|
Necip Romen milletinin mümtaz şahsiyeti Mösyö Luçesku bunu hep yapıyor. Kendi takımını motive etmek, Beşiktaş taraftarına mesaj vermek için ya rakip yönetime saldırıyor ya da taraftarını eleştiriyor. Geçen yıl Galatasaray teknik direktörüyken, şimdi görev yaptığı Beşiktaşlılara sataşmıştı; Köpekler istedi diye atlar ölmez. Beşiktaşlılar, bu yıl mösyönün kendilerini Avrupada başarıdan başarıya koşturacağı sehabıyla yutkunup, at kim, köpek kim? muhasebesini bir kenara attılar, umutla beklemeye başladılar. Mösyönün Avrupada başarılı olup olamayacağı Beşiktaşlıların sorunu... Benim derdim değil. Ama Mösyö bu yıl da Fenerbahçelilere sataştı. Lazio maçı öncesi Beşiktaş taraftarı eğitimlidir, Fenerbahçeliler gibi sahaya birşeyler atmaz dedi. Başta Kazım Kanat olmak üzere bilimum Beşiktaş muhabirleri alkışı patlattılar: Bravo!... Luçesku Beşiktaş seyircisini motive etmek için müthiş bir taktik kullandı, çok akıllıca, bravo!.. Neyine bravo?.. Rakip bir takımın seyircisini aşağılayarak, küçük görerek kendi seyircini motive etmek, hangi etik değerlere sığıyor?... Bu yöntemi kullanan bir insanın eğitim düzeyinin yüksek olduğunu söylemek mümkün mü? Eğer bu kişinin eğitim düzeyi yüksekse bile, bu eğitimin hiç bir işe yaramadığı, en temel ahlaki kaygıları bile bu şahsa veremediği ortada değil mi? Üstelik mösyönün motivasyonunun işe yarayıp yaramadığı da ayrı mesele. Kimi Beşiktaşlılara göre mösyö seyirciyi motive etmekle uğraşacağına, oyuncuları motive etseydi ve doğru kadroyu sahaya çıkarsaydı da Laziodan iki tane anlamsız gol yemeselerdi. Ben karışmam... Mösyö mü hata yaptı, oyuncular mı bencildi?... Bu muhasebe Beşiktaşlıların sorunu. Ancak maç sonrası yazılarda yine Fenerbahçelilere yönelik sataşma var. Kazım Kanat, Mehmet Tezkan gibi isimler diyor ki; Beşiktaş seyircisi Fenerlilerden eğitimli olduğunu gösterdi. İki gol yenmesine karşın sahaya, hakeme şişe, şemsiye atmadılar! Doğrudur Beşiktaş seyircisini kutlamak lazım. Lakin şu soruyu da cevaplamak lazım; Dün Beşiktaş seyircisi kime, niye şişe atacaktı ki? Karşılarında kasım kasım kasılan, eli kart cebinden çıkmayan bir hakem mi vardı? Siz Danimarkalı Nielsenin, büyük takımlar karşısında ezilmem! kompleksiyle saçma sapan kararlar veren Selçuk Dereliye benzer tek bir tarafını gördünüz mü? Peki şişeyi, şemsiyeyi Laziolu futbolculara mı atacaklardı? Bırak şişeyi, şemsiyeyi, adamlara laf atmak için bile tek bir neden yoktu. En küçük bir provakatif harekete girişmeden tertemiz toplarını oynayıp gittiler. Beşiktaş seyircisinin, hani mutlaka birine birşey atacaksa; şişeyi, şemsiyeyi atacağı bir kişi vardı, Onu da söylemeye benim eğitimim müsait değil. Ümit SEZGİN / NTV - CNBC-e Ankara Haber Müdürü | ||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
Ana Sayfa | Güncel | Dünya | Ekonomi | Sağlık | Yaşam | Teknoloji | Kültür & Sanat | Spor | Hava Durumu | Haber Özetleri | Arama | NTVMSNBC Hakkında | Yardım | Spor Yardım | Tüm Haberler | Araçlar | NTVMSNBC Reklam Seçenekleri | Hukuki Şartlar & Gizlilik Hakları |
|||||||||||||||||