|
![]() ![]() |
![]() |
|||||||
|
|||||||
![]() |
Jean Marc Bosman | ![]() |
|||
Şöhretli futbolculardan yeterince destek göremediğini ve gelecekte büyük mali sıkıntılarla karşı karşıya kalabileceğini belirten Bosmann, isteyen futbolcuların kendisine bağışta bulunabilmeleri için bir de hesap numarası verdi: (340-0088346-17) ING Bankası Belçika
|
Tüm dünyada Bosman Kuralları olarak anılan yeni yönetmelikler, futbolcuların gelirlerinde önemli artışlar sağladı. Ancak bu yönetmeliklerin, kulüplerin genç oyuncular yetiştirmesine engel teşkil edeceğini, küçük kulüplerin gelir kaynaklarını kurutacağını, ülke liglerinin değerinin azalmasına neden olacağını ve sonuçta futbola olan ilginin azalmasına yol açacağını iddia edenler, bütün bunların sorumlusu olarak da sadece bir kişiyi gösteriyordu: Jean Marc Bosman İLK KULÜBÜ STANDARD LİEGE Henüz 10 yaşındayken Standard Liege Kulübü ile ilk kontratını imzaladığını ve A takıma kadar yükseldiğini belirten Bosman, 1988-1989 sezonunda FC Liege Kulübüne transfer olduğunu ve 2 yıl burada oynadıktan sonra sözleşmesi sona erince sorunlar yaşamaya başladığını anlattı. Kulübüne karşı Belçikada açtığı davayı kazanınca, Fransa 2. Liginde futbol oynamaya başladığını, daha sonra bir süre Reunions Adalarına gittiğini anlatan Bosman, bu kararının gerekçesini, Açtığım dava nedeniyle Belçikada iş bulmam mümkün değildi. Dışlanmıştım diye açıkladı. Daha sonra bir yıl Charleroida oynadığını belirten Bosman, futbolu Vise takımında bıraktığını ifade etti. FC LİEGEİN TUTUMU BENİ ZORLADI FC Liege Kulübü ile sözleşmesi sona erdikten sonra, bu kulübün tutumu yüzünden hakkını mahkemelerde aramak zorunda kaldığını dile getiren Bosman, bu konuda şunları söyledi: FC Liege beni Standard Liegeden 3 milyon Belçika Frankı (yaklaşık 75.000 Euro) karşılığında transfer etmişti. Kontratım bittiği zaman ücretimi düşürerek sözleşme yenilememi önerdiler. Fakat sonradan öğrendim ki, beni satın aldıklarının dört misli fazlasına satmak istiyorlardı. Garip bir durum vardı. Onlara göre FC Liegede oynamayı sürdürebilecek kadar iyi değildim, ama satış fiyatım dört misli artmıştı. Fransız Dunkerque Kulübüne transferim sırasında kontrat imzalandı, ama bir banka garantisi sorunu nedeniyle FC Liege transferi bloke etti. Artık onlarla tartışmadım ve adalete başvurdum. SORUN ÇIKARIRSA EZERİZ FC Liege Kulübüne karşı dava açmadan önce bir uzlaşma ve çözüm arayışında bulunduğunu, fakat gerek Belçika Futbol Federasyonunun gerekse UEFAnın sorun çıkarırsa ezeriz yaklaşımı içinde olduğunu iddia eden Bosman, şöyle devam etti: Buna izin vermedim. O zaman Belçikada futbolcuların işsizlik tazminatı hakları yoktu. Adalete başvurmaktan başka seçeneğim yoktu. Ya özgürlüğüme kavuşmak için adalete gidecektim veya profesyonel yaşamım son bulacaktı. KENDİMLE GURUR DUYUYORUM Bosman, tek başına verdiği hukuk mücadelesinden galip çıktığı için kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. Öncelikle bunu kendisi için, daha sonra da tüm futbolcular için yaptığını vurgulayan Bosman, Bir yerde uzlaşma yolunu seçebilirdim, ama beni yıllar boyunca hiçe saydılar. Bu nedenle sonuna kadar mücadele verdim. Ben bireysel olarak mücadelemi verdim. Bunu yaptığım, gururumu koruduğum ve işin içinden çıkabildiğim için onur duyuyorum dedi. VEBALI GİBİ DIŞLANDIM Özellikle şöhretli futbolcuların kendisine ilgi göstermemesi nedeniyle zaman zaman yaptıklarından pişmanlık da duyduğunu anlatan Bosman, şöyle devam etti: Bütün Avrupada bir vebalı gibi dışlandım. Evet, bir yerde pişmanlık duydum. Çünkü çıkmasını sağladığım adli karar için büyük futbolcular fazla bir takdir ifadesi göstermediler. Futbolcular 4, 5, 6 misli daha fazla para almaya başladılar, ama hiçbiri, (Bosman yıllar boyunca bu dava için para ödedi. Ona bir jest yapalım) demedi. Göz kamaştırıcı ücretler aldılar. Benim ise bugün Belçikada sosyal sigorta ve işsizlik tazminatı hakkım bile yok. Bu biraz hayal kırıcı bir durum. Ben sadece kazandığım davanın parasıyla idare ederken futbolcular milyarderler. KÜÇÜK KULÜPLER DE KAZANÇLI ÇIKTI Futboldaki yeni yönetmeliklerin futbolcuların yararına olduğunu ve büyük kulüplere de kazanç sağladığını kabul eden Bosman, Ancak, küçük kulüpler de sözleşmesi bitmiş bedava futbolcuları alabildiler. Neticede bu karardan herkes istifade etti diyerek Bosman Kurallarını savundu. KARAR İSTEDİĞİMİN ÖTESİNDEYDİ Bosman, Mahkemeye başvururken, sonuçlarının bu şekilde olabileceğini düşünmüşmüydün şeklindeki sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Davayı açtıktan iki-üç yıl sonra nereye doğru gidildiğini gördük. Avrupa Birliği Komisyonu 20 yıldır UEFA ile bu konuyu tartışmak istiyordu. Kuralları gözden geçirmek istiyordu, ama 20 yıl bir şey yapamadılar. Adalet Divanı benim istediğimin ötesinde bir karar aldı. Çok kesin tavır belirledi ve bunu, yıllar boyunca hiçbir şey yapmamış olan üst yetkililerle bir hesaplaşma olarak yaptı. Kuralların ilkel, sistemin çürük olduğu, bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiği biliniyordu. Öte yandan da çok suistimal oldu. Ama son yıllarda geriye dönüş tekrar başladı. Bosman Kurallarını yavaş yavaş parçalamayı deniyorlar. Avrupa Birliği Komisyonu Üyesi Karl Van Miert çok kararlıydı, ama onun yerine gelen komiser zamanında bu süreci geriye doğru işletmek daha kolaylaştı. FUTBOL HER ZAMAN VAR OLACAKTIR Avrupa Adalet Divanından 1995te karar çıktığı zaman, Futbol öldü, bu bir felaket. Bosman yüzünden her şey bitti diyenler olduğunu hatırlatan Bosman, Ben sadece kendimi savundum. 10 yıla yakın bir zamandan sonra görüyoruz ki futbol yaşıyor. Giderek daha fazla futbol, daha fazla para var. Futbol var ve var olmaya devam edecek, ama artık spordan ziyade (business) söz konusu diyerek bu eleştirilere katılmadığını vurguluyor. GENÇLER DAHA FAZLA ZORLUK YAŞIYOR Kulüplerin genç futbolcu yetiştirmekten vazgeçme eğilimine girdiği iddialarına ise Bosman, Ben yıllarca Standard Liegede eğitim gördüm ama o zamanlar da gençler için hiçbir şey yapılmıyordu. İyi olmayanlar hemen satılıyordu. Şimdi gençler daha fazla zorluk yaşıyorlar. Gençleri yetiştirmek için daha fazla mali olanak sağlamaları lazım. Bir eğitim stratejisi söz konusu diye yanıt verdi. HOLLANDALI FUTBOLCULAR JEST YAPTI Bosman Kurallarından kendisinin çok az yararlanabildiğini anlatan Bosman, şöyle devam etti: Bu davadan aldığım küçük tazminatlar var. Dava, avukatlar pahalıya mal oldu. Futbolcular bundan yararlandılar, ben çok az yararlandım. Karardan sonra Belçikada futbolcular işsizlik tazminatı hakkı elde ettiler. Ben bu hakkım konusunda danıştım, ama hiçbir hakkım yok. Vergi konusunda sorunlar yaşıyorum. Beni profesyonel futbolcu gibi vergilendirmek istiyorlar, oysa artık profesyonel bir futbolcu değilim. Yani vergi dairesi ile uzlaşmazlık içindeyiz. Bu nedenle Belçikada hiçbir işsizlik tazminatı ve sosyal sigorta hakkım yok. Benden sadece vergi istiyorlar. Elimdeki parayla idare etmek zorundayım. Bir ara, büyük futbolcuların destek vereceklerini düşünmüştüm. Örneğin Hollanda Milli Takımı futbolcuları bu jesti yaptılar. Hollandada Ronald De Boer, Van Der Sar, Frank De Boer tarafından kabul edildim. Bana verdikleri maç primi için kendilerine teşekkür ettim. Benim o futbolculara kazandırdığım paralar karşısında bir maç primi nedir ki! (Biz sana teşekkür ederiz, sen bize çok şey kazandırdın) dediler. Ama bu tür yaklaşımlar çok az oldu. Hollandalı oyuncular bir örnek. (Biz Bosman için bir şey yapacağız çünkü o bizim için çok şey yaptı) dediler. Avrupada futbolculara mektuplar yazıp bir fon oluşturmayı denedik, birkaç yanıt geldi. Belçikada Marc Wilmots, Philippe Albert gibi futbolcular (Jean Marc için bir jest yapalım) dediler, ama genelde Bosman Kararı ile çok şeyler kazanan futbolcular tepkisiz kaldı. MAHKEMELERDE MÜCADELE ETTİM Futbolda mücadelesini sahalarda değil mahkemelerde vermek zorunda kaldığını anlatan Bosman, mahkeme sürecini adeta bir kabus gibi yaşadığını söyledi. 