Home page
Haber Menüsü


Güneydoğu Anadolu’da ‘Diyabetli’ yaşam
Türkiye’de tespit edilen 2,6 milyon diyabetlinin 400 bin kadarı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşıyor.
Gaziantep
AA
14 Kasım 2003 — Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, kronik hastalıklar bölge insanının yaşam süresini ve kalitesini etkileyen sağlık sorunlarının başında geliyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle hastalığın tedavi ve takibinin iyi yapılamaması, beslenme ve yaşam kültürünün değişmesi kronik hastalıkların seyrini ciddi olarak etkiliyor.

   
 
NTVMSNBC Reklam  
 

  Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yalçın Kepekçi, bölgede diyabete bağlı ciddi organ hasarları, körlük, böbrek yetmezliği, kalp hastalığı ve diyabete bağlı koma nedeniyle ölüm oranlarının Türkiye ortalamasının üzerinde seyrettiğini söyledi.
       Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, 4 yıl önce bölgede yaşayan 400 bin diyabetliye daha sağlıklı yaşam kurmak için oluşturulan Güneydoğu Anadolu Diyabet Destek Projesi’nin (GAPDİAB 2000) başarıyla yürütüldüğünü ve insanlara umut olmayı sürdürdüklerini kaydeden Prof. Dr. Kepekçi, şöyle konuştu: “Türkiye Diyabet Vakfı, Dünya Diyabet Birliği, üniversiteler ve diğer sivil toplum kuruluşlarının desteğini alarak yola çıkan proje, çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir. Bu projeyle, bölgede yaşayan halk diyabet konusunda bilinçlendirilmiş, bölge sağlık personeli eğitilmiş ve ihtiyacı olan diyabetlilere ensülin desteği sağlanmıştır. Ülkemizin de uygulamayı taahhüt ettiği St. Vincent Deklarasyonu hedefleri doğrultusunda, bölge halkına yönelik diyabet kalitesinin artırılması, diyabetli hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi, diyabetten doğabilecek organ hasarlarının azaltılması mümkün olabilecektir.”
       
Şeker hastalığı nedir ve nasıl oluşur?

       
“YAŞAM SÜRESİ VE KALİTESİNİ ETKİLENİYOR”
       Prof. Dr. Kepekçi, bölgede diyabet bakım kalitesinin Türkiye’nin genelinden düşük seviyede olduğunu, yine bölgede yaşayan diyabetlilerin yaklaşık yarısının hastalıklarının farkında olmadığını, hasta olduklarının bilincinde olanların ise yarıdan fazlasının tedavi göremediğini veya hastalık kontrolünün yeterli yapılamadığına dikkati çekti.
       Türkiye’de yaşayan 2,6 milyon civarındaki diyabetlinin 400 bin kadarının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşadığını, ülke genelinde diyabet sıklığı yüzde 9,5 ile Gaziantep’in ilk sırada yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Kepekçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine Gaziantep’te obezite sıklığı yüzde 27,2’dir. Bu çok yüksek yüzdedir. Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa illerinde hipertansiyon yüzde 35 oranıyla Türkiye genelinden çok yüksek olduğu saptanmıştır. Bu bölgede diyabet bakım kalitesi de Türkiye genelinden düşüktür. Ekonomik sorunlar nedeniyle hastalığın tedavi ve takibi iyi yapılamaması, beslenme ve yaşam kültürünün değişmesi, kronik hastalıkların seyrini ciddi ölçüde etkilediği gözlenmektedir. Bölgede diyabete bağlı ciddi organ hasarları körlük, böbrek yetmezliği, kalp hastalıkları, diyabete bağlı koma, ölüm oranları Türkiye ortalamasının üzerindedir.”
       
“MADDİ VE MANEVİ DESTEK GEREK”
       Tüm dünyada kronik hastalıklarla ilgili ciddi programlar oluşturulduğunu, Avrupa ve Amerika ülkelerinde 18 yaş altı ensüline bağlı diyabetli çocukların ensülin ihtiyacını devletin karşıladığını belirten Prof. Dr. Kepekçi, bazı sorunların aşılabilmesi için Diyabet Vakfı’nın çalışmalar yaptığını vurguladı.
       Prof. Dr. Kepekçi, diyabet tedavisinde ensülinin yaşam kurtarıcı bir ilaç olmasına karşın, sosyal güvenlik kurumlarına bağlı olmayan hastalar ve gençlerin devlet güvencesinde olmadıklarını, özellikle çocuklar ve gençlerde ensülin alım gücünün olmayışı ve ekonomik nedenlerle ihtiyacından az dozda kullanılmasının, çocuklarda koma, erken ölüm veya organ hasarları gibi son derece dramatik sonuçlar oluşturduğuna dikkati çekti.
       Türkiye’de bu gibi bölgelerde ensülin alamayan veya eczanelerden taksitle alan çocuklar bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Kepekçi, “Bu çocukların tedavi edilememesi halinde çok kısa süre içinde ölümlere neden olacaktır. Bu nedenle sorunların çözülmesi gerekiyor. Konuyla ilgili herkesin, bilinçlendirilmesi ve konuya ilgi göstererek maddi ve manevi destek vermesi gerekmektedir”diye konuştu.
       
Diyabette doğru beslenme

       
“SORUN; EĞİTİMSİZLİK...”
       Bölge halkının eğitimsizliğinin pek çok soruna neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kepekçi, uygulanan tıp dışı batıl inanç metotlarının diyabete bağlı komplikasyonların ortaya çıkmasına yol açtığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Yapılan araştırmalarda, bu bölgede insanların hekimlere gitmediği için hastaların yüzde 30’dan fazlası hastalığı tanımıyor. Bölgede, ekonomik, sosyal ve özellikle dille ilgili yaşanan pek çok sorun bulunuyor. Hastanelere gelen çocukların büyük çoğunluğu koma halinde ulaşıyor. Yetişkinlerin yüzde 20’sinde de diyabetin ilk teşhis edildiğinde diyabete bağlı gözle ilgili sorunlar, yüzde 60’ında nöropati başlamış oluyor. Hastaya çok geç tanı konduğundan kişi tanıya karşı çıkıyor, hastalığı kabullenmek istemiyor. Ayrıca, yüzde 30’unda da böbrek bozukluğu görülüyor. Hastalar tedaviye önem vermiyorlar. Bu da komplikasyonlara neden oluyor. Ayrıca ekonomik zorluklar tedaviye devam etmelerini engelliyor. Özellikle kız çocukları ve kadınlarda dille ilgili sorunlar yaşanıyor. Bu da bilgilendirmelerinde önemli bir engel teşkil ediyor. Kış aylarında ulaşımın güçlükle sağlanması, ilaç bulunamaması hastalığın izlenmesini zorlaştırıyor.”
       
 
  NTVMSNBC KULLANICILARININ TOP 10'u  
 

Bu haberi diğer okuyucularımıza tavsiye eder misiniz?
hayır   1  -   2  -   3  -   4  -   5  -  6  -  7  kesinlikle

 
   
 
 
NTVMSNBC   NTVMSNBC 'ye iyi erisim için
Microsoft Internet Explorer
Windows Media Player   kullanın
 
   
  Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler |
Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları