 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde kurulan Doğrudan Yabancı Yatırım Kurulu’nun bugün yapılan ilk toplantısında konuşan Babacan, Türkiye’nin bir yatırım cenneti olabilmesi için neler yapılması gerektiğini artık bildiklerini vurguladı ve şöyle devam etti: “Burada iki hususa vurgu yapmak istiyorum. Birincisi, Türkiye’nin yatırımları çeken bir cazibe merkezi olabilmesi için güvenli, istikrarlı, güçlü bir ülke olması kaçınılmaz, vazgeçilmez bir şarttır. Gerek ulusal, gerekse de uluslararası yatırımcılar önlerini görmek, istikrarlı, güvenli, sağlam zeminde yatırım yapmak isterler. İkinci bir husus ise, yatırımların önündeki engellerin kaldırılması için her kesimin desteğine ve katkısına duyulan ihtiyaçtır.” Hantal bürokrasi ve yabancı sermayeye soğuk bakışın etkisiyle Türkiye, 2002 yılında 1 milyar dolar ve geçen yıl da sadece 586 milyon dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi kaydetti. TÜRKİYE DAHA FAZLA YATIRIM ÇEKMELİ Türkiye’nin doğrudan yabancı sermaye konusunda hak ettiği miktarı henüz cezbedemediğine dikkati çeken Babacan, Türkiye’nin çok daha fazla uluslararası yatırım çekmesi gerektiğinin altını çizdi. Düşük enflasyon ve faizin yatırım için önemli olduğuna da vurgu yapan Babacan, yüksek faizin olduğu ortamda yatırım beklemenin mümkün olmadığını kaydetti. Babacan, “Artık özgüvenimiz var. Zoru başaracağımıza, kabuğu yırtacağımıza inancımız var. Hiç abartmıyorum bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacaktır” şeklinde konuştu. 2005 REFORMLARIN YILI OLACAK Babacan, önümüzdeki dönemde vergi ve sosyal güvenlik alanında köklü reformların uygulamaya gireceğini belirterek, “2005 yılı bu reformların uygulandığı yıl olacak” dedi. Geçtiğimiz haftalarda sevindirici haberlerin peş peşe geldiğini, güçlü bir büyüme performansının görüldüğünü, aylık enflasyonun yıl sonu hedeflerin uygun olarak gerçekleştiğini ifade eden Babacan, sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme trendine girildiğini belirtti. DİE verilerine göre, ilk çeyrekte GSMH yüzde 12.4, GSYİH ise yüzde 10.1 ile beklentilerin oldukça üzerinde arttı. Önlerine koydukları hedeflere ulaşmada asla komplekslere sahip olmadıklarını her türlü işbirliği ve diyaloga açık olduklarını anlatan Babacan, Türkiye’nin uzun ve karanlık bir tünelden geçtiğini, o tünelin gerilerde kaldığını bildirdi. Babacan, “Hala o tünelde bekleyenler boşuna beklemesinler. Bu tren asla o tünele uğramayacak” dedi. YABANCI YATIRIM CARİ AÇIK AÇISINDAN ÖNEMLİ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise toplantıda yaptığı konuşmada, bugünlerde tartışma konusu olan cari işlemler açığının doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili olduğunu ifade ederek, cari açığın finansmanı açısından yabancı sermayenin çok büyük önem taşıdığını kaydetti. Cari işlemler açığı hükümetin yıl sonu için 7.6 milyar dolarlık resmi hedefine rağmen yılın ilk dört ayında 6.881 milyar dolara ulaştı. Yapısal reformlarda, yatırım ortamının iyileştirilmesinde ve özelleştirilmede hala bürokratik bir direnç ve ideolojik bir yaklaşımla karşılaştıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Bu direncin kırılması için hükümetin siyasi kararlılığını göstermesinin yanı sıra hür teşebbüsün temsilcileri olarak bizim de üzerimize düşen görevi yerine getireceğimizi ve reformların takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum” dedi. Bugün mevcut işsizlere ilave olarak, her yıl 700 bin kişinin istihdam piyasasına katıldığını da anlatan Hisarcıklıoğlu, sadece bu insanlara iş bulmak için gerekli sabit sermaye yatırımının en az 35 milyar dolar olduğunu kaydetti. Kamu kesimi yatırımlarının en iyi zamanda bile 5 milyar doları aşamadığına, özel sektör yatırımlarının ise 20-25 milyar dolar arasında değiştiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “demek ki bırakın mevcut işsizlere iş alanı açmayı, işsizlik düzeyini aynı seviyede tutmak için bile, her yıl gereken yatırım tutarında 5 milyar dolar açığımız bulunuyor” dedi. Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Şaban Erdikler de, yaptığı konuşmada, Türkiye’de faaliyet gösteren ilk büyük 500 şirketten 140’ının yabancı sermayeli, 86’sının ise yüzde 100 yabancı sermayeli şirketler olduğunu hatırlattı. Erdikler, Türkiye’de yabancı sermayeli şirketlerin payının ihracatta yüzde 40, istihdamda ise yüzde 30’un üzerinde olduğunu belirterek, yabancı yatırımın çekilmesi konusunda herkesin farklı ortamlarda söylediği doğruların artık belirli bir platformda söylenebileceğini de sözlerine ekledi. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye övgü