Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 13:29 TS 6 Eyl., 2000
 
Almanya’da Türkler kendi medyasını yaratıyor
Her hafta Perşembe günleri Tageszeitung “TAZ” adlı günlük gazete ile birlikte dağıtılacak “Perşembe” 8 sayfadan oluşuyor.
Fulya Canşen/Berlin
NTV
 
    4 Eylül—  Haftalık siyasi gazete, Türkiye ve Almanya’daki gelişmelerin yanısıra, göçmen topluluğu içerisinde süren tartışmaları da gündeme getirmeyi hedefliyor. 15 yıl boyunca Türkiye’den Alman ve İsviçre medyasına çalışan ve TAZ’in da Türkiye muhabirliğini yapan Ömer Erzeren yaziişleri müdürlüğünü üstlendi. Erzeren “Perşembe” ile tek taraflı bakış açısını değiştirmek istediklerini söylerken, Taz’ın yaziişleri müdürü Basha Mika da, haftalık Türkçe Almanca gazetenin göçmenler ve Almanlar arasındaki tutuk diyalogu ilerletmesi gerektiğini belirtti. Mika, “Perşembe”nin aynı zamanda ilginç bir çok kültürlü proje olacağı ve Alman medya dünyasını zenginleştireceği görüsünde. Fulya Canşen “Perşembe” nin Yazı İşleri Müdürü Erzeren ile röportaj yaptı.  

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Almanya’nın ilk Almanca Türkçe haftalık dergisi “Perşembe” 7 Eylül’de yayın hayatına başlıyor. Her hafta Perşembe günleri Tageszeitung “TAZ” adlı günlük gazete ile birlikte dağıtılacak “Perşembe” 8 sayfadan oluşuyor. “Perşembe”, Almanya’da yasayan ikinci üçüncü kuşak Türkiyeliler için Türk ve Alman kültürünü de iyi tanıyan bir ekip tarafından hazırlanıyor. Alman Yeşiller Partisi’ne yakınlığı ile bilinen TAZ ile işbirliği içinde hazırlanacak
       Fulya Canşen: Bu proje nasıl başladı?
       Ömer Erzeren: Almanya’daki medya dünyasına bakarsak. burada bir, daha çok Türkiye ekseni üzerine oturan ve Türkçe yayınlanan gazeteler, bir de Alman gazeteleri var. Alman gazetelerinde de etnosentrik ve içe dönük bir bakış açısı hakim. Perşembe ile amaçladığımız bu algılama biçimlerinin dışına çıkmak. Çünkü, göçmenlerin dünyası, ne Türkiye ne de hakim Almanya dünyası. Bizim amacımız iki dünya arasında yasayan bu insanların sesini ifade etmek.
       FC: Bu projeye başladığınızdan bu yana nelere dikkat ettiniz?
       ÖE: En çok dikkat etmemiz gereken unsur dil oldu. Gazetemizde güzel bir Almanca ve Türkçe kullanmak istiyoruz. Dil çok önemli çünkü, göçmenlerin dünyasında iki dilli bir gerçeklik var. Bu gerçeklik gazetemizde de ifadesini bulacak.
       FC: “Perşembe”yi kimin için hazırlıyorsunuz?
       ÖE: Hedef kitlemizi Özellikle ikinci üçüncü kuşak, yani Almanca ve Türkçe konuşanlar oluşturuyor. Zaten gazetede de bu iki dilde yazılar yayınlanacak. Bu önemli bir kitle, ancak bu gazete tabii ki Almanlar yani çoğunluk toplumuna da yönelik. Fikrimce Alman toplumu ve medyası göçmenlerin dünyasından tamamen kopmuş durumda. Yani göçmen topluluğunun içinde neler olup bittiğinden, nelerin tartışıldığından tamamen habersiz. Bunlara yönelik de “Perşembe Gazetesi” bir işlevi yerine getirecek ve “bakin göçmen topluluğu içinde bunlar konuşuluyor” diyecek.
       FC: TAZ ile ilişkiniz nedir, nasıl bir işbirliğine gireceksiniz? Daha çok TAZ’ın okuyucu kitlesine mi seslenmeyi düşünüyorsunuz?
       ÖE: “Perşembe” TAZ’dan bağımsız bir şirket tarafından yayımlanıyor. TAZ’ın yaygın dağıtım ağını kullanacağız. Ayni zamanda TAZ’a abone bulursak provizyon alacağız bunun karşılığında. TAZ bizim için anti-ırkçı bir profile sahip olduğu için önemli bir gazete. Göç, kimlik sorunu gibi konulara en geniş yer veren Alman gazetelerinden biri. Bu yüzden bir Alman gazetesi ile işbirliğine gitmek istediğimizde ilk aklımıza gelen TAZ oldu.
       FC: Siz konu seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz, yayın çizginiz nedir?
       ÖE: Bizim yaptığımız siyasi bir magazin. Haftalık çıkacağımız için günlük siyasi tartışmalara müdahale etme sansımız yok. Ama biz bu toplumda insanların, Alman. Türk ya da diğer göçmenler olsun, onların düşündüklerini konu edineceğiz. Toplumsal ve siyasal yasamda orta ve uzun vadede müdahalelerde bulunmak istiyoruz. Yani gerçekten bir Türk komşusu Alman hakkında ne düşünüyor ya da bir Alman göçmenler hakkında ne düşünüyor bunu anlatmak istiyoruz. Örneğin son dönemde ırkçı saldırılar, neonaziler çok konu edildi. Biz yayın politikamızda “evet Neonaziler yasaklansın!” sürecine katılmayacağız. Bizim için, ” çoğunluk toplumu içerisinde Neonazilere yakın düşünenler yok mu?” sorusunu yöneltmek, çoğunluğun gerçekten ırkçı düşüncelere yakın olup olmadığını irdelemek çok daha önemli. Kimlik ve ırkçılık Perşembe’nin ana konuları arasında olacak.
       FC: “Perşembe” yi hazırlayanlar arasında hedef kitlenizden yani ikinci üçüncü kuşaktan olanlar var mı?
       ÖE: Yazarlarımızın birçoğu otuz yasin altında, göçmen ailelerinden gelen insanlar. Bu konuda çok umutluyum, yeni bir kuşak yetişiyor ve bu kuşak kendini bambaşka bir biçimde ifade edecek. Azıcık onların sesi olmaya çalışıyoruz.
       
       
       
 
       
    TOP5 İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu  
     
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları