| | | | Özince, Bankacılık Yasası’ndaki sahiplik ile ilgili düzenlemelerin AB normlarına uygun olmadığını ve haksız rekabete yol açacağını söyledi. Özince, “Mühim olan sermayesi kimin olursa olsun tüm bankalarımızın kurallara, kaidelere uygun çalıştırılmasının temin edilmesidir ve bu da kanun yapmakla değil, ilgili kanunların iyi uygulanmasıyla sağlanabilir” dedi.
Özince, Temmuz ayından itibaren geçerli olacak yeni mevduat garanti uygulamasının sistemin verimliliği ve etkinliğini artıracağını ifade etti. Özince şunları söyledi: “50 milyar lira seviyesinden sonra AB limitleri seviyesine inilmesi ve mevduat sigorta piriminin de yalnızca sigorta edilen mevduat üzerinden alınması sistemin verimliliğini etkinliğini artıracaktır. Bunu mevduatın yalnızca kamu bankaları ve büyük bankalara değil daha şeffaf, gücü ve verimliliği daha fazla olan oyunculara yönelmesini sağlayacak önlemleri almak lazım.”
AKTİF BÜYÜKLÜK YÜZDE 30 ARTTI
Özince, İş Bankası’nın 2003’de kaydettiği gelişmelere değinirken, bankanın aktif büyüklüğünün 2003’de yüzde 30.9 oranında artarak 31 katrilyon 63 trilyon liraya çıktığını, bu rakamın İş Bankası’nın bugüne kadar dolar bazında elde ettiği en yüksek bilanço rakamı olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz 2 yıllık dönemde dolar bazında banka aktiflerini yaklaşık iki katına çıkarmayı başardıklarını anlatan Özince, “Düşük faiz ortamının gelirlerimiz üzerinde yaratacağı baskıyı elimine edebilmek amacıyla bilanço hacmimizi büyütme stratejimizi önümüzdeki dönemde de sürdürerek, bilançomuzu 3 yıllık bir süreçte dolar bazında iki katına çıkarmayı hedeflemekteyiz” diye konuştu.
‘BANKACILIK SEKTÖRÜ 2003’TE BÜYÜDÜ’
Ersin Özince, bankacılık sektörünün 2002’de 212.7 katrilyon lira olan aktif büyüklüğünün 2003’te 249.7 katrilyon liraya, net karının 2.9 katrilyon liradan 5.7 katrilyon liraya yükseldiğini, kredi hacminin de yaklaşık yüzde 37 artarak 66.7 katrilyon lira düzeyinde gerçekleştiğini belirtti. Bu dönemde tüketici kredilerinin yüzde 197.5 artışla 8.6 katrilyon liraya ulaştığını anlatan Özince, “Bunun sağlıksız bir gelişme olduğunu söylemek doğru değil. Hacim arttıkça kalite azalabilir, ama bu endişe verici değil” dedi.
‘TT&TIM’DEKİ PAYIMIZ ARTTI’
Özince, iştirak yatırımlarından biri olan İş-TIM Telekomünikasyon Hizmetleri A.Ş.’nin 2001’deki kriz nedeniyle beklediği ölçüde gelişme imkanına sahip olamadığını, bu tür yatırımların doğasından kaynaklanan ilk yıllarda yoğun harcama yapılması gereğine de bağlı olarak şirketin bu dönemleri zararla kapattığını söyledi.
İş Bankası’nın bugüne kadar bu şirkete koyduğu sermaye payının 700 trilyon liranın üzerinde olduğuna işaret eden Özince, “Şirket sermayesiyle İş Bankası’nın birleşmeden sonraki yüzde 20’lik payı dahi karşılaştırıldığında değil zarar yazmak, bu ortaya çıkan şirketteki değer payının artı yönde geliştiği düşünülebilir” diye konuştu.
TT&TIM’İN TOPLAM BORCU 1 MİLYAR $
Ersin Özince, TT&TIM’in 4 milyondan fazla abonesi olan ve 6 bini aşan baz istasyonuna sahip bir şirket ortaya çıktığını söyledi. Özince, birleşmeye ilişkin mali tablolar çerçevesinde TT&TIM’in aktif toplamının 8.1 katrilyon, sermayesinin 6.6 katrilyon ve özkaynaklar toplamının 6.2 katrilyon lira olduğunu, net borç toplamının ise yaklaşık 1 milyar dolar düzeyinde oluştuğunu belirtti.
Merkez Bankası nezdindeki döviz tevdiat hesaplarının, ülke için yabancı menkul kıymetlere bağlanmış çok büyük bir kaynağı ifade ettiğini söyleyen özince IMF ile ilişkilerin sürmesi gerektiğini kaydetti. | |
İş Bankası GSM'de % 20 pay alacak
Bankaların kara tahtaları siliniyor
