|
|
22 Aralık 2003 The Economistin 26 Eylül tarihli sayısında yayınlanan ABD ve dünya ekonomisine yönelik dosyanın başlığı Flying on one engine - tek motorlu uçuştu. ABD ekonomisinde verimliliğin artmasıyla birlikte üçüncü çeyrekte görülen yüzde 5in üzerindeki büyüme rakamı, artan cari açığın finansmanı konusunda sorun olmayacağına yönelik beklentilerin yoğunlaştığı ortamda, ekonomistlerin beklentilerinin hayli üzerindeydi. Avrupanın aktifleri itibariyle en büyük bankası niteliğindeki Deutsche Bankın tahminlerine göre, ABD ekonomisinin 2003 sonu itibariyle yüzde 3.2, 2004te ise yüzde 5.2 büyüme hızı bekleniyor. |
ABD'den Çin'e ticaret suçlaması ABD'de cari açık ve enflasyon sürprizi Küresel ekonomide riskler sürüyor ABD Merkez Bankası faiz değiştirmedi AB ekonomik canlanma için harekete geçiyor |
|||
Aynı araştırmaya göre, dünya ekonomisinin 2003 genelinde yüzde 3.4, 2004 genelinde yüzde 4.5 büyüme bekleniyor. Bu arada IMFnin dünya ekonomisindeki büyüme hızı tahmini 2004 için yüzde 4.1. Asya kıtasından başlayarak 31 ülkeyi etkisi altına alan Akut Solunum Yetersizliği Sendromunun (SARS) yılın ilk çeyreğinde ortadan yok olması, ABD ve İngilterenin liderliğinde girişilen Irak Savaşının yılın ilk aylarında sonuçlandırılması, dünyanın ikinci büyük ekonomisine sahip Japonyadan gelen büyüme işaretleri olumlu düşüncelere destek veriyor. Euro Bölgesi ekonomisinde güçlenme işaretleri ve Türkiye, Arjantin ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerde yakalanan olumlu ivme de ılımlı ortamı güçlendiriyor. Gelişmekte olan ekonomiler arasında Brezilya, Meksika ve Türkiyenin net dış borç ödeyicisi konumlarıyla öne çıkacağını öngören Deutsche Bank ekonomistleri, Asya ve Latin Amerika ülkelerinin dünya ekonomisindeki iyileşmenin desteğiyle yüksek ihracat gelirlerinden ciddi pay alacağı görüşündeler. GÖZLER ABD TÜKETİCİSİNDE Dünya ekonomisinin tek motoru niteliğini taşıyan ABD ekonomisi yüksek büyüme hızını koruyabilecek mi? Halen 500 milyar dolara yaklaşan cari işlemler açığı nedeniyle başı dertte olan ülkede, ekonomik faaliyetin yüzde 90ını oluşturan tüketimin ayakta kalması büyüme için kilit nitelikte. 2000 yılında ABD bütçesi yüzde 2 fazla verirken, bu yıl yüzde 4e varan bütçe açığı söz konusu. 1990ların ikinci yarısında ABD ekonomisindeki iyileşmenin verdiği güçle borçlanma ve tüketime hız veren tüketiciler; ülkede yüzde 1e varmayan faizlerin yarattığı ivmeyle teknoloji sektörünün ağır darbe almasına karşılık 2000lerde de almayı sürdürdü. Tasarruf alışkanlığı bulunmayan vatandaşların, alıma hız vermesi cari açığın frenlenmesini güçleştirecek görünüyor. Ayıca ABDde Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri ve ABDnin etkin olduğu her pazarda Çin mallarıyla rekabeti, tek motorlu uçuşu zorlayacak görünüyor. Analistler, sorunun çözümünü halen önemli para birimleri karşısında gerileyen doların daha da düşmesinde buluyor. Kimileri yüzde 40a varan bir düşüşün cari açık sorununu ortadan kaldıracağını öngörürken, bir grup ekonomist de düşüşün frenlenemeyeceğini, bunun dünya finans sistemini çöküntünün eşiğine getireceği görüşündeler. EMTİA FİYATLARI RİSK YARATABİLİR Diğer yandan, Irak Savaşının sona erdiği Nisan ayından sonra ham petrol fiyatlarında gözlenen düşüşün yerini yükselişe bırakması -30 dolar düzeyinde-, altının yanı sıra bakır ve çinko gibi sanayinin dayandığı metallerin fiyatlarında son 20 yılın zirvelerine yaklaşılması risk yaratabilecek unsurlar olarak öne çıkıyor. Ekonomistler, yüksek emtia fiyatlarının enflasyonist baskı yaratarak ekonomik iyileşmeyi geciktireceği görüşündeler. Deutsche Bankın tahminlerine göre, G7 ülkelerinde enflasyonun 2003 sonu itibariyle yüzde 1.9, dünya genelinde ise yüzde 3 olması bekleniyor. Aynı kurumun 2004 tahminleri de yüzde 1.5 ve 2.7 olarak öne çıkıyor. AŞIRI OYNAKLIK VE KURLAR Temmuz 2001de Euro karşısında zirve gören dolar, o zamandan bugüne yüzde 31 değer kaybetmiş durumda. Ekonomistler, dolardaki bir çöküş veya küresel bir durgunluk riskinin ihmal edilemez nitelikte olduğunu söylerken, 2004te kurlardaki aşırı oynaklık ve dalgalı bir büyümenin damgasını vuracağını öngörüyorlar. Yatırım bankası Morgan Stanleyin Başekonomisti Stephen Roach, İkinci Dünya Savaşından sonra en ciddi makroekonomik sorun zinciriyle karşı karşıya bulunuyoruz diyor. Anahtar ise, ticarette korumacı politikaları yoğunlaştırmadan, sorunun boyutlarının kavranmasına bağlı. | ||||
Bankaların kara tahtaları siliniyor | |||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||