| | | Babacan, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in Türkiye ziyareti nedeniyle Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Alman-Türk Ekonomi Forumu’nda bir konuşma yaptı. Türkiye ve Almanya’nın ekonomik ilişkilerinin çok uzun süre öncesine dayandığını anımsatan Ali Babacan, Almanya’nın ekonomik atılımı döneminde Türkiye’den Almanya’ya giden vatandaşların bizzat büyük katkıda bulunduğunu ve Alman ekonomisi
içinde yer aldıklarını vurguladı.
TİCARET HACMİ ARTMALI
İki ülke arasındaki ticaret potansiyeline bakıldığında rakamların iyi olduğunu, ancak toplam ekonomik büyüklükleri dikkate alındığında toplam ticaret hacminde alınacak daha çok yol bulunduğunu dile getiren Babacan, dolayısıyla Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerde çok daha iyi noktalara gelinmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’de hükümetin şu anda bir numaralı gündem maddesinin AB’ye üyelik süreci olduğuna işaret eden Babacan, bugüne kadar hem siyasi hem ekonomik anlamda Türkiye’nin aldığı mesafenin büyük takdirle karşılandığını söyledi.
Bu konuda daha yolun başında olduklarını dile getiren Bakan Babacan, bundan sonra ekonomik ve hukuki alanlardaki reformların daha ağırlık kazanacağını söyledi.
PROGRAM ZAMANINDA BİTİRİLECEK
Babacan, Türkiye’de hiçbir iktidarın varolan programları zamanında bitirmediğini belirterek, “Şu andaki programımızı 2004 sonunda tamamladığımızda ilk defa bir program başlamış ve zamanında planlandığı gibi bitirilmiş olacak” dedi. Tutarlılığa ve sürekliliğe çok önem verdiklerini vurgulayan Babacan, şöyle konuştu:
“Özellikle iş dünyası için Türkiye’de bir öngörülebilirlik getirdiğimizi düşünüyorum. Her geçen ay, 3 aylık, 6 aylık süre, Türkiye’nin 3 sene sonrasını 5 sene sonrasını görülebilecek hale getiriyor. Bu da özellikle iş dünyası için son derce önemli. yatırımcılar için önemli. Yatırımcılar Türkiye’nin 3-5 sene sonraki halinden emin olmak istiyor.”
Bakan Babacan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir soru üzerine Babacan, en önemli reformlarının hukuk alanında olacağını söyledi. Yatırımcıların herhangi bir hukuki süreçle karşılaştığında kendini emniyette hissetmediğini öne süren Babacan, sosyal güvenlik primlerinin doğru olarak toplanması ve israfı önleyci tedbirlerin alınması gibi konuların da kendileri için büyük önem taşığını kaydetti.
Babacan, bankacılık sektörünün önemli bir reform alanını temsil ettiğini vurgularken, “Biz bağlı sektörümüzün de özel sektörün de çok ağırlıklı sektör olmasını istiyoruz. Kamu bankalarının da belli süreçler içerisinde özelleştirilmesi reformlarımız içerisinde yer alıyor” dedi. | |