlendirilmeye başlandı bile dedi. Bakan Babacan, şunları söyledi: Bir ülkedeki genel güven ortamını yansıtan faiz seviyesi ve özellikle de euro ve dolar bazındaki borçlanmaların üzerindeki faiz seviyesi başta olmak üzere, Türkiyenin bugünkü göstergelerine bakıldığında, zaten şu anda bile ABye tam üye olan 10 ülkenin pek çoğunun müzakerelere başladığı tarihteki göstergelerinden daha iyi bir noktada olduğumuz görülecektir. Özellikle borçlanma faizi ile ilgili farklara baktığımızda Türkiye bugünden bile diğer yeni üye olmuş ülkelerin çoğundan - faiz ödeme bakımından- daha iyi durumdadır. Önümüzdeki dönemin Türkiye ve Türk ekonomisi için artık çok farklı bir dönem olacağını kaydeden Bakan Babacan, Bu, Türkiyenin hem siyasi hem de ekonomik reformlar alanındaki çabalarının yoğunlaşarak devam edeceği ve uygulamanın önemli olacağı bir dönem olacak. Ve biz de böyle bir tarihi dönemde, böylesine önemli bir değişim döneminde olmanın adeta heyecanını sevincini yaşıyoruz dedi. PROGRAM, AB SÜRECİNDEN BAĞIMSIZ Bu arada Bakan Babacan, müzakere süreci içerisinde ABden gelecek ekonomik yardımlar konusundaki bir soru üzerine şunları kaydetti: Şimdi biz üç yıllık bir ekonomik program yapıyoruz. Bu ekonomik programdaki parametreler, hedefler ve makro çerçeve AB kaynaklarına bağımlı, bu kaynaklara dayanan bir tabiat arzetmiyor. Yani bizim ekonomik programımız, Türkiyenin AB sürecindeki gelişmeler, oradan gelebilecek kaynaklar ne olursa olsun değişmeyecek bir ekonomik program olacak. Üç yıl boyunca yapacağımız uygulamalarda bizim yaklaşımımız bu şekilde olacak. PROGRAMIN DETAYLARI NETLEŞECEK Babacan, üzerinde çalıştıkları 3 yıllık Ekonomik Programın, ABnin müzakere tarihi konusunda karar vereceği 17 Aralıktan önce bütün detaylarının açıklanmış olacağını kaydetti. Hazırlıkları süren Programın, 17 Aralık tarihine kadar bekleyip çıkacak karara göre şekil alacak bir program olmadığının altını çizen Bakan Babacan, şöyle konuştu: Ekonomik programımız, müzakere sürecinden bağımsız olarak enflasyondaki düşüşün devamını öngörüyor. Gelecek yıl için yüzde 8lik bir enflasyon hedefimizi zaten açıkladık. Ondan sonraki yıllarda da daha düşük, tek haneli, enflasyon rakamına doğru gidecek bir program olacak bu. Yani sosyal güvenlikle ilgili, vergi ile ilgili, tarım ve bankacılıkla ilgili reformlarımız AB sürecinden bağımsız olarak zaten ekonomik programımız kapsamında gerçekleştirilecek. DIŞSAL FAKTÖRLER BASKI YARATMAYACAK Bir soru üzerine, petrol fiyatlarındaki aşırı artışın tamamen bir dışsal faktör olduğunu söyleyen Babacan, bu konunun enflasyon hedeflerinde bu yıl için bir sapma yaratmayacağını söylerken, gelecek yıla dönük şunları söyledi: Fiyatların ne kadar hızlı aratacağına bağlı. Bunu gözlemleyeceğiz. Bu 50, 55 dolar mı olur yoksa bir 70-80 dolar söz konusu olur mu, bu tamamen artış trendi ile ilgili bir konu. Ama tabi bu enerji fiyatları konusunda bizim yapabileceğimiz fazla da bir şey yok. Çünkü bu tamamen dışsal bir faktör. Dünya piyasalarında petrol fiyatları ile ilgili nasıl bir fiyat oluşursa biz bunu bir girdi olarak alıyoruz. Bizim ekonomik göstergelerimiz bunun neticesinde şekilleniyor. Tabii yüksek petrol fiyatları ve yükselecek faizler, dünya ekonomisinin en çok etkileneceği iki konu olacak önümüzdeki dönemde. | ||||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|||
![]() |
|
![]() |
|||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
![]() |