26 yaşındayken, futbolunun en verimli çağında bu davaya girdiğini hatırlatan Bosman, O zaman her yerde boykotlara hedef oldum. O yaşta Avrupa Kupası maçları oynamıştım, ama yüksek yetkililere saldırınca dışlandım, boykota uğradım, profesyonel hayatımı yok etmek istediler. Neyse ki davayı kazandım yoksa sonuç tam bir felaket olacaktı diye konuştu. FEDERASYONDAN 410 BİN EURO ALDIM 2000 yılında Avrupa Şampiyonasının Belçikada yapıldığını, bu sırada kötü reklam olmasını istemedikleri için Belçika Futbol Federasyonunun kendisiyle uzlaşma yoluna gittiğini ve 16,5 milyon Belçika frankı (yaklaşık 410.000 euro) aldığını söyleyen Bosman, Bu çok bir para değil, ama artık herkes bezmişti. Ben, avukat masrafları dışında yaşamak için bir miktar para tutabildim dedi. BOSMAN KURALLARI TEMEL ALINIYOR Bosman, futbol dünyasında, Fransa ve İspanya gibi ülkeler dışında sendika yokken, kendisinin sayesinde diğer ülkelerde de sendikaların kurulduğunu ve futbolcuların özgürlük elde edebildiğini ve mali sorunlarını aşabildiğini belirterek, Söylemek gerekir ki bütün sendikalar Bosman Kurallarını temel alıyorlar dedi. STANDARD LİEGE TARAFTARIYIM Futbola başladığı Standard Liege Kulübünün taraftarı olduğunu fakat Arsenal, Manchester United, Real Madrid gibi kulüplere de sempati duyduğunu anlatan Bosman, en beğendiği futbolcuların ise Zinedine Zidane, Portekizli genç yıldız Christiano Ronaldo ve Anderlechtten Vincent olduğunu söyledi. Bosman, Türk Milli Takımının da son yıllarda güzel şeyler yaptığını belirtirken, özellikle Hakan Şükür, Emre ve Alpay gibi futbolcuları tanıdığını ifade etti. BOSMAN KURALLARININ ORTAYA ÇIKIŞI Futbol dünyasını altüst eden Bosman Kurallarının ilk kıvılcımı, 26 yaşındaki Belçikalı futbolcu Jean Marc Bosmanın 1990 yılında FC Liege Kulübü ile sözleşmesinin sona ermesiyle ortaya çıktı. Kulübünün yeni sözleşme için aylık 750 Euro teklif ettiği Bosman, bunu kabul etmedi ve Fransanın Dunkerque Kulübü ile anlaştı. Ancak FC Liege, Bosman için 400 bin euro bonservis bedeli istedi. Bu ücreti ödeyemeyeceğini bildiren Fransız Kulübü, Bosmanı 1 yıl kiralamak için FC Liege ile prensip anlaşmasına vardı. Bosman 30 Temmuz tarihinde Fransızlara aylık 2 bin 250 euro karşılığında imza attı. Aynı gün Dunkerque Kulübü, sözleşmeyi Belçika kulübüne yolladı. Fakat FC Liege sözleşmeyi işleme koymadı ve Bosmanı kulübü tarafından yapılan teklifi reddettiği için kadro dışı bıraktı. Böylece aylık 750 euroluk ödemeden de kurtulmuş oldu. Hiçbir geliri olmayan Bosman, yönetmelikler gereği hiçbir kulüpte de oynayamıyordu. İçinde bulunduğu zor durumdan çıkmak için, hakkını hukuki yollardan aramakta bulan Bosman, bir Avrupa Topluluğu vatandaşı olduğu için serbest dolaşım hakkının bulunduğunu ve çalıştığı kurumla olan sözleşmesinin bittiğini gerekçe göstererek, Belçika 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde kulübü, Belçika Futbol Federasyonu ve UEFAya karşı dava açtı. Yerel mahkeme Bosmanın lehine karar verirken, hakim davayı Avrupa Adalet Divanına havale etti. Belçikalı hakim ayrıca dava kapsamına liglerde uygulanan yabancı sınırlamasının Avrupa Topluluğu çalışma yasalarına aykırı olduğu yönündeki görüşünü de kattı. Avrupa Adalet Divanı, 5 yıl süren dava sonunda, 15 Aralık 1995te futboldaki Bosman Kurallarının dayanağı olan kararını açıkladı. Kararda Avrupa Topluluğu vatandaşı futbolcuların, kontratlarının bitiminden sonra bonservis gibi kısıtlamalarla transferlerinin engellenmesinin hukuki olmadığı ve futbolcuların milliyetlerine dayalı herhangi bir kısıtlamanın milli takımlar dışında, yapılmasının da yasadışı olduğu belirtiliyordu. | |||
![]() |
![]() |
||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||
|
|||||||
Spor Kapak | Futbol | EURO2000 | World2000 | Basketbol | NBA | Formula1 | Motor Sporları Tenis | Olimpiyat | Diğer | Foto Galeri | Yardım | Araçlar | Arama |Bize Yazın Reklam | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||
![]() |