|
|
Yine konuya ilişkin İngilterede bir araştırma yapılmış. Üç şeritli bir yolda (yaklaşık 8 metre), sağ şeridi tıkayan on arabanın neden olduğu tıkanıklık yoğun iş saatlerinde akması gereken bir trafikte yaklaşık 3-4 kilometrelik bir trafik sıkışıklığına neden oluyormuş. Bizde de Türkiye ekonomisi akmakta olan bir trafiğe benziyor. Çok hızlı giden arabalar da var yavaş gidenler de, bazen şerit ihlalleri oluyor, özellikle de resmi araçlar tarafından. Her ne kadar yeni Cumhurbaşkanımız trafik kurallarına uysa da, bazen devletin diğer görevlilerinin yolu tıkama pahasına arabayı yolun kenarına çektiklerini ve yolu tıkadıklarını görüyoruz. Hem hızlı arabalar, hem yavaş arabalar, yani tüm ekonomi yavaşlıyor, hatta bazen yolun komple bloke olduğunu ve araçların geri geriye gitmek zorunda kaldıklarını da görüyoruz. YOLU POLİTİKACILAR TIKIYOR Şu sıralar yolu tıkayan araç yine politikacıların aracı. Durup dururken devletin zirvesinde yaşanan çekişme ister istemez, tüm piyasalara da yansıyor. Hernekadar uzmanlar, geçer yol açılır da deseler, piyasaları etkilemez de deseler bu tıkanıklığın bir fırsat maliyeti oluyor, arabalar çalışıyor, benzin yakıyor ve geç kalıyorlar, insanlar yapmaları gereken işleri yapamıyorlar. Bugünlerde piyasalarda konuşulan diğer gündem maddelerine geçersek : 1. Tarihin en yüksek itfasının başarıyla atlatılması. 2. Önümüzdeki iki ayın enflasyon rakamları. 3. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının olası not artışı. 4. Fazilet Partisinin kapatılma davasında çıkabilecek bir sonucun ara seçim ya da erken seçimin çıkıp çıkmayacağı. 5. Altı aylık bilançolar ve mali-sanayi sektörleri performansları. 6. Türk Telekom ihalesi ve fon bankalarının durumu. DEVLETİN MEVDUATI DÜŞECEK Şimdi bu konuları kısaca açalım, isterseniz. Dün yapılan ihale sonrası bugün (23 Ağustos) büyük itfa var; 4.2 katrilyon. Borçlanma ise 2.2 katrilyon. Piyasada yaklaşık 2 katrilyon lira kalacak. Bu para başka bir yere gider mi, örneğin borsaya. Yoksa yabancılar kendi paylarını alıp giderler mi. Kısa vadede belki ufak hareketler olabilir. Devlet kamu mevduatlarını bozdurup bu farkı ödeyecek. Piyasayı fonlayan Merkez Bankası bu miktarı azaltınca, bankalar devletten aldıkları parayı Merkez Bankasına ödeyecekler. Açık Piyasa İşlemleri yoluyla piyasaya verilen para böylece azalacak. Yani Hazine Merkezden para alıp bankalara, bankalarda merkeze ödeyecekler. Para dönüp duracak, tabi elektronik ortamda. Sonuçta devletin borcu azalırken mevduatı düşecek. Merkez Bankasının pasifindeki kamu mevduatı azalacak, aktifinde APİ alacakları düşecek. Bankaların kağıt portföyü azalacak, APİ borçları düşecek. Toplam sektörün bilançosu biraz küçülecek. Ancak yılın geri kalan döneminde önemli bir itfa olmaması ve Hazine ve Merkez Bankasının işlevlerini gayet iyi yerine getirmeleri bundan sonraki dönemde faizde fazla bir hareket olmayacağını gösteriyor. BUNDAN DÜŞÜK FAİZ ZOR Zaten enflasyonun yüzde 20ye düşmesi durumunda bile bundan daha düşük bir faizin de beklenmemesi gerekiyor düşüncesindeyim. Tabii gecelik faizlerde likiditeye göre oynama olacaktır. Önümüzdeki ayların enflasyonlarına gelince, Ağustos tarım fiyatlarında düşüş ve artışın fazla olmadığı bir ay. Ancak Eylül kritik. Burada yaşanacak yüksek bir rakam moralleri bozabilir. Enflasyon bir performans kriteri değil, ama hepimiz buna yoğunlaştık. Özellikle yurtiçinde hassasiyetin yüksek olduğunu bilen yabancı kurumlar bile bunu yakından takip ediyor. Önemli olan bir trend değişikliği olmaması. Eğer oran yüksek çıkarsa, zaten artma eğiliminde olan talep bu faiz oranlarıyla tutulamayabilir. Bir not artışı daha hepimiz bekliyoruz. Not artışının yanısıra pozitif olan görünümümüzün de öyle devam etmesi morallerimizi olumlu etkileyecektir. Ama beklenenin dışında çok bir şey yok. Fazilet Partisi davası buradaki konulardan, en çok küllenmiş görüneni. Ama biraz rüzgarla en çabuk canlanabilecek bir ateş. Nerde istikrar orada bereket kuralı gereği, hükümetin devamını olumsuz etkileyebilecek en küçük rüzgar bile piyasanın hapşırmasına, hatta gribal enfeksiyona neden oluyor. DEMOKLESİN KILICI Kapatılma ve milletvekilliklerinin düşmesi ve ara seçim söylentileri bile Demoklesin Kılıcı gibi üzerimizde sallanıyor. Altı aylık bilançolar genelde olumlu sayılabilir. Tabii bunda Ereğli gibi bazı şirketlerin payı var. Ama faaliyet karlarındaki düzelme çok olumlu. Finansman maliyetleri, kur farkları geriledi. Buna karşılık da repo ve faiz gelirleri azalıyor. Toparlanma devam edecek. Türk Telekom ihalesinde yaşanacak gelişmeler, GSM lisans bedelinin kasaya girmesi ve TMSFndaki bankaların durumu piyasanın yakından takip ettiği gelişmeler. Bunlarda yaşanacak gelişmeler piyasayı canlandıracaktır. Sonuç olarak Türkiyenin önü açık. Arabalar hızlı gidebiliyor, yol zaman zaman çukurlu da olsa dikkatli sürüşle hızlı gitmeye müsait. Yeter ki politikacılar sağda durup yolu tıkamasın. Ha bir de emniyet şeridi ihlalcileri. | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||