| | | | Kursun son dersini basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştiren Çelik, din adamlarına Kuran’ı anlattıklarını belirterek, kendilerinin de değişen günün şartlarına ayak uydurmaları gerektiğini söyledi. Kuran’ın bugüne kadar Ortaçağ metodu ile anlatıldığını ifade eden Çelik, sorunun esasta değil, usulde olduğunu kaydetti. İnsanları yenileştiren çözümlere ihtiyaç bulunduğuna işaret eden Abdurrahman Çelik, “(Sağa bakma, sola bakma haram, arkana dönme günah) Kuran bir ceza hukuku değildir. Kuran, istisnadır. Hayatı yorumlayacak değerler insanlar için gelmiştir. Kuran, insanlar için inmiştir” diye konuştu. Din adamlarına giyimleriyle, sözleriyle, davranışlarıyla, niyetleriyle toplumun din modeli olduklarını ifade eden Çelik, “Ya halkın anladığı dilden konuşacaksınız ya da halkın dilini anlamaya çalışacaksınız” dedi.
“BİR AY UYGULARSANIZ DEVRİM YAPARSINIZ”
Çelik, kursa katılanlara yapmamaları ve yapmaları gerekenleri şöyle sıraladı:
“İnsanlar ölmeyecekmiş gibi yaşarlar, ona göre konuşun. Varlığın devamına aykırı şeyler teklif etmeyin. (Hacı amca senin oğlun rakı içiyor) demeyin. Merhametli olacaksınız. İdeolojik tezahürlerin aleyhinde konuşmayın. Hindistan’da inek, köyde iseniz sofra aleyhinde konuşmayın. Örfe aykırı olmayın. İnsanlığın ortak aklından yararlanın. Bu dediklerimi bir ay uygularsanız devrim yaparsınız. Allah’ın yerini kapmayın. Kimseyi yargılamayın. İnsanları niye cennete cehenneme sokup sokup çıkarıyorsunuz? Size ne oluyor da Allah’ın gardiyanlığını, jandarmalığını yapıyorsunuz? Allah’ın rahmeti gazabının önündedir, siz niye öyle olmuyorsunuz? Affetmek büyüklüktür. Ama önce kendinizi affedin. Bozuk plak gibi takılmayın. Günahlarınızı zavallı bir şeytana yüklemeyin. Kınamayın, küçümsemeyin, ben alimim, arifim demeyin.”
Herkesi kendisi gibi bilmeleri önerisinde de bulunan Çelik, şunları kaydetti:
“Zındık demeyin. İslam bir komplimandır. Kendin ol. İyilik bilin. Tehlike olarak görülüyorsanız suçu toplumda değil, kendinizde arayın. Sizler toplumun paratoneri olmak zorundasınız. İyi olun, iyi bulun, yargıç gibi davranmayın.”
“BEN BİR MÜSLÜMANIM”
Çelik, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çelik, eğitiminin sorulması üzerine, Düşünce tarihçisi olduğunu söyledi. din eğitim alıp almadığına ilişkin bir soruya da Çelik, “Ben bir Müslümanım. Dini bilgilerimi oradan geliyor” karşılığını verirken, diğer soruları yanıtsız bıraktı.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitim Dairesi Başkanı Şükrü Öztürk’ün verdiği bilgiye göre, 6 hafta sürecek olan kursun ilk devresinde 10’u başkanlık personeli, 10’u Ankara’daki müftülüklerden, 25’i de taşra teşkilatından olmak üzere toplam 45 din adamına eğitim verildi. Program çerçevesinde, bin din görevlisi kursa tabii tutulacak.
Kurslarda, halkla yüze olan din adamlarının, anlama, sezme, sevme, keşfetme, destekleme, etkili konuşma ve etkileme, kişi ve kitlerle rahat diyalog kurabilme gibi duyusal ve duygusal gelişiminde beceri ve başarının motoru olan kişisel gelişim fonksiyonlarının geliştirilmesi ile çekingenlik, sıkılganlık, endişe, stres ve korkularının giderilmesi amaçlanıyor. Din adamlarına tanışma, etkin tanınma, cesaretin artırılması, kabuktan çıkma, dini hitabetin boyutları, kürsü, mikrofon ve kamera alışkanlığı ile kendisini ifade etme ve irticali konuşmanın nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgi veriliyor.
| |
