| | | | AB ve çağdaşlık yolculuğunun, büyük bir engelle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Nevzat Ercan, “siyaset, milletin ekseninde yer alarak, milleti AB standartları ile buluşturmalı ve devletin içindeki statükocu direnci kırmalıdır. Aksi takdirde, demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğü söylemleri, şiirsel olmaktan öteye geçemez” diye konuştu.
Ercan, şöyle devam etti:
“Türkiye, yolsuzluklar cenneti olmaktan çıkarılmadıkça, yoksulluğu birinci tehlike sayıp, devleti de ekonomiden çekerek kişi başına düşen geliri yukarılara çıkarmadıkça, ne cumhuriyeti, ne de demokrasiyi kökleştiremeyiz, koruyamayız. Bu şartlarda cumhuriyet de, demokrasi de statükonun rejimi olur, yalnızca mutlu azınlığa hizmet eder. Rejimin adı ne olursa olsun orada kurumlar ve kurallar yoksa, devletten bahsetmek imkansızdır. Sıfatı ve giysisi ne olursa olsun, devlet hizmetinde bulunan memurların, kendi görevlerinde verimi sağlamaları, başka kurumlara el atmamaları ve hele hukukun üstünde otoriteyi kendilerine vehmetmemeleri gerekir.”
HUKUK DEVLETİNİN ÖNEMİ
Bir paragraflık inceleme ve delile dayanmadan bütün kamu görevlilerini ve bağımsız yargıyı itham etmenin, hiçbir bürokratın görevi ve haddi olmadığını ifade eden Ercan, hukuk devletinde sözü, kişilerin değil, kurum ve kuralların söylediğini kaydetti.
Hukuki tanımı yapılmamış ithamlarla, insanların suçlanamayacağını belirten Ercan, dini vecibelerini yerine getiren ya da eşi başörtülü olan bir memura, irtica damgası vurmanın, insanlık suçu olduğunu savundu. Ercan, bu suçun faillerinin teşhir edilmesi gerektiğini söyledi.
“Namaz veya inanç, kamu görevine, cumhuriyete mani bir sebep sayılamaz” diyen Ercan, “dedikodu ve yaygın söylentiler üzerine memurların memuriyetten ihracını sağlamak, hukuk devletinin düzenlemesi olamaz” dedi.
HUKUKU AŞAN BÜROKRATLAR
Nevzat Ercan, şunları kaydetti:
“Hükümeti, Meclis’in, Anayasa’nın ve milletin kendilerine emanet ettiği iktidarı, gereği gibi ve gerektiği şekilde kullanmaya davet ediyorum. Sınırı ve hukuku aşan bürokratlara, kanunların öngördüğü müeyyideleri uygulamaya davet ediyorum. Sessiz kalan koalisyon partilerinin liderlerinin, milli iradeye, Anayasa’ya, hukukun temel ilkelerine, milletin temel değerlerine ve ülkenin huzur ve barışına ters düşen uygulamaların içinde olmamalarını diliyorum.”
Adli yılın başlamasına da değinen Ercan, yargıda toplam kalitenin yükseltilmesini sağlayacak bütün imkanların cömertçe kullanılması gerektiğini belirtti.
Ercan, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’un, adli yılın açılışında yaptığı konuşmada dile getirdiği, TCK’nın 312. maddesinin tanımının net yapılması gerektiği yönündeki sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, DYP’nin bu konuda müphem bir görüşünün olmadığını kaydetti. Ercan, devletin üniter yapısının korunarak ve ülkenin içinde bulunduğu şartlar dikkate alınarak, 312. maddede tadilat yapılabileceğini söyledi.
| |
Ergenekon’da 16 kişi daha gözaltında
