| | | Cenevre Anlaşması, İsraillilerle Filistinliler arasında kalıcı barış sağlamak amacıyla hazırlanmış bir uzlaşma modeli. Buna göre, taraflar, öncelikle her tür hak talebinden vazgeçiyor. İsraille Filistin arasında bu anlaşma uyarınca nihai ve değiştirilemez bir sınır çiziliyor ve ister BM kararlarıyla olsun, ister başka anlaşmalarla önceki tüm sınırlar da geçerliliğini yitiriyor.
Filistinliler Yahudilerin devlet sahibi olma hakkını kabul ediyor ve her iki taraf da İsrail ve Filistin’i diğerinin ulusal anavatanı olarak tanıyor. Kudüs iki devlet tarafından da paylaşılıyor. Kentin doğusundakiler de dahil olmak üzere tüm Yahudi mahalleleri, İsrail’in egemenliği altına giriyor ve Filistinliler de yeni sınırlarıyla Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyor. Aynı şekilde, Kudüs’ün Arapların yaşadığı bölümleri de Filistin devletine ait sayılıyor ve Filistin devletinin başkenti de yine Kudüs oluyor.
Haremüşşerif, güvenliğinin uluslararası bir güç tarafından sağlanması ve her dinden kişilere açık olması kaydıyla Filistinlilerin egemenliğine veriliyor. Yahudilerin burada ibadet etmesi ya da arkeolojik kazı yapması da yasaklanıyor. Ama ağlama duvarının da bulunduğu genişçe bir bölge İsrail egemenliğine bırakılıyor.
Filistinli mülteciler konusunda ise, metinde geri dönme ya da geri dönmeme hakkı ifadeleri yer almıyor. Anlaşma uyarınca İsrail nihai rakamı kendi belirleyeceği sınırlı sayıda Filistinliyi kabul ediyor. Diğer mültecilerin de isterlerse Filistin’de ya da üçüncü bir ülkede yaşayabileceği belirtiliyor. İsrail’in mültecilere sembolik de olsa bir miktar tazminat ödemesi de öngörülüyor.
Cenevre Anlaşması, İsrail’in 30 ay içinde 1967 savaşı öncesindeki sınırlarına çekilmesini ve bire bir oranında toprak değiş-tokuşunu da öngörüyor. İsrail ordusunun ise üç yıl için daha Ürdün vadisinde kalmasına izin veriliyor.
‘Cenevre Girişimi’ açıklandı
| |