|
10 Haziran 2004 Uluslararası Para Fonu Avrupa Bölümü Direktörü Michael Deppler, Türkiyede uygulanan ekonomik politikalar sonucu başta büyüme ve enflasyonda olmak üzere olumlu gelişmeler kaydedildiğini ve Türkiyenin gayet iyi bir pozisyonda olduğunu belirtti ancak ekonominin bazı kırılganlıkları bulunduğuna da dikkati çekti. |
Serdengeçti: IMF ile devam edilmeli TOBB, yeni stand-by istedi |
|||
Deppler, uygulanan ekonomik programın 8. Gözden Geçirme görüşmelerine paralel olarak yürütülen ve Fonun üye ülkelere yönelik 4. madde kapsamında yaptığı görüşmelerle ilgili olarak Ankarada bir grup gazetecinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, Türk ekonomisine yönelik olumlu değerlendirmelerde bulundu ve bu sözlerinin, gördüğü uygulamalar ve gerçeklere dayandığını belirtti. IMFnin mevcut stand-by anlaşmasının sona ermesinin ardından Türkiye ile nasıl bir ilişki kuracağına dair bir soru üzerine Deppler, bundan sonra nasıl bir yol izleneceği konusunda hükümetin karar verme sürecinde olduğunu, bu konuda aceleye gerek bulunmadığını kaydederek, Kararları ne olursa olsun, önemli olan uygulanacak politikaların niteliğidir dedi. Birtakım alternatifler üzerinde durulduğunu vurgulayan Deppler, (Bu alternatiflerin) Her biri için Fonun desteği hazırdır. Bizim bakış açımıza göre önemli olan politikaların niteliği ve burada gösterilecek kararlılıktır. Biz Türkiyenin uzun dönemde uygulayacağı politikaların başarısının Fonun finansman desteğine bağlı olduğunu düşünmüyoruz diye konuştu. IMF ile sürdürülen mevcut stand-by anlaşmasının Şubat 2005te sona ermesinin ardından Fon ile ilişkilerin formatının ne olacağı konusu piyasalar tarafından yakından izlenirken, hükümetin bu konudaki kararını yaz sonundan önce netleştirmesi bekleniyor. Uygulanan ekonomi politikalarına piyasanın güveninin de müthiş seviyelerde olduğunu söyleyen Deppler, tüm bu görünüm karşısında herşey fazlasıyla iyi mi gidiyor diye endişe kapıldıkları sırada da artan tüketim talebi ile yatırımların cari işlemler açığı üzerindeki etkisini gördüklerini söyledi. Cari işlemler açığıyla ilgili oluşan endişelerin de küresel piyasalardaki gelişmelerin kurda yarattığı düzeltme ve hükümetin aldığı bazı kararlarla giderildiğini söyledi. YÜKSEK BORÇ KIRILGANLIK YARATIYOR Ekonominin kırılgan noktaları arasında kamu sektörünün borcunun yüksek olmasının bulunduğunu söyleyen Deppler, En zorlu konulardan birisi borcun azaltılması konusudur dedi ve hükümet yetkililerinin borcun azaltılması konusunda kararlı olduklarını ifade etti. Deppler, Brezilya hariç diğer gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında Türkiyedeki reel faizlerin hala yüksek olduğunu belirtti. Ekonominin arz tarafına eğilmek gerektiğini söyleyen Deppler, bu kapsamda yatırımlar ve vergi oranları üzerinde durmanın önemli olduğunu vurguladı ve vergi sisteminin daha rasyonel hale getirilmesi gerektiğine işaret etti. Türkiyenin önümüzdeki dönemde istihdama değil, büyümeye odaklanması gerektiğine işaret eden Deppler, Büyümeyi maksimize ederseniz beraberinde istihdamı da maksimize ederseniz. Büyümeyle birlikte istihdam artacaktır dedi. Mali disiplin yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini anlatan Deppler, önümüzdeki dönemde de uygulamaya konulması gereken yapısal reformlar olduğuna işaret etti ve bunlar arasında kamu sektörünün küçültülmesi, sosyal güvenlik açıkları ve vergi konularının yer aldığını belirtti. BANKACILIK DÜZENLEMELERİNE HAZIRLIK Deppler ayrıca, bankacılık sektöründe de bazı ince ayar denilen düzenlemelerin yapılmasına yönelik çalışmalar bulunduğunu da söyledi. Deppler, Türkiyenin ABye üyeliğinin her iki taraf için de faydalı olacağını belirtti ancak Türkiyenin planlarını sadece AB üyeliğine odaklı değil, kendisi için en iyi plan neyse onu seçerek yapması gerektiğini vurguladı. Sonuç iyi ya da kötü olabilir ama iyi politikalar uygulanırsa iyi sonuçlar almamanız için bir neden yok diyen Deppler, Türkiyenin ABye üye olmasını arzuladığını söyledi. Deppler, bu konudaki olumsuz bir gelişmenin bir sapmaya neden olabileceğini belirterek, Önemli olan, Türkiyeyi başarıya götürecek olan doğru politikalardır, doğru uygulamalardır dedi. Deppler, Türkiyeye sadece finansal değil, duygusal destek verdiklerini söyledi ve bunun da Fon ve Türkiye arasında uzun zamandan beri süregelen ilişkiden kaynaklandığını belirtti. Deppler, yaklaşık 4 yıldan beri Türkiyede görev yapan IMF Türkiye daimi Temsilcisi Odd Per Brekkin de görev süresinin dolduğunu ve ağustos ayı başında Türkiyeden ayrılacağını söyledi. Deppler, Brekkin yerine, İngiliz Hugh Bredenkampın göreve geleceğini belirtti. Toplantıda Bredenkamp da hazır bulundu. Moghadam başkanlığındaki IMF heyetinin 8. gözden geçirmeyi tamamlamasının ardından Fona gönderilecek ek niyet mektubunun İcra Direktörleri Kurulunda ağustos ayında ele alınması planlanıyor. Mektubun onaylanması halinde 660 milyon dolarlık kredi dilimi serbest bırakılacak. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||