| | | | Maliye Bakanlığı yetkilileri daha önce, enflasyon muhasebesi uygulamasının getireceği bir yıllık gelir kaybının yaklaşık 3 katrilyon lira olarak hesaplandığını belirtmişlerdi.
Görüşmeler sırasında komisyon üyelerinin sorularını yanıtlayan Unakıtan, “Enflasyon muhasebesinin bize yükü var. Bedelini göze aldık. Bütçemizi, gelir kaybını hesaplayarak yaptık. Ben inanıyorum ki o kadar da kayıp olmayacak” dedi. Unakıtan, tasarıyı kayıtdışı ekonomiyi önleme açısından bir sübap olarak nitedi ve yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesi açısından da önemini vurguladı.
’KAYIPLARI GÖZE ALDIK’
Enflasyonun düştüğü ortamda tasarının gündeme getirildiği eleştirilerine Unakıtan, “Enflasyon düşüyor ama bunu (enflasyon muhasebesini) sigorta gibi görmek lazım” yanıtını verdi. Bu yıl sonunda tüketici enflasyonunun yüzde 20 olan hedefin altında, yüzde 19’larda gerçekleşmesinin beklendiğini yineleyen Unakıtan, “Bu da çok yüksek. Avrupa Birliği’nde bu kadar yüksek enflasyon hangi ülkede var? 2005’te tek haneli rakamları görebileceğiz” diye konuştu.
Hükümet 2004 sonu enflasyon hedefini yüzde 12 olarak belirledi. Unakıtan tasarıyı Komisyon’a sunarken yaptığı konuşmada da, iş dünyasının 35 yıllık rüyasının gerçekleşmekte olduğuna işaret ederek, “Bu kanun çıktığında hiç kimse vergi kaçırmak için haklı olduğunu söyleyemeyecektir” dedi.
Tasarının hazırlanması sırasında çok geniş bir katılımın sağlandığını vurgulayan Unakıtan, hükümetin enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek için toplumun desteğini de alacak yeni bir ekonomik programı uygulamaya koyarken, enflasyon ve vergi adaletsizliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan kayıtdışı ekonomi ile kararlılıkla mücadele azminde olduğunu ifade etti.
Unakıtan, “Yüksek enflasyon, mükelleflerin kazanmadığı bir gelirin vergisini ödemelerine sebep olmaktadır” dedi ve enflasyon ortamı nedeniyle girişimcilerin ya vergi kaçırmak ya da yok olmak durumuyla karşı karşıya kaldıklarını anlattı.
Mali tabloların enflasyondan arındırılmamasının, ekonomi ve işletmeler üzerinde olumsuz etkileri olduğuna işaret eden Unakıtan, enflasyonun yabancı sermaye, sermaye piyasası, yatırım, kredi ve kar dağıtım kararları ile istihdamı da olumsuz etkileyerek sermayenin vergilendirilmesine, vergi adaletinin zedelenmesine, vergi kaçırılmasına ve ulusal sermayenin yurtdışına gitmesine neden olduğunu anlattı.
KİMLER NASIL YARARLANACAK ?
Meclis’e 18 Eylül 2003 tarihinde sevk edilen ve 11 maddeden oluşan tasarı, bilanço esasında defter tutan mükelleflerin enflasyon muhasebesi uygulamalarını zorunlu hale getiriyor. Vergilendirmelerinde tahsilat esası geçerli olan serbest meslek grubu ile ihtiyari olarak bilanço esasına geçmeleri mümkün olan işletme hesabında defter tutan mükellefler kapsam dışında kalıyor.
Ancak bunların da iktisadi kıymetlerini enflasyona göre düzelttikten sonra amortisman ayırmalarına imkan sağlanıyor. Tasarının yasallaşması halinde 2004 yılından itibaren uygulamaya girecek uygulamayla, mükellefler öncelikle 1970 yılı başlangıç olmak üzere 31 Aralık 2003 tarihi itibariyle geriye yönelik düzeltme yapabilecekler, ancak 1 Ocak 2004 tarihinden sonra düzeltme yapılabilmesi için son üç yılın TEFE artış oranının kümülatif olarak yüzde 100’ü ve düzeltme yapılacak yılda yüzde 10’u aşmaması gerekiyor.
Geçici vergi dönemlerinde de uygulama yapılabilecek. 31 Aralık 2003 tarihi itibariyle yapılacak düzenlemelerden sonra ortaya çıkacak kâr veya zarar vergilendirmede dikkate alınmayacak. | |
Bankaların kara tahtaları siliniyor
