| | | | Tüzmen, yaptığı değerlendirmede, “Türkiye ihracatının 10 milyar doları hayali olamaz. 17 bin kalem malın, 236 ülkenin neresi hayali” diye sordu.
Türkiye’deki ihracatın bu şekilde kelimelerle anılmasına karşı olduğunu, bu tür olayların özellikle ihracatçıların çalışma azmini, motivasyonunu sıfırladığını vurgulayan Tüzmen, “Bunun aslı astarı yok. Dünyanın her yerinde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, her sektörde, bu tür suiistimaller olabilir. Ama bunun oranı yüzde 1-2’yi geçmez” diye konuştu.
İhracatta miktar endeksleri açısından yüzde 7-9 artış olduğuna işaret eden Dış Ticaret Müsteşarı, şöyle devam etti: “Değer endekslerinde ise azalma var. Buna karşın ihracatta yüzde 4-5 artışlık bir ivme yakalamışız. Türk ihracatçısı, global kriz, Rusya krizi üzerine iki deprem atlatmış. Halen daha da ihracat yapmaya çalışıyor. Bir taraftan böyle haberler çıkınca, çok canımız sıkılıyor. Gerçek ihracatçının, bizim ihracatçımızın, bu tip şeylerle uğraşacağını sanmıyorum.”
Olayın tamamen ihracattan ayrı, vergi kaçakçılığı ile ilgili organize bir olay olduğunu öne süren Kürşad Tüzmen, “Bir tarafta gümrüklerde vergi kaçakçılığı, organize suçlar varsa, bunu Türk ihracatçısına, Türk ihracat sektörüne yüklemek son derece anlamsız ve yanlış. Bu bizi hem içerde hem dışadarda son derece zor bir duruma sokuyor. Alıcı, sizde iyi destekler var, fiyatları düşürün diyor” görüşüne yer verdi.
“17 BİN KALEMİN NERESİ HAYALİ?”
Türk ihracatçısının bu kadar zor şartlarda, gelişmiş pazarlarda kalıcılığını sürdürdüğünü belirten Tüzmen, “Kusura bakmasınlar, 17 bin kalemin neresi hayali, 236 ülkenin neresi hayali? Bu kadar mal satıyoruz, yüzde 90’ı sanayi mamülü. Ben bu tür haberleri gerçekçi bulmuyorum” diye konuştu.
Periyodik aralıklarla çıkan bu tür haberlerin ihracatçıları üzdüğünü vurgulayan Tüzmen, daha sonra şunları söyledi: “Biz ihracatçıların ne çektiğini biliyoruz, yakından izliyoruz. İhracatçı sahipsiz değil. Bu işleri yüzdeye vurursanız, yüzde 1-2’yi geçeceğini sanmıyorum. Yok diye birşey yok. Bu işler olur, her yerde olabilir. Her ülkede, özellikle gelişmekte olan ülkelerde olabilir. O zaman Türkiye’de 10 milyar dolarlık ihracat hayali mi yapılıyor? Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey olmasına imkan yok. Ama adam öyle bir organizasyon kurmuş ki oturduğu yerden belgeleri hazırlamış. Bu sahtekarlıkla, vergi kaçakçılığıyla ihracat teşviklerinin karıştırılmaması lazım. Türk ihracatçısının ve ihracatla ilgili kurumların da bunu haketmediğine inanıyorum.”
USÜLSÜZLÜKLERİN ÜSTÜNE GİDİLMELİ
Bu tür usülsüzlüklerin ayıklanmasından kendilerinin de memnuniyet duyacağını, teşkilatlardan bu tip olayların sonuna kadar gidilmesini istediklerini belirten Tüzmen, “Sistemden onlar çıksın. Ama sistemde bir-iki tane mikrop var diye, bütün sistemin hasta olduğunu söylemek yanlış. Ayağı yere basmayan şeyler söylenmemeli” dedi.
Ülkeler bazında yaptıkları çalışmalarda da Türkiye’nin ihracatı ile o ülkenin ithalatı konusunda büyük rakam sapmaları olmadığını vurgulayan Kürşad Tüzmen, bazı ülkelerde yüzde 3-5’lik rakam farklılıkları yaşanabileceğini ama bunun hayali ihracat anlamına geldiğini söylemenin mümkün olmadığını söyledi.
“Sahtekarlıklarla, hırsızlıklarla, kaçakçılıklarla ihracatın aynı kefeye konmaması lazım. İhracat, hakiki ihracatçı hiç bir zaman böyle bir şeyle uğraşmadı” diyen Dış Ticaret Müstaşarı, ihracatçının gerçekten zor günler yaşadığını, Türkiye’nin ancak ihracatla kalkınabileceğini, ihracat bilincinin mutlaka yerleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
İhracatçının sahibinin kendileri olduğunu vurgulayan Tüzmen, 10 milyar dolarlık ihracatın hayali olması durumunda, enerji tüketimi, sanayi üretimi rakamlarında da gerçekçi olmayan verilerin ortaya çıkacağını, böyle bir şey olmasının mümkün olmadığı görüşünü dile getirdi. | |
