| | | Değerlendirmede, borç yükünün hafifletilmesinin, ekonomik büyüme çabalarının en önemli parçası olması gerektiği de kaydedildi.
Nehrunun değerlendirmesine göre, küresel likiditenin fazla olmasının yanı sıra, ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin uyguladıkları para politikaları, gelişmekte olan ülkelerin finansman imkânını artırdı, ancak yine ABD başta olmak üzere büyük ülkelerin para politikası değişikliğine gitmeleri, yüksek borç düzeyine sahip gelişmekte olan ülkeleri sıkıntıya sokabilecek.
BÜYÜME ORANI YÜKSELTİLMELİ
Söz konusu ülkelerin kamu borçlarının yarısı iç borçlardan oluşuyor, bu nedenle, faizin, dolayısıyla borçların hafifletilmesine iç borçlanma politikasıyla başlanabileceği belirtiliyor. Bu ülkelerdeki borçların sürdürülemez düzeylere gelmesinde, önceki yıllardaki düşük büyüme oranları olduğunun altı çizilirken, ekonomik büyüme oranının mutlaka artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Yapısal reformların öneminin vurgulandığı değerlendirmede, etkin yönetim, güçlü kurumların inşası ve büyümenin, gelişmekte olan ülkelerin borçlarının hafifletilerek, yoksulluğun azaltılmasında önde gelen unsur olduğu kaydediliyor. Bu ülkelerdeki dış borç oranının, gayri safi milli hasılalarının yüzde 39una ulaşıyor. Bu arada, Dünya Bankası, borç konularına daha çok eğilmek için borç bölümü oluşturuyor. | |