| | | | Serdengeçti, bankanın piyasada oluşan likidite fazlasını açık piyasa işlemleriyle piyasadan çekmesinin ve işçi döviz hesaplarına uygulanan faizlerin banka bilançosuna 1.5 katrilyon zarar olarak yansıdığını söyledi. Enflasyonla mücadele ortamında bankanın kar ya da zarar edebileceğini belirten Serdengeçti, “İdeal olan hem fiyat istikrarına ulaşılması, hem bankanın zarar etmemesi” dedi.
CARİ DENGEYE BAKIŞ DEĞİŞTİ
Dalgalı kur sistemi uygulandığını anımsatan Serdengeçti, bu sistemin bir etkisinin de cari dengeye ilişkin bakış açısını değiştirmiş olması olduğunu kaydetti.
Geçen yıl cari işlemler açığının 6.8 milyar dolar olduğunu kaydeden Serdengeçti, bu rakamların risk unsuru olarak tanımlanmasından önce, koşulların ve geçmiş dönemden farkının ortaya konulmasının önem taşıdığını söyledi.
Serdengeçti, “Krizden sonraki dönemde yapılan bankacılık reformu sonrası finansal sistemdeki açık pozisyon miktarı oldukça azdır. Dalgalı kur sisteminde döviz kurları hem yukarı hem aşağı yönlü hareket edebilmekte ve dolayısıyla risk yönetimini gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, kısa vadeli ve spekülatif amaçlı sermaye girişleri teşvik edilmemektedir” dedi.
Serdengeçti ayrıca, cari işlemler açığının tek başına değerlendirilerek dış finansman ihtiyacının yükselmiş olduğunu söylemenin yanıltıcı olacağını, dış finansman ihtiyacının cari işlemler dengesi ve net hata noksanın toplamı sonucunda ortaya çıktığını kaydetti.
“Sürdürülebilir ve yüksek büyüme patikasına” geçiş konusunda da görüşlerini açıklayan Serdengeçti, yüksek ihracat performansının yanında, ithalatta da gözlenen artışın önemli ölçüde üretim ve dolayısıyla ihracata yönelik girdi kullanımının artmasından kaynaklandığını söyledi.
Önümüzdeki dönemde de finansal piyasalardaki istikrarın ve ekonomide artan güvenin reel faiz oranlarındaki düşüşün ve verimlilik artışlarının büyümeyi destekleyici unsurlar olmasının beklendiğini anlatan Serdengeçti, “Bunun yanında kamu sektöründeki sağlanan önemli oranda küçülme, tüketim harcamalarındaki sınırlı artış ve istihdamın hızla artmaması, dolayısıyla yurtiçi talebin de sınırlı olması beklenmektedir” dedi.
Serdengeçti, gelinen noktada sermaye birikim modelinin değişim sürecinde ekonomik birimler için sağlıklı ve daha az maliyetli sürdürülebilmesinin kapsamlı bir vergi ve bankacılık sektörü reformunun ivedilikle hayata geçirilmesiyle yakından ilgili olduğunu da ifade etti.
‘REHAVETE KAPILMAYIN’
Serdengeçti, iki aylık enflasyonun, yüzde 12’lik yıl sonu hedefiyle tutarlı olduğunu belirtirken, enflasyonla mücadelede risklerin varlığına dikkat çekti.
Programın başarısının politikacılarda rehavet riski yarattığını, geçmişte bunun örneklerinin yaşandığını kaydeden Serdengeçti, “Kamuoyunda buna ilişkin hassasiyet sürüyor” dedi. Kamu borç yükünün azalmakla birlikte hala yüksek olduğunu anlatan Serdengeçti, bunun borçların sürdürülebilirliği kaygısını gündemde tuttuğunu söyledi.
Serdengeçti, mali disiplin, hizmet sektöründe fiyat katılığı, maliyet ve iç talebin risk unsurlarını oluşturduğuna işaret ederken, enflasyonla mücadeledeki başarının devamı ve fiyat istikrarı için temel noktaları şöyle sıraladı:
 Bekleyişlerin doğru yönetimi ve makroekonomik istikrarın sağlanması için uygulamaya konulan politikaların inandırıcı olması,
Mali disiplinle kamu açıkları ve toplam borç stokunun düşürülmesi, kamunun mali piyasalara baskısının azaltılması ve finansal derinlik sağlanması,
Parasal disiplinin sürmesi,
Kamu-özel sektör gelirler politikasının enflasyon hedefleri doğrultusunda yürütülmesi,
Yapısal reformların hayata geçirilmesi,
Mal ve hizmet üretiminde verimliliğin artırılması.
YEDEK AKÇEDEN KARŞILANACAK
Merkez Bankası’nın 1.5 katrilyon liralık zararı 2.656 katrilyon lira olarak ayrılan ihtiyat akçesinden karşılanacak ve Hazine’den herhangi bir aktarım söz konusu olmayacak. Merkez Bankası bilançosuna göre, 2003 yılında faiz giderleri 7.052 katrilyon lira, faiz dışı giderleri 1.975 katrilyon lira olurken, personel giderleri 242 trilyon lira, diğer giderler 93 trilyon lira olarak gerçekleşti.
Banka’nın faiz gelirleri 6.333 katrilyon lira, faiz dışı gelirleri 1.477 katrilyon lira, iştirak gelirleri de 3 trilyon lira oldu. | |
Babacan: Hedef borç stokunu aşağı çekmek
Bankaların kara tahtaları siliniyor
