Home page
Haber Menüsü


Güncelleme: 15:14 TS 4 Eyl., 2000
Gençler Techno’ya doydu
“J&B Dans & Tekno Festivali” 3 Eylül Pazar sabahı 6’da sona erdi. Festivalde dünyanın dört bir yanından gelen DJ’ler gençleri coşturdu.
Elçin Uyguntürk/İstanbul
NTV-MSNBC
3 Eylül — J&B sponsorluğunda, HIP Productions tarafından düzenlenen Türkiye’nin ilk elektronik müzik festivali, 2 Eylül Cumartesi günü saat 13:00’da Mydonose Showland’de başladı. Çılgın parti, pazar sabahı saat 6’da sona erdi.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Daha Taksim’de AKM’nin önünde belliydi neler olacağı. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen J&B Techno Dance festivali için “Festivale bir-ki” deyip saat başı kalkan servis otobüslerini dolduran kitle, insana “Burası neresi?”, “Ben kimim?” dedirtecek cinstendi. Koltuk başına “pearcing”li göbek, kaş, mor saç ve tuhaf aksesuar oranının normalden kat kat fazla olduğu otobüste 24 saat dans etmeye hazırlanan gençler ne yazık ki güne şoförün seçimi ‘yıldızların altında’ ile başlamak zorunda kaldı.
       Neyse ki yol uzun sürmedi ve Mydonose Showland’e kendini zor atan dans tutkunları rahat bir nefes aldı.
       Belli ki festival için günler öncesinden yapılan hazırlıklar işe yaramıştı çünkü alandaki kalabalık moda dergilerin fırlamış gibiydi tabii eksiksiz bir “tecno” tarzıyla. Kızlar üzerine mümkün olduğunca az giysi giyerek en evrensel tarzı yani vücut dilini benimsemişti. Bellerinden düşecek gibi duran pantolonlarının açıkta bıraktığı göbek deliklerindeki takılar ve mini büstiyerleriyle yürek hoplattı. Erkekler ise şıklık yarışında kızları zorladı. Kapri pantolanlar, renkli ayakkabılar, dar tişörtler tabii ki yüzün yarısını kaplayan gözlükler. Artık gerisi herkesin yaratıcığına kalmış. Aksesuar olarak oksijen maskesinin bile kullanıldığını söyleyelim gerisini siz tahmin edin.
       Pazar sabahı saat 06’ya kadar süren partiye erken gelenler önce etrafı şöyle bir kolaçan ettikten sonra kendilerini açık havada kurulan sahnenin önündeki -gecenin ilerleyen saatlerinde ise kapanın elinde kalan- minderlerin üzerine attı. Üç ayrı sahnede sanatlarını icra eden DJ’ler gündüz saatlerinde “henüz havaya girememiş” seyirciler için müzik çaldılar. Ama asıl hazırlık tabii ki akşamaydı. Eee ne de olsa dans deyince gece, karanlık ve underground bir ortam akla geliyor.
       Gündüz saatleri barbekü ve güneşlenme seansları eşliğinde geçirildikten sonra festivalin ağır topları bir bir arz-ı endam etmeye başladı. Böylece parti gerçek atmosferine kavuşmuş oldu.. Etrafta amaçsızca gezip duran ve ne yapacağına bir türlü karar veremeyen kalabalığı harekete geçiren kişi ise özellikle U2’nun ‘Discotheque’ adlı parçasına yaptığı remiks ile tanınan David Holmes idi. Zaten dans bir başladı pir başladı. Bir daha gençleri yerine oturtabilene aşk olsun. Sahneler arasında mekik dokuyan binlerce kişi öncelikle bu ‘gel git’lerden yorgun düştü. Holmes’in ardından taa Japonya’dan gelen Ken İshii, caz, blues ve elektronik tınıları biraraya getiren Jimi Tenor, Basement Jaxx derken zaten çoktan kendini kaybeden kalabalığı daha da yukarılara mesela uzaya götüren bir grup çıktı sahneye: “Les Aasteroides”
       Kimi şeytan kılığında, kimi ışıklı Robocop giysileri ile bir anda ortalığı şenlendiren Astroidler bir de ellerindeki kılıçlara seyircilerin içine karışınca olanlar oldu. Gösterileri bittikten sonra da Astroidler gece boyunca birbirinden tuhaf giysileri ve tavırları ile etrafa dehşet saçmaya devam etti.
       Yurtdışından 20’yi aşkın sanatçının gösteri yaptığı festivalin bir o kadar da Türk konuğu vardı. Nekropsi, Cervus gibi grupların yanı sıra onlarca DJ de maharetlerini sergiledi. İşte size Türkçe hip - hop yapan bir grup: Nefret. Sarsıcı ritmlerin üzerine söyledikleri sözler de en az melodiler kadar içimizi salladı. Solistin, ağzında sanki onlarca çakıltaşı varmış gibi söylediği sözlerin anlayabildiğimiz bir kısmını söyleyelim de , Türkçe hip-hop ne menem bir şey olduğunu siz anlayın: “Ben de iyi olmak isterdim ama/bu hayatın gerekleri böyle/affetme özelliğimi kaybettim/acımak yok/bu benim dünyam/sana ne lan/”
       Partiye gelenlere dağıtılan kitapçıklarda ise dans müziğinin kökenleri anlatarak hem eğlen hem düşün sloganını hayata geçirdi. Şimdi her ne kadar bilgisayar destekli icra edilse de aslında dans müziğinin atası Afrikalı kabilelerin savaş danslarına Şaman ayinlerine dayanıyormuş. Yani öyle dans müziği deyip geçmeyin. Aslında dans müziğinin atası belki de Orta Asya steplerinde yaşayan Şamanist Türklerdir. O zaman da dansçılar törenler için takıp takıştırıp meydana çıkmıyor muydu? Alın işte aynı senaryo. Yani sizin anlayacağınız, vücudunun her yerine küpeler takıp, saçlarını boyayan, özel parti kıyafetleriyle boy gösteren gençler tarihi bir gerekçeyle sallanıp yuvarlanıyor. Amaç ruhunu özgürleştirip arınmak.
       
BEDAVA PREZERVATİF
       Festivale sosyal bir içerik katmak için alana stand açan Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Vakfı’nı sinek avlamaktan kurtaran şey ise güvenli seks oldu. Sahnenin önünde ruhunu arındırmakla meşgul olan kitle ilk etapta mahçup gülücüklere neden olsa da standlardan ücretsiz dağıtılan prezervatifleri birer-ikişer cebe indirmeyi ihmal etmedi. Cebine prezervatif sıkıştırmayı beceremeyenlerin imdadına ise Amerikalı Jungle Brothers sahneden dağıtım ile yetişti. Müzikle zirveye tırmanan adrenalin oranının daha da arttırmak için yılmadan hizmet veren Extreme Sport ekipleri bungee jumping ile heyecan seviyesini daha da arttırdı. 20 milyon lira verip heyecanı satın alan kimi gençler işe biraz da aşk katmak için sevgilisi ile metrelerce yüksekten atladı. Sonraki aşama ise en uzun süre aralıksız kimin dans edebileceğini göstermeye geldi. O sahne senin bu sahne benim ordan oraya koşup dans eden gençlerin büyük bir kısmı sabaha karşı minderlerin üzerinde, koltuklarda ya da yerlerde uyuya kaldı. Geriye kalanlar ise sabahın ilk ışıklarına kadar direndi. Saat 6 olduğunda hala dans edenler terden sırılsıklam, kan çanağı gözlerle evinin yolunu tuttu. Kulaklarda geçici duyma kaybı yüzlerde ise mutluluk vardı. E, ne de olsa söz konusu olan atalarımızın ruhunun izini sürmekti. Sallanıp yuvarlanmak ve viski yüklü de olsa ruhumuzu arındırmaktı amaç. Artık bu ne kadar gerçekleşti, bunu festivale katılanlara sorup öğrenmek de size düşüyor...
       
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları