|
4 Eylül Haftalık siyasi gazete, Türkiye ve Almanya’daki gelişmelerin yanısıra, göçmen topluluğu içerisinde süren tartışmaları da gündeme getirmeyi hedefliyor. 15 yıl boyunca Türkiye’den Alman ve İsviçre medyasına çalışan ve TAZ’in da Türkiye muhabirliğini yapan Ömer Erzeren yaziişleri müdürlüğünü üstlendi. Erzeren Perşembe ile tek taraflı bakış açısını değiştirmek istediklerini söylerken, Tazın yaziişleri müdürü Basha Mika da, haftalık Türkçe Almanca gazetenin göçmenler ve Almanlar arasındaki tutuk diyalogu ilerletmesi gerektiğini belirtti. Mika, Perşembenin aynı zamanda ilginç bir çok kültürlü proje olacağı ve Alman medya dünyasını zenginleştireceği görüsünde. Fulya Canşen Perşembe nin Yazı İşleri Müdürü Erzeren ile röportaj yaptı. |
Almanyanın ilk Almanca Türkçe haftalık dergisi Perşembe 7 Eylülde yayın hayatına başlıyor. Her hafta Perşembe günleri Tageszeitung TAZ adlı günlük gazete ile birlikte dağıtılacak Perşembe 8 sayfadan oluşuyor. Perşembe, Almanyada yasayan ikinci üçüncü kuşak Türkiyeliler için Türk ve Alman kültürünü de iyi tanıyan bir ekip tarafından hazırlanıyor. Alman Yeşiller Partisine yakınlığı ile bilinen TAZ ile işbirliği içinde hazırlanacak Fulya Canşen: Bu proje nasıl başladı? Ömer Erzeren: Almanyadaki medya dünyasına bakarsak. burada bir, daha çok Türkiye ekseni üzerine oturan ve Türkçe yayınlanan gazeteler, bir de Alman gazeteleri var. Alman gazetelerinde de etnosentrik ve içe dönük bir bakış açısı hakim. Perşembe ile amaçladığımız bu algılama biçimlerinin dışına çıkmak. Çünkü, göçmenlerin dünyası, ne Türkiye ne de hakim Almanya dünyası. Bizim amacımız iki dünya arasında yasayan bu insanların sesini ifade etmek. FC: Bu projeye başladığınızdan bu yana nelere dikkat ettiniz? ÖE: En çok dikkat etmemiz gereken unsur dil oldu. Gazetemizde güzel bir Almanca ve Türkçe kullanmak istiyoruz. Dil çok önemli çünkü, göçmenlerin dünyasında iki dilli bir gerçeklik var. Bu gerçeklik gazetemizde de ifadesini bulacak. FC: Perşembeyi kimin için hazırlıyorsunuz? ÖE: Hedef kitlemizi Özellikle ikinci üçüncü kuşak, yani Almanca ve Türkçe konuşanlar oluşturuyor. Zaten gazetede de bu iki dilde yazılar yayınlanacak. Bu önemli bir kitle, ancak bu gazete tabii ki Almanlar yani çoğunluk toplumuna da yönelik. Fikrimce Alman toplumu ve medyası göçmenlerin dünyasından tamamen kopmuş durumda. Yani göçmen topluluğunun içinde neler olup bittiğinden, nelerin tartışıldığından tamamen habersiz. Bunlara yönelik de Perşembe Gazetesi bir işlevi yerine getirecek ve bakin göçmen topluluğu içinde bunlar konuşuluyor diyecek. FC: TAZ ile ilişkiniz nedir, nasıl bir işbirliğine gireceksiniz? Daha çok TAZın okuyucu kitlesine mi seslenmeyi düşünüyorsunuz? ÖE: Perşembe TAZdan bağımsız bir şirket tarafından yayımlanıyor. TAZın yaygın dağıtım ağını kullanacağız. Ayni zamanda TAZa abone bulursak provizyon alacağız bunun karşılığında. TAZ bizim için anti-ırkçı bir profile sahip olduğu için önemli bir gazete. Göç, kimlik sorunu gibi konulara en geniş yer veren Alman gazetelerinden biri. Bu yüzden bir Alman gazetesi ile işbirliğine gitmek istediğimizde ilk aklımıza gelen TAZ oldu. FC: Siz konu seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz, yayın çizginiz nedir? ÖE: Bizim yaptığımız siyasi bir magazin. Haftalık çıkacağımız için günlük siyasi tartışmalara müdahale etme sansımız yok. Ama biz bu toplumda insanların, Alman. Türk ya da diğer göçmenler olsun, onların düşündüklerini konu edineceğiz. Toplumsal ve siyasal yasamda orta ve uzun vadede müdahalelerde bulunmak istiyoruz. Yani gerçekten bir Türk komşusu Alman hakkında ne düşünüyor ya da bir Alman göçmenler hakkında ne düşünüyor bunu anlatmak istiyoruz. Örneğin son dönemde ırkçı saldırılar, neonaziler çok konu edildi. Biz yayın politikamızda evet Neonaziler yasaklansın! sürecine katılmayacağız. Bizim için, çoğunluk toplumu içerisinde Neonazilere yakın düşünenler yok mu? sorusunu yöneltmek, çoğunluğun gerçekten ırkçı düşüncelere yakın olup olmadığını irdelemek çok daha önemli. Kimlik ve ırkçılık Perşembenin ana konuları arasında olacak. FC: Perşembe yi hazırlayanlar arasında hedef kitlenizden yani ikinci üçüncü kuşaktan olanlar var mı? ÖE: Yazarlarımızın birçoğu otuz yasin altında, göçmen ailelerinden gelen insanlar. Bu konuda çok umutluyum, yeni bir kuşak yetişiyor ve bu kuşak kendini bambaşka bir biçimde ifade edecek. Azıcık onların sesi olmaya çalışıyoruz. |
||||
İsrail hücum botu Gazze kıyısını vurdu | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||