|
Bir çocuk ressam o.. Komet denince aklıma ilk gelen bu oluyor nedense.. Her sanatçı, içindeki çocuğu biraz daha fazla yaşattığı, epey daha fazla yansıttığı - ya da yansıtabildiği - ölçüde sanatçıdır belki; ama Kometi böyle adlandırmam tek bundan değil. Onun resimleri, çocuksu bir bakışla bakıyor dünyaya. Hayır, şöyle demek daha doğru: Komet çocukluğunu çiziyor, rüyalarını boyuyor gibi.. Mutluluğun resmini Abidin Dino yapacaksa eğer, çocukluğun resmini de Komet yapmalı.. Çorumda doğup büyüyen, Ortaköy civarında ressam arkadaşlarıyla bohem bir gençlik dönemi geçiren Komet, asıl adıyla Gürkan Coşkun, şimdi Paris-İstanbul ekseninde gidip geliyor. Her insanın, hele hele de bir sanatçının bu kültür sentezinden etkilenmesi çok doğal. Bu ikilik (yoksa üçlük mü demeli?), Kometin resminde gözlenen onlarca tezattan sadece biri.. Gerçekten de, sanatında bir ne.. ne.. ve hem.. hem.. sendromu var Kometin. |
||||
Mavi Büyü
100x130 cm 1997
tuval üzerine yağlıboya | Resimlerinde hep kaçma, bir yerlere gitme teması var. Ama nereye? Soru yanıtsız kalıyor. Komet karakterleri, kaçıyor gibi yaparken, havada asılı kalıyor. Hem bir devinim, hem de mutlak bir devinimsizlik hali - figürler ne gidiyor, ne kalıyor.. Tablolarında öne çıkan bu figürler gibi görünse de asıl hakim olan geri plan ve mekan. Mekandan söz edilebilirse tabii, çünkü bu kadar önemli bir öğeyken mekan da yok Kometin resimlerinde. Herşey boşlukta duruyor; figürleri birbirine bağlayan ne varsa, herşey gerçeklik duygusunu dağıtıyor. Zaten figürler de, aralarındaki bağlar koptuğu anda dağılıverecekler gibi. Bu zamansız, mekansız, amaçsız ve kopuk gibi görünen düzlem, son derece çaresiz ve karamsar bir bakışı yansıtıyor - öyle mi gerçekten? Kometin resimlerinde her şeye rağmen bir umut, bir arayış var. Komet, gördüklerinden korkan, ama umudunu yitirmeyen bir çocuk gözleriyle bakıyor gibi değil mi dünyaya? Anadolunun kültürel mirasını yoğun şekilde hissediyor sanatçı. Eserlerinde bu açıkça görülüyor. Hatta Osmanlının minyatür sanatına güçlü göndermeler de var. Eleştiri kılıçları hayli keskin olan Fransızlara kendini kabul ettiren az sayıda yabancıdan biri olan Kometin resimleri, batılılara oryantal görünüyor. Fransız bir eleştirmen, Komet sergisini gezdikten sonra İstanbulu gördüğünde hiç yabancılık çekmediğini anlatıyor. Öte yandan bir Türk gözüyle batılı gibi görünüyor Komet. Buna rağmen küçük Anadolu kentlerinde bile hayranları var Kometin. Ne doğulu ne batılı, hem doğulu hem batılı olabilen Komet, hiçbir yere ait değilmiş gibi görünebiliyor, bu arada herkese hitap ederek.. |
|||
Gitme Kal
80x80 cm 1996
tuval üzerine yağlıboya |
Geçmiş zaman kipleriyle tasvir edilebilecek ortamlarda fütüristik öğeler göze çarpıyor: Komet birden zamanın ötesine geçiyor. Bütün bu karmaşadan başı dönenlere şaşırtıcı bir not: Komet resimleri gayet sade, hatta minimalist özellikler taşıyor. Şimdi anlıyor musunuz, neden bir çocuk ressam dediğimi.. Ancak çocukluktan açılmış bir pencereden bakan biri böyle görebilir hayatı. Komet görüyor. Bir nevi saklambaç oynarken hayatla, sorduğu sorular bana Baudelairei anımsatıyor: -Köpekler nereye gider? -İşlerine giderler.. İzninizle, kendi sözünden bir uyarlamayla son vereceğim sözlerime: Herkes bir şey söylüyor Komet hakkında. Böylece devam ettiğini anlıyoruz.. Sanatçının eski ve yeni resimleri, seçtiği fotoğraflar, video ve tiyatro gösterilerinden oluşan son derece ilginç gösteri, Beşiktaş - Dolmabahçe Kültür Merkezinde 3-30 Eylül tarihleri arasında görülebilir. |
|||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||