 |
|
|||||
 |   |  |  | |||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||||||
  |
  Ayşe Işınbark: Farklı olunmaz, farklı doğulur! Ayşe Işınbark: Etkinlikler ve tanıtım! Ayşe Işınbark: Ona kim el uzatacak? |
|||
|
|||
 |
|||||||
|
|||||||
|
|||||||
| Peki dernek, vakıf, oda veya meslek kuruluşlarının varolma nedeni vergi muafiyeti sağlamak ya da üyelerinden aidat toplayıp yan gelip yatmak mıdır? Yoksa, başkanlarının önemli toplantılara konuşmacı (nedense hep aynı konuşmaları yapmaları) olarak davet edilmeleri, zaman zaman basına genellikle hükümete muhalif tavır içinde açıklamalarda bulunmaları, yabancı ülke gezilerine çıkıp hem kendilerini, hem de çevresindeki birkaç kişiyi geliştirmeleri (!) ve tabii son dönemde de yabancı yatırımcılar için lobi faaliyetlerinde bulunuyormuş görüntüsüne girmeleri midir?… İnanın sivil toplum örgütlerinin varoluş nedenlerini anlamış değilim. Çünkü benim teoriye dayalı bilgilerim Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin yapılanmaları ve yürüttükleri faaliyetleriyle nedense bağdaşmıyor. Özetle sözünü ettiğim (istisnalar mutlaka vardır ama onlar kaideyi bozmuyor) dernek, vakıf, meslek örgütlerinin kuruluşlarındaki amaçlarına bakıyorum ve bir de bugün yaptıklarıyla karşılaştırıyorum, şaşırıp kalıyorum. Yoksa kuruluş amacında yazılı olanlar sadece o sivil toplum örgütünün başkan ve birkaç üyesi için mi geçerli? Valla ben işin içinden çıkamadım… Şimdi geçen hafta yaşananları size aktarayım bakalım siz işin içinden çıkacak mısınız? TOBB’UN ALMANYA SERVÜVENİ Geçen haftanın en önemli sivil toplum örgütü hareketi için TOBB’u kutlamak gerekiyor. Sen 600 kişiyi “davet et” ve üç özel uçak tut, Almanya’ya açılışa götür. Valla tebrikler… Almanya’yı fetheden TOBB olarak tarihe geçecek. Ya bu ne masraf? Bu davet için harcanan paralarla bir “girişimci fonu” kurulurdu. Hatta bu fon, girişimcilerin daha işe başlamadan geleceğini teminat altına alacak sözde krediler yerine “işe ilk adım kredileri” bile verebilirdi. Ama Almanya’yı fethetmek varken, Türkiye’deki girişimcileri düşünmek “küçük” kalır. Ayrıca girişimciye destek çıkmak TOBB’un görevi midir? İkinciliği de İTO’ya vermeliyim. O da inanılmaz güzel bir çıkış yaptı. Başkan Mehmet Yıldırım “muhalif” tavırla dikkatleri üzerine çekti. Muhalefet konusu ilginç,başta Çin ve Uzakdoğu olmak üzere çeşitli ülkelerden çeşitli yollarla ülkemize gelen kalitesiz ve standart dışı ürünlerin ithalatının önlenmesi amacıyla getirilmiş olan CE uygulamasına karşı çıktı Yıldırım… Efendim CE standardı dolayısıyla gümrüklerde bir saat firmasının malları kalmış. Ve bu İTO üyesi de feryat figan edince, İTO işe el koymuş. Ya İTO kimden yana? Gümrükte malları kalan birkaç üyesinden (ki onlar da meclis üyesiymiş) yana mı, yoksa Türkiye’ye giren kalitesiz mallar nedeniyle zarar gören birçok üreticiden yana mı? Ayrıca ihracatçılarımız malı mal değil mi, ürettikleri malları yurtdışına satmak için CE için uğraşıp didiniyorlar. Yabancılar CE’siz mal almıyor, ama Türkiye’ye girsin, çünkü burası ” kalitesiz mal çöplüğü”… Efendim Yıldırım aslında kalitesiz Uzakdoğu mallarına karşıymış ama uygulama da aksaklıklara takılmış. Uygulamada aksaklık neden oluyor, çünkü çoğu ithalatçı nasıl olsa bir yolunu bulur Türkiye’ye standart dışı malları sokarımın peşinde de ondan. Değişmeyen alışkanlıklarımız, nasıl olsa uygulamada bir noksan nokta bulunur peşindeyiz. Bunu elbet Sayın Yıldırım da biliyor ama. Bu arada Yıldırım hemen Bakan düzeyinde girişimlerde bulunmuş ve uygulamanın üç ay ertelenmesini istemiş. Zaten Yıldırım birkaç aydır CE’ye takmış durumdaydı. Bu ülkenin bir vatandaşı sizce ülkenin üreticilerine zarar getiren bir uygulamayı nasıl savunabilir ve neden savunabilir? Valla ben anlamıyorum, anlayanlar lütfen bilahare anlatsın. Bu arada tekrar TİSK Başkanlığına getirilen Halit Narin’i hem başkanlığı için kutluyorum (bu kesinlikle gerçek bir kutlama), hem de mücadelesinde… Narin yıllardır Uzakdoğu mallarına karşı Türk üreticilerinin gördüğü zararı anlatır durur. Gerçi birileri dinler ve bir kulağından girer öbür kulağından çıkar ama, Narin bu konuda anlatmaya devam edecek gibi görünüyor. ÜCRETSİZ VIP ÜYELİK VE DESTEKLEMEYENLER Her ne kadar destek sözcüğünü yazılarımda kullanmayacağıma söz vermiş bile olsam, geçen hafta TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi ile mutat görüşmemiz ardından bu konuda iki satır yazmak zorunda kaldım. Develi, bir hafta önceki yazıdan (artık destek mestek istemiyorum türündendi) dolayı beni arayıp niye böyle bir şey yazdığımı sordu. Ben de telefonda ne yazık ki, yazdıklarımı tekrarlamak zorunda kaldım. Ama Develi’nin şu sözleri çok ilginçti, “siz bütün bunları tek başınıza mı yapıyorsunuz, o halde sizi destekleyelim”… Bu sözler üzerine o anda dilim tutuldu dersem abartmış olmam. Ama buradan son kez Develi’ye birkaç söz etmek istiyorum. 1-Sayın Develi “aslında benim arkamda bir holding, bir banka ve AB fonları var. 2- Sayın Develi gerçekten TOSYÖV’ün desteğini (ki bu zaten maddi bir destek hiçbir zaman olmadı) falan istemiyorum, ayrıca sahibi bulunduğum www.bayiport.com girişimci portalının üyelerinize ücretsiz hizmet verdiğine yönelik bir duyuruya da gerek kalmadı. Çünkü ben bugünden itibaren (ve şimdilik 12 Temmuz’a kadar) bu portalda, tüm bayi, franchise, yetkili satıcı, yetkili servis, distribütör, iş ortağı ve acente arayışında olan, hatta mal alım ve satım talebinde bulunan bütün kurumlara VIP üyeliği de “ücretsiz” hale getirdim. Portal bundan böyle kurumlara bütün hizmetlerini ücretsiz verecek. Bu portal girişimcilere fırsatlar sunmak ve girişimcileri desteklemek amacıyla kuruldu ve bu amacına yakışır şekilde hizmet verecek. Çünkü portalın bugün itibariyle 500’e yakın girişimci üyesi gerçekten iş kurmak isteğinde olan, araştırıcı, eğitimli ve internet teknolojisine yatkın özellikleriyle desteklenmeyi hak ediyorlar. Ben tek başıma ne kadar destek veririm bilemiyorum ama, portalın bir buluşma adresi, seslerini duyurma adresi olmasının bile onlara itici güç oluşturduğunu (yazdıkları mesajlardan) biliyorum. Ve bir işi başarmada da manevi desteğin çoğu zaman maddi destekten çok daha önemli olduğuna inanıyorum. İşte bu noktada sizi (TOSYÖV olarak) ve sizin gibi bu hizmeti üyeleri vasıtasıyla duyurmaya çalıştığım tüm dernek, oda ve meslek örgütlerini de portalda desteklemeyenler adı altında toplayacağım. Böylece internet literatürüne (internet sitelerinde genellikle destekleyen kurumlar baner veya logoları ile yer alırlar) desteklemeyen kurumlar diye buton eklenmesiyle geçeceğim, Bu buton olayını portalın teknik altyapısını yaptırdığım ve portalın gelişmesi için yardımlarını esirgemeyen Advancity İnternet Çözümleri Şirketinin değerli ortakları (Zafer Güler ve Cem Atacık) nasıl karşılar bilemiyorum ama, sonuçta benim portal için istediklerimin en iyisini yapacaklarını biliyorum. Haftaya “mutlu girişimci” yazılarıyla buluşmak dileğiyle. | ||||
| |
|||
 Bankaların kara tahtaları siliniyor |
|||
| |
|||
 |
|
 |
|||||||||||||||
   |
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
| Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||
 | |||||||||||||||||